22
Mayıs
2024
Çarşamba
KÜLTÜR/SANAT

Muzip sanatçının Safa'sı

'Oyun arkadaşı arıyorum'

'Doğayla baş başayken ne kadar küçük olduğumun farkına varıyor ve yaşadığımı kavrıyorum' diyen Selma Gürbüz'ün sergisi MacArt Gallery'de.

Doğu, Uzakdoğu ve minyatüre duyduğu ilgiyle tanınan Selma Gürbüz'ün yeni sergisi 'Safa'. Sanatçı, Doğu'dan Batı'ya baktığı bu sergide muzip bir oyun kurduğunu söylüyor

"Berraklık, gönül şenliği, saflık, kedersizlik, eğlence, eski bilginler sınıfı, ermişler..." Tüm bu sıfatları tek bir kelimeye sığdırmak, hatta tüm bunları bir sanat eserinde anlatmak mümkün müdün? Eğer gittiğiniz sergi Selma Gürbüz'ün yeni sergisiyle cevabınız evet olabilir. Türkiye'nin en üretken sanatçılarından biri Gürbüz. 1960 doğumlu sanatçı ilk sergisini 1986'da açmış ve o günden bugüne yurtiçi ve yurtdışında 30 yakın sergiye imza atmış. Katıldığı karma sergiler ise bu rakamın neredeyse iki katı.


Gürbüz'ü en çok etkileyen Doğu, Uzakdoğu, özellikle minyatürler. Osmanlı, Hint, İran ve Japon minyatürlerinin saf ve şiirsellikle dolu bir erotizm ile sanatında ifade bulduğunu söylüyor en özet anlatımla Gürbüz. Tüm bu birikime de bir seyyah gibi yaşayarak ulaşmış: "Hiçbir yerde iki aydan fazla kalamam ben. Mütevazı dünyamda üreterek yaşıyorum ve her gördüğüm yer, her gittiğim yer beni daha da zenginleştiriyor". Son olarak Japonya'daymış ve orada iki yüz yıllık bir kimonoyu Kamayama Müzesi için boyamış.


Mac Art Gallery'de açılan yeni sergisinin adı 'Safa'. Gürbüz bu kısa sözcüğü "Kendimi 'safa' kelimesinin içerdiği tüm anlamları üzerinde taşıyan biri gibi hissetmek istiyorum. Çünkü bütün bu anlamlar bir sanatçının sanatçı olabilmesi için gerekli olan şeyler; sanatçının da sanatının da safa sahibi olması gerekiyor" diye açıklıyor.

Sürprizi bol eğlenceli proje


Resimden enstalasyona birçok disiplini buluşturan sergide ilk dikkati çeken doğanın etkisi. Zaten Gürbüz'e göre onu besleyen en temel şey de doğa:


"Doğayla baş başayken ne kadar küçük olduğumun farkında varıyorum. Ve yaşadığımı kavrıyorum". Aslında bu cümle tamamiyle Doğu felsefesine gönderme yapıyor. Gürbüz'e bunu hatırlatıp sanatı için yapılan Doğu-Batı sentezi nitelemesini hatırlatınca "Bir Doğu var, bir Batı. İkisi de benim için çok önemli. Etkilenme olarak Doğu daha baskın gibi görünüyor.


Ama aslında benim Doğu'ya yakın olarak kurmuş olduğum kendi dünyam hem Doğu hem Batı sanatına dönüşebiliyor zamansız bir şekilde. Benim için önemli olan diğer bir yönde Batı'nın 18'inci yüzyıl sonundan itibaren Doğu'ya baktığı gibi bu kez Doğu'dan Batı'ya bakmak" diyor. Ancak bunu oryantalizme başkaldırı değil, bir çeşit kendi içinde kurduğu sürprizi bol, eğlendirici bir proje olarak tanımlamayı tercih ediyor. Tanımsız bir zamanda, tanımsız işler yapıyor Selma Gürbüz. Örneğin bu sergideki tablolarından birine baktığınızda dağlar, saçlar ve mühürlerin iç içe geçtiğini görüyorsunuz. Katman katman ilerleyen, birbirinin içine giren bir iş çıkıyor karşınıza.


'Sanat tamamen matematik'


Tüm işlerinde de aynı yolu izliyor Gürbüz. Ve işin püf noktasını matematik olarak niteliyor: "Sanat tamamen matematik bence. Gün geçtikçe buna çok daha fazla inanıyorum. Belirli bir sanat olgunluğundan sonra o matematiğe varıyorsunuz. Figürlerin bir araya gelişi, detaylar, kurmacanız, yerleştirmeniz, tüm bunların devamlılığı ve anlattığınız hikâye, bunların hepsi bir matematik". Zaten minyatürleri bu kadar çok sevmesinin ve minyatür sanatından bu kadar çok etkilenmesinin nedeni de matematik. Çünkü ona göre minyatür belgesel bir değer taşıdığı kadar, konusu, anlatılmak istenen, figürlerin yerleştirilmesiyle tam bir matematik dehası gerektiriyor.
Gürbüz'ün matematiği merkeze yerleştirdiği yapıtları da izleyiciyi zorlar nitelikte. Çünkü yaptığı sanatı matematiği kullanarak oyun kurmak olarak niteliyor Gürbüz ve "Eğleniyorum bunu yaparken. Önce kendimi zorluyorum, sonra da izleyiciyi. Onların zorlanmasını ve gördüklerinin ardında yeni bir şey görmelerini istiyorum. O yüzden işlerimin çoğu katman katman ilerliyor. Biraz muzip bir oyun benim için sanat. Ve oyun arkadaşı arıyorum" diyor.


Safa', 31 Ekim'e kadar Mac Art Gallery'de görülebilir. Tel: 0212 343 85 40

EFNAN ATMACA/radikal
Yayın Tarihi : 20 Ekim 2007 Cumartesi 12:59:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?