19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

Portakal jürisinin işi zor

45. Altın Portakal Film Festivali'nin en çok merak edilen ulusal yarışma bölümünde finale yaklaşılırken, heyecan ve spekülasyonlar da artıyor. 

Tuncel Kurtiz'in başkanlığını yaptığı, yapımcı Ali Akdeniz, yönetmenler Serdar Akar, Ömer Faruk Sorak ve oyuncular Ayda Aksel, Fadik Sevin Atasoy, Güven Kıraç, sinema yazarı Sevin Okyay ve görüntü yönetmeni Çetin Tunca'nın yer aldığı jürinin işinin bu yıl hayli zor olduğunu söylemek lazım.

Bir de Demirkubuz olsa
Semih Kaplanoğlu, Nuri Bilge Ceylan, Reha Erdem ve Derviş Zaim gibi Altın Portakallılar ile Yeşim Ustaoğlu gibi bol ödüllü yönetmenlerin filmlerinin yarıştığı bu yılki festivalde tek eksik Zeki Demirkubuz'un filmi gibi duruyor. Bu durum Antalya'da espri konusu da aynı zamanda: Bir de Demirkubuz'un filmi olsaydı tam olurdu.
Pazar akşamı düzenlenecek törenle verilecek ödüllerle ilgili değerlendirmeler ise muhtelif. En iyi film için Semih Kaplanoğlu'nun "Süt", Reha Erdem'in "Hayat Var", Nuri Bilge Ceylan'ın "Üç Maymun" filmleri öne çıkıyor. Ancak, Kaplanoğlu'nun geçen yıl "Yumurta" ile bu ödülü aldığı düşünüldüğünde şansının biraz daha az olduğu söylenebilir. Çünkü diğer filmler de oldukça güçlü. Uluslararası yarışmada da yer alan "Üç Maymun"un ve "Hayat Var"ın en iyi film için öne çıkan yapımlar olduğunu söylemek gerek. Yine de jürinin oldukça dokunaklı bir konuyu ele alan "Pandora'nın Kutusu"ndan yana bir tercih yapması sürpriz olmaz. Ben Derviş Zaim'in "Nokta" isimli filmini de çok beğendim ancak filmin İstanbul ve Adana'daki festivallerde de yarıştığı göz önüne alındığında "yıpranma payı"ndan dolayı şansının az olduğunu düşünüyorum.

Ceylan ödüle yakın
Festivalin ikinci büyük ödülü olarak kabul edilen "En İyi Yönetmen" ödülüne Nuri Bilge Ceylan oldukça yakın görünüyor. "Üç Maymun" ile Cannes'da da aynı ödülü alan Ceylan'ın filmdeki stilize çalışması onu ödüle bir adam daha yaklaştırıyor. Sinemasının vazgeçilmezleri geniş plan kusursuz görüntülerin yanına bu kez yakın plan sahneler de ekleyen Ceylan'ın en büyük rakipleri ise yine Semih Kaplanoğlu ve Reha Erdem olacak. Bu alandaki iddialı bir diğer isim ise Nokta'nın yönetmeni Derviş Zaim. Zaim'in İstanbul Film Festivali'nde bu daldaki ödülü kazandığını hatırlatmakta yarar var.

Senaryoda öne çıkan yok
En iyi senaryo ödülünde ise öne çıkan bir yapımdan bahsetmek zor. Festivalde beğeni toplayan filmlerin en fazla eleştirilen yanları da senaryoları oldu. Pandora'nın Kutusu, Üç Maymun, Başka Semtin Çocukları gibi filmler iyi film olmak ile çok iyi film olmak arasındaki sınırı senaryolarındaki sorunlar nedeniyle aşamıyorlar. Ama yine de bu üç filmin bu dalda öne çıktığını söylemek gerek. Jüri eğer bu isimler dışında bir yerde ödül arayacaksa, "Nokta" ve "Pazar-Bir Ticaret Masalı" filmlerinin senaryolarına bakmalı. Çok büyük şeyler söylemeseler de bu iki filmin senaryosu kendi içinde tutarlılık içeriyor ve matematikleri sorunsuz işliyor.

Oyuncu sayısı bol
Jüriyi en fazla zorlayacak olan dallardan birisi de "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü. "Pazar: Bir Ticaret Masalı" filmindeki performansıyla Tayanç Ayaydın ve "Gölge"deki oyunuyla Serkan Ercan (Altın Koza'da bu ödülü aldı) benim adaylarım. Ancak, bu iki ismin dışında Dilber'in Sekiz Günü'nden Fırat Danış, Başka Semtin Çocukları'ndan İsmail Hacıoğlu ve tabii ki Üç Maymun'da oldukça iyi bir oyun çıkartan Yavuz Bingöl bu daldaki en güçlü adaylar arasında.
"En İyi Kadın Oyuncu" ödülünde "Üç Maymun"da rol alan Hatice Aslan ve "Gitmek"in ödüllü oyuncusu Ayça Damgacı'yı oldukça beğendim. Bu iki ismin yanında "Dilber'in Sekiz Günü"ndeki Nesrin Cavadzade, "İki Çizgi"den Gülçin Santırcıoğlu, "Pandora'nın Kutusu"ndan Tsilla Chalton'un isimleri de öne çıkıyor.

Yardımcılar çok iyi
En iyi yardımcı oyuncu dalında ise birbirinden iyi isimler saymak mümkün. Erkek oyuncu dalında, Nokta'da Settar Tanrıöğen, Pazar-Bir Ticaret Masalı'nda Genco Erkal, Başka Semtin Çocukları'nda Volga Sorgu Tekinoğlu isimleri öne çıkıyor. Jüri nasıl bir karar verir bilinmez ama Üç Maymun'daki performansıyla Ahmet Rıfat Şungar'ın diğerlerine göre birkaç adım daha önde olduğunu söylemek gerekiyor.
Kadın oyuncu dalında ise erkek oyuncuya göre durum daha sakin. Vicdan'daki Tülin Özen performansı filmin bütün aksaklıklarına rağmen parıldıyor. Pandora'nın Kutusu'nda Derya Alabora ve Övül Avkıran, Ulak'ta Hümeyra bu daldaki diğer adaylar olarak öne çıkıyor. Ama Tülin Özen görmezden gelinirse jürinin bu dalda nasıl bir tercihte bulunacağını merak ediyorum.
Sonuçta bütün bu spekülasyonlar pazar akşamı düzenlenecek ödül töreninin ardından son bulacak ve Altın Portakal geleneği olduğu üzere yepyeni spekülasyonlarla festival tartışılmaya devam edecek.

Antalya'da starlar geçidi
4. Uluslarası Avrasya Film Festivali'ne Türk sinemaseverlerin yakından tanıdığı ünlü isimler gelmeye devam ediyor.
Antalya'ya perşembe gece yarısı Adrien Brody geldi. Sanatçıyı Hillside Su otel'e girisinde Tursak Vakfı ve Festival Başkanı Engin Yiğitgil ve birkaç gün önce Antalya'ya gelen Danny Glover karşıladı.
Sanatçı festivalin kapanış törenine kadar Antalya'da olacak. Oscarlı Piyanist Adrien Brody, "The Brothers Bloom" filminin galasına katılmak üzere Antalya'ya geliyor. Rian Jhonson'un yönettiği filmde Bloom karakteriyle başrolü üstlenen Brody, Mark Buffalo, Rachel Weisz ve Maximillian Schell ile kamera karşısına geçti. Oyuncunun rol arkadaşı Maximillian Shell de Antalya'nın konukları arasında.
Roman Polanskinin 2002 yılı yapımı efsanevi filmi Piyanist'in başrol oyuncusu olan Adrian Brody, bu rolüyle Oscar kazanmıştı. Üstelik sanatçı Oscar heykelciğini kucakladığında henüz 29 yaşındaydı ve Oscar tarihine en genç Oscarlı olarak geçti.
Karizmatik aktör, Oscarlı filminin yanı sıra "Jacket" ve "King Kong" gibi filmleriyle de kariyerindeki yükselişi sürdürdü. Brody'nin yanısıra Mickey Rourke ve Dany Glover gibi yıldızlar da bu yıl Antalya'ya geldi.

Referans
Yayın Tarihi : 19 Ekim 2008 Pazar 00:10:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?