19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

Sanat piyasası, komploya güveniyor

Türkiye’de ofisini açan Sotheby’s’in Üst Düzey Başkan Yardımcısı Ali Can Ertuğ, “Türkiye’deki sanat piyasası organize değil ve komplo teorisine çok fazla güveniyor” diyor

Dünyanın en önemli müzayede şirketlerinden biri olan Sotheby’s, Türkiye’de ilk ofisini açtı. Şirket ayrıca, 4 Mart’ta Londra’da modern ve çağdaş Türk sanatına odaklanan bir müzayede düzenliyor. Aralarında Nejad Melih Devrim, Fahrelnissa Zeid, Burhan Doğançay, Abidin Elderoğlu, Mehmet Güleryüz’ün de bulunduğu sanatçıların 73 parça eserinin satışa sunulacağı müzayededen toplam 1,2 milyon İngiliz sterlini elde edileceği tahmin ediliyor.

Hem bu müzayedenin hem de Türkiye ofisinin tanıtımına dair dün Esma Sultan Yalısı’nda Sotheby’s Avrupa Başkanı Henry Wyndham, Sotheby’s Üst Düzey Başkan Yardımcısı Ali Can Ertuğ, Sotheby’s Üst Düzey Uzman ve Satış Müdürü Dalya İslam ile Sotheby’s Türkiye Ofis Başkanı Oya Delahaye’nin katılımıyla bir basın toplantısı yapıldı.

Henry Wyndham, Türkiye’deki müşterilerine en iyi şekilde hizmet verebilmek ve müşteri potansiyelini artırabilmek için İstanbul’da bir ofis açtıklarını belirtti. Ayrıca basın toplantısında, 4 Mart’taki müzayedede yer alacak eserlerden 11’ini içeren, Akbank Özel Bankacılık’ın sponsorluğunda oluşturulan bir günlük sergi gezildi. Toplantı sonrasında Ali Can Ertuğ’la konuştuk...

Değişik parça bulma uğraşısı Türk sanatına giderek artan bir ilgi söz konusu. Siz bu ilginin nedenini nasıl açıklıyorsunuz?
Bienaller, sergiler, iyi küratörler ve yurtdışındaki temsiller... Öte yandan alıcılar, alım yaptıkları kendi piyasaları içerisinde fiyatlardan dolayı zorluk yaşıyor. Elinde bir milyon dolar olan birine sınırlı bir seçim hakkı sunuyor Amerikan ya da Avrupa sanatı almak. Sözgelimi Burhan Kum tarzında bir parçayı almak için Amerika’da en aşağı 70 - 80 bin dolar ödemeniz lazım, halbuki burada 6 bin dolar. Dolayısıyla koleksiyonerler başka yerlere bakmaya başladı. Kendi ortamlarının dışında yenilikçi, değişik, taze parça bulmak için büyük uğraşları var.

Neden Türk çağdaş sanatına odaklanan bir müzayede gerçekleştiriyorsunuz?
Ticari amaçlı bir müzayede evinin, ticaretle ve ticaret potansiyeliyle yakından ilişkisi var. Potansiyel yükseldiği zaman bizim ilgimiz artıyor. Biz başarı ihtimalini çok yüksek gördüğümüz ve piyasada büyüme olacağını düşündüğümüz için buradayız. Bu büyüme herkese büyük bir katkı sunacak.
 

anatçıya katkısı olacak mı?
Tabii ki... Mesela sanatçıların şikâyetlerinden biri, resimlerinin Basel gibi dünya çapındaki önemli fuarlarda sergilenmemesi. O fuarlarda bir standın fiyatı 100 bin dolar. O fiyatı ödeyecek olan galerinin en aşağı 1 milyon dolarlık mal satıyor olması lazım. Dolayısıyla galerinin sanatçısını dünya çapında temsil edebilmesi için, o sanatçı da iyi para yapabilmeli...

Müzayedede kim satar?
Müzayededeki eserlerin seçimlerinde ne tür kriterleriniz vardı?
Parçanın, sanat tarihine bir şekilde uyması ve bir yere oturması lazım. İkincisi bir sanatçının bütün kariyerinin aynı şeyi yaparak geçmemesi lazım. Son olarak da içinde gerçekten devam eden bir yaratıcı kalite olmalı. Bir de satılabilirlikten söz edebiliriz, eser seçiminde. Satılabilirlik ve fiyatlandırma birbiriyle paraleldir. İnsanların o eseri doğru fiyata satmaya razı olması lazım bizim onu almamız için. Mesela Mübin Orhon’un en yüksek değerinin iki katı istendi bizden, geri çevirdik.
 

İyi satışlar elde edebileceğinizi düşündüğünüz isimler hangileri?
Çok güvendiğimiz isim Taner Ceylan. Müzayede kataloğunun kapağında da onun ismi var. Sonra Canan Tolon, Canan Şenol, Mübin Orhon, Nazif Topçuoğlu, Ahmet Elhan, Burhan Kum... O kadar çok parça üzerine ilgi var ki...

Sizce Türk sanatının, sanatçısının yaşadığı en önemli sorun nedir?
Türkiye’deki sanat piyasası organize değil. Ayrıca komplo teorisine çok fazla güveniyor. Çünkü tam farkında değiller, çizgiler kesinleşmemiş, ‘ne nereye gidiyor, kim ne yapmaya çalışıyor?’, gibi tereddütler var. Ekonomik çizgilerin de daha net bir şekilde belli olduğu bir sistem içerisine geçmesi, Türkiye sanat piyasası için ümit edebileceğim en iyi sonuç olur. Ama oraya gelmesi için bazı noktalardan geçmesi lazım. Onlardan biri de bu müzayede.

 

53 sanatçı 73 parça eser
Ali Can Ertuğ (sağda) müzayedede 53 sanatçının 73 eserinin satılacağını belirtiyor. Mübin Orhon’un 1961 ve ‘62 tarihli iki tablosunun her birinin tahmini ederi 60 ile 80 bin sterlin. Zeid’in “Le Minautore” adlı eserinin tahmini ederi ise 50 - 70 bin sterlin.
 

Milliyet
Yayın Tarihi : 13 Şubat 2009 Cuma 17:10:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?