17
Haziran
2025
Salı
KÜLTÜR/SANAT

Roberto Benigni 'Kar ve Kaplan'la döndü

'Hayat Güzeldir' filminin yönetmeni Roberto Benigni, 'Kar ve Kaplan'la seyirci karşısında.

Yönetmen Roberto Benigni: "Uzun zamandır yapmayı istediğim bir filmdi... Proje ardında aşk dışında hiçbir amaç ve düşünce taşımıyordu. Hikayemin kahramanları dünyadaki en yıkıcı, en büyük ve en devrim yaratan duygu ile bileylenmişlerdi... Aşk... Bu projede gerçekleştirmek istediğim kar kadar saf kaplan kadar acımasız ve vahşi bir duyguyu anlatmaktı." diyor filmi için.

"Aşk bir insanın uğruna ölebileceği yegane duygudur... ama gerçekten sevdiği uğruna ölmekten bahsediyorum. Ve düşünün ki bu adamın ölümü göze alacak kadar sevdiği kadın onun gibi garip bir adamla hiçbir şekilde alakadar bile olmak istemiyordu.Eksantrik ve duygusal, hayata yalnızca şiirlerle bağlı ve bununla geçinen ve kendi kalbini daha hızlı çarptıracak bir kelimenin, şiir seven ve okuyan diğer insanları da aynı heyecana taşıyacağını ümit ederek yaşayan bir adam...Ne yazık ki bu adam yalnızca ölümü göze aldığı o kadının kalbinde bir heyecanı yaratamamaktadır. Oysa o heryerde onu takip etmekte, her yerde onunla konuşmakta, her gününü onunla geçirmekte, onun için çamaşırlarını giyinmekte ve o kadının da kendisi için giyinmesini istemekte, onunla hiç vazgeçmeden iletişim kurmaya çalışmakta, ölümsüz aşkını ona anlatmak için durmadan uğraşmaktave onu yaşamaktadır... Aşk budur... Şiirlerini yazarken yaşadığına yalnızca o var diye sevinmektedir... Hayat onunla güzeldir ve öldüğünde bile hep yaşamanın nasıl bir şey olduğunu onunla hatırlayacaktır."

Filmin konusuna gelince:

Attilio Roma’daki Yabancılar Üniversitesinde şair ve okutmandır. Yıl 2003’tür ve Irak savaşı henüz başlamamıştır, fakat havada savaş kokusu duyulmaktadır. Herşeye rağmen Attilio kendine ait dünyasında olan bitene kendini kapatmış o çok sevdiği şiirlerin şairlerine ait duyduğu hayali seslerle yaşamaktadır. Edebi alanda kendine ait bir ünü vardır ve son kitabı The Tiger and the Snow’u henüz yayınlamıştır. Kitap eleştirmenler ve okuyucular tarafından çok beğenilmiştir.

Olan olaylar onu korkutucu bir şekilde etkilemeye başladığında rüyalarında evlenmek istediği kadını görür. Kadının adı Vittoria’dır ve gerçek hayatta Attilio ile evlenmeyi bırakın hiçbir şey yapmak istememektedir. Aslında bu sevimli adamın ona yaklaşmak için yaptığı herşey, ölümsüz aşkını ilan ediş tarzı Vittoria’yı daha da kızdırmaktadır. Attilio her yerde onu takip etmekte sonsuz mutluluk sözleri vermekte ve genellikle ayaklarının dibinde bir halı gibi kendini bu aşka adamaktadır. Fakat sevimli şair ne kadar bu konuda baskı yaparsa, güzel kadın onu o kadar güçlü bir şekilde reddetmektedir. Vittoria da edebiyat dünyasından bir isimdir. Üzerinde çalıştığı son kitabı ise Irak’lı bir şairin biyografisini anlatmaktadır. Yıllardır Paris’te yaşayan bu ünlü şair Bağdat’a dönmeye hazırlanmaktadır. Eğer savaş patlak verirse Bağdat’da kendi insanlarının yanında olmak istemektedir. Vittoria ve Attilio onunla Roma’da buluşurlar.

Aradan zaman geçer ve günün birinde Attilio Bağdat’a dönmüş olan ünlü şairden bir telefon alır. Vittoria biyografiyi bitirebilmek için onunla birlikte Bağdat’a gitmiştir, ilk Amerikan saldırısında başından yaralanmıştır ve ölümün eşiğindedir. Attilio aynı gün Irak’a doğru yola çıkmak ve sevdiği kadına ulaşmak için bir dakika bile tereddüt etmez...İnatçılığı ve şansı sayesinde aynı gün Irak’a varmayı başarır ve Irak’lı şair onu aşkı Vittoria’nın herşeyden habersiz ve bilinçsizce ölümü beklediği hastaneye ulaştırır. Hastane ve doktorlar savaşın mahvettiği koşullarda çaresizdir. Ne ilaç ne de gerekli malzeme yoktur. Vittoria’nın beyninde ödem oluşmuştur ve bunu geçirmeye yarayan hiçbir ilaç hastanede yoktur. Umutsuzluk ölümden bile kötüdür...Delişmen Attilio ise umutsuzluğu asla kabul etmeyen tavrı ile şehirde ilaç aramaya başlar. Aramaları her seferinde yıkılmış eczanelerde son bulur. Eğer ilaç yoksa, o zaman imal edilmelidir... Aşk ölümsüzdür.... Vittoria ölmemelidir.

.
Yayın Tarihi : 1 Şubat 2006 Çarşamba 01:01:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?