Orhan Duru'ya saygı gecesi

Dil kuyumcusu’ Orhan Duru’ya saygı

Yaklaşık 2 ay önce yitirdiğimiz gazeteci-yazar Orhan Duru önceki akşam düzenlenen ‘Ustalara Saygı’ etkinliğinde dostlarının konuşmaları ve müzik eşliğinde anıldı...

25 Ocak’ta vefat eden yazar ve gazeteci Orhan Duru, önceki akşam Akatlar Kültür Merkezi’nde Ustalara Saygı gecesinde anıldı.
Faruk Şüyun’un hazırladığı etkinlik, TRT 2’de yayımlanan ‘Okudukça’ programının bundan birkaç yıl önce hazırladığı özel Orhan Duru programıyla başladı. Ekranda kırmızı kazağıyla beliren yazar, edebiyat anlayışını, fantastik öğelerle bezeli öykücülüğünü ve yaşama bakışını kara mizahı elden bırakmadan anlattı. Eşi Sezer Duru ise “O bir uzaylı” diyordu, bu program için yapılan söyleşide...
Yarım saatlik film sona erdiğinde, Orhan Duru’yu anlatma sırası dostlarına geldi.
Dostlarının güzel sözlerinden sonra Sema üç şarkı seslendirdi Orhan Duru’nun anısına. Piyanist Orçun Orçunsel ise Chopin’den iki parçayla katıldı anmaya. Gecenin hoş sürprizlerinden biri de Berkun Oya’nın hazırlamakta olduğu Orhan Duru belgeselinden görüntülerdi... Tüm neşesi, espritüelliği ve farklılığıyla son kez belirdi Orhan Duru ekranda. Finali ise Duru’nun “Sarmal” adlı kitabından bir öykü okuyan 44 yıllık eşi Sezer Duru yaptı.

SEDAT ERGİN
‘Uzay gemisiyle gitmiş olabilir’
Ben de Orhan Duru’nun hep bir uzaylı olduğunu düşündüm. Çünkü, her dünyalıya biraz kötülük bulaşmıştır. O ise kötülükten tümüyle bağışık bir insandı, bu yüzden belki de aramıza gelmiş bir uzaylıydı. Rivayet o ki, ölümü, içinde bulunduğumuz galakside büyük bir üzüntüye yol açmış. Aşiyan’da toprağa verildiği günün akşamı galaksiden gelen uzay gemileri mezarının karşısında Boğaz’ın üzerinden bir geçit töreni yapmışlar onun için. Orhan Duru bu gemilerden birine binip uzaya gitmiş de olabilir.

BURAK FİDAN (Asistanı)
‘Romanda yaşıyor gibiyim’
Yeni tanıştığımız günlerde, bir sabaha karşı beni uyandırdı ve ‘Azizim kalk, bizi acayip bir otele kaçırmışlar’ dedi. Ve beni, daha sonra romanına konu ettiği ayrıntıları anlatarak, evin içinde dolaştırdı. Hâlâ kendimi bir romanda yaşıyor gibi hissediyorum. Orhan Duru insan olma meşalesini son nefesine kadar taşıdı.

MURAT KATOĞLU
‘Kötü özelliğini bulamadım’
Orhan 1956’dan beri arka-daşımdı. Buraya gelirken, muziplik olsun diye kötü bir özelliğini bulayım da anlatayım diye çok uğraştım ama bulamadım. Birlikte sahaflarda uzun vakitler geçirirdik. Seyahatnamelere ve eski metinlere büyük bir merakı vardı. Özgün dili ve kurgusuyla bir dil kuyumcusuydu.

RABİA ÇAPA
‘Soyadı gibi duruydu’
Orhan hiç şikayet etmez, hiç hırçın-laşmazdı. Alçak-gönüllü, hoşgörülü, yalın ve berraktı. Tıpkı soyadı gibi duruydu. Ona hep ‘Orhan Duru Duru’ diye hitap ederdim. Her zaman çok zarifti, ölümünden önceki gün hastanede ziyarete gittiğimde bile elimi öpmeyi ihmal etmedi.