20
Mayıs
2024
Pazertesi
KÜLTÜR/SANAT

Müzeyyen Senar dinliyorlar

 
Babylon Alaçatı’da dün sahneye çıkan “Pembe” Martini bu akşam da İstanbullular için çalacak. Piyanist Lauderdale, “Piyanoya uyarlayabileceğimiz bir şarkı ararken Müzeyyen Senar ve Zeki Müren dinliyoruz” diyor


Grubun kurucularından Thomas Lauderdale, Milliyet’in sorularını yanıtladı.

Pek çok müzikseverin, Türkiye’de de altın plak alan “Sympathique” ve “Hang on Little Tomato” albümlerinden tanıdığı Pink Martini, son albümleri “Hey Eugene”in Avrupa turnesi kapsamında Türkiye ve KKTC’yi turluyor. Grup, dünkü Babylon Alaçatı konserinin ve bu akşam 15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında saat 21.00’de gerçekleşecek Açık Hava Sahnesi konserinin ardından, 15 Temmuz’da Kıbrıs’ta olacak. 

Kendilerini “müzik arkeologları” olarak tanımlayan sanatçılar, Samuray aşk şarkılarından Fransız şansonlarına pek çok şarkıyı eski plaklardan çıkarıp, günümüz sound’uyla canlandırıyor. Grubun temelleri, Harvard’da tarih ve edebiyat okuyan, klasik müzik piyanisti Thomas Lauderdale ile aynı okulda resim ve tiyatro öğrenimi gören şarkıcı China Forbes tarafından atıldı. ABD’nin Portland kentinde 1994 yılında kurulan, uzun süre çevre ve barınma sorunları gibi konularda bağış toplamak için konser düzenleyen grup, zamanla on iki kişilik bir kadroya ulaştı.
1997 tarihli ilk albümlerindeki “Sympathique” şarkısının Fransa’da hit olmasıyla, grubun ünü dünya çapına yayıldı. Konser öncesi grupla ilgili sorularımızı Lauderdale yanıtladı. 

Farklı müzik geleneklerinden etkilenmiş bir grupsunuz; bu çeşitlilik nereden geliyor?
Grup olarak hepimizin edebiyata, şiire ve farklı kültürlere ilgisi var... Aslında Pink Martini ile dünyanın farklı kültürlerinden şarkılar toplayarak, tıpkı bir kokteyl gibi, hepimizin ayrı ama özümüzde aynı olduğu fikrini vurgulamaya çalışıyoruz. İnsanların yaşadıkları aşkların, acıların, sevinçlerin birbirinden farklı olmadığı mesajını, tek bir ulus ütopyasıyla olmasa bile, tek bir grupta insanca duyguları, şarkıları toplayarak vermeye çalıştık... 

Amerikalı bir grup olarak, Avrupa piyasasında bu kadar popüler oluşunuzu nasıl açıklıyorsunuz? 

Amerikalıların müzik beğenileri Avrupalılardan çok farklı; geleneksel şarkıları, Fransız şansonlarını ya da bir Japon aşk şarkısını Amerikan dinleyicisi çok iyi kavrayamıyor. Oysa Avrupa dinleyicisinin nostaljik, geleneksel, klasik müziklere çok daha fazla ilgisi var... İlk albümümüzdeki şarkılardan “Sympatique”in Fransa’da haftalarca bir numara olması tesadüf değil. 

Farklı dil ve dolayısıyla kültürlerden şarkı söyleme beceriniz eleştirmenleri şaşırtıyor. Bu kadar farklı eserlere hakim olabilmek, bir meydan okuma değil mi?
Bu bir meydan okuma değil, bizim motivasyonumuz. Örneğin Arapça şarkıları araştırmaya başladığımız dönemde, terör olaylarından dolayı tüm Araplara karşı haksız önyargılar oluşmaya başlamıştı... Bizim gidip Mısır’da efsane olan bir şarkıcının şarkılarını öğrenmeye çalışmamız, bu önyargılara bir tepkiydi. Şimdi Arapça şarkımızı Yunanistan’dan Fransa’ya, gittiğimiz her ülkede izleyiciler büyük keyifle dinliyor. Önyargıları şarkılarla kırmaya çalışıyoruz.
Eski plaklardan şarkıları canlandırmaya meraklısınız; bu nostaljik araştırmalarda sizi motive eden nedir?
Bizi en çok şarkıların öyküleri motive ediyor; kimi zaman da duyduğumuz eski bir kayıtta şarkı söyleyen kişinin sesindeki duygu... Örneğin Pasion Turca ekibiyle İstanbul’da gezerken, bir kafede eski bir plak kaydında olağanüstü bir kadın sesi duymuştum. Bu kadının sizin ünlü sanatçılarınızdan Müzeyyen Senar olduğunu sonradan öğrendim. Dilini bilmediğim halde, şarkıdaki duygulu söyleyişine hayran olmuştum. Hayranlık uyandıran bir ses, eski bir kayıt, bazen bir şarkı sözü ve özellikle şarkıların öyküleri, bizi motive ediyor...
Türk müziğinde size ilham veren başka isimler var mı?
Türk klasik müziği sanatçılarının eski kayıtlarını dinlemeye devam ediyorum. Özellikle piyanoya uyarlayabileceğimiz bir şarkı ararken en çok Müzeyyen Senar ve Zeki Müren dinliyoruz. Beraber çalıştığımız ekipten Türk arkadaşlarımızla, Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’taki konserlerimizde, yeni çıkan albümlerden ve şarkılarınızdan birçok ipucu topladık, daha da toplayacağız... 


Pink Martini üyeleri, şarkılarıyla kültürel önyargıları kırmaya çalışıyor.

Milliyet
Yayın Tarihi : 7 Temmuz 2008 Pazartesi 15:35:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?