Likya Birliği'nin yönetildiği Patara Parlamentosu, 21. yüzyılın parlamenterlerini ağırlayacak. 2 bin 300 yıllık birlik, ABD'nin federatif yapısına ilham vermişti
İnsanlık tarihinin ilk demokratik parlamentosu, 2 bin 300 yıl sonra yeniden toplanacak. Patara Parlamentosu, gelecek yıl, dünyanın dört bir yanından meclis başkanlarını taş merdivenlerinde ağırlayacak.
Antalya’nın batısıyla Muğla’nın güneydoğu ucunu kapsayan bölge günümüzde turizmin altın üçgeni olarak biliniyor. Günümüzden 2 bin 300 yıl önce ise burası Likya Birliği’nin topraklarıydı ve ABD’nin federatif yapısına ilham kaynağı olan ‘demokratik parlamento’yla yönetiliyordu.
Muğla’nın Kaş ilçesi Kalkan beldesi yakınlarında olan Patara Parlemento’sunda hummalı bir faaliyet var. TBMM Başkanlığı’na devredilen Likya Birliği Patara Parlamentosu binasının 2010 yılında Dünya Meclis Başkanları Büyük Toplantısı’na ev sahipliği yapması hedefleniyor.
Bunun için ortalığa saçılmış 7 bini aşkın taş blok tek tek taranarak kullanıma hazır hale getiriliyor.
Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, “Likya Birliği Meclis Binası’nın ilk etap restorasyonu yıl sonuna kadar sürecek. Binada statik açıdan sorunlu bölgeler de sağlamlaştırılacak” dedi.
‘Antik çağların en mükemmel demokrasisi’ olarak nitelendirilen Likya Birliği, günümüzün Teke Yarımadası’na yayılmış 23 kent devletinden oluşuyordu. Sonra bu sayı 30’a kadar çıktı.
Antik çağda Atina Birliği’nde meclis başkanları ömür boyu görevde kalma hakkına sahipken Likya Birliği/Patara Parlamentosu’nda Meclis Başkanı her yıl yeniden ve farklı kentten seçiliyor ve meclisteki yöneticilerle, milletvekilleri daha çok sivillerden oluşuyordu. Meclis binasında 1455 koltuk bulunuyordu ve kadınlar o zaman Meclis Başkanlığı yapmışlardı.
Likya Birliği’ne bağlı kentler önemlerine göre meclise bir, iki ya da üç temsilci gönderiyorlardı. Örneğin Patara’nın üç temsilcisi vardı. M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilen Parlamento binası yüzyıllarca kullanıldı. Sonra kumlara gömüldü. ABD’nin kuruluş aşamasında eyalet sistemi tasarlanırken, Likya Birliği yasalarından da yararlanılmıştı. Ünlü Fransız düşünür Montesquieu, “Eğer mükemmel bir cumhuriyet örneği vermem gerekirse Likya’yı gösteririm” derken, Atinalı İsokrates, “Likyalılara hiçbir zaman hiç kimse bey olamadı” sözleriyle bu demokratik birliğe işaret etmişti.