'Seyirci sayısı sahneyle artar'

İkinci kez Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü görevine getirilen Rengim Gökmen, yeni dönemdeki projelerini  anlattı.

Geçen yıldan beri Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) birinci şefliğini de yürütüyorsunuz. Birkaç şapkayı aynı anda nasıl taşıyorsunuz?
CSO şefliği benim için çok önemli. DOB’daki görevi, CSO şefliğini sürdürerek kabul ettim. İki kurum, kamuoyunun gündeminde yer almış ve bugüne kadar çözülmemiş olan sanatçıların özlük hakları konusu açısından da birbiriyle bağdaşıyor aslında.


Özlük hakları ve yaşlı sanatçıların emekliliği ile ilgili mevzuyu çözerken, kararları alacak mercileri ikna edebileceğinizi düşünüyor musunuz?
Doğru iletebileceğim kanısındayım. Devlette her şeyi çok makro düzeyde değerlendiren kuruluşlar vardır. Maliye Bakanlığı toplumun bütününe bakarak çok haklı değerlendirmeler yapıyor. Fakat bakanımızın ve müsteşarımızın bu konuyu çok iyi bilmeleri ve çözüm istemeleri umut verici. Bu da konuya huzur ve güvenle bakmamızı sağlıyor.


DOB’da seyirci sayıları ile ilgili bir hedefiniz olacak mı?
Birçok sahnemizde biletler zaten tükeniyor. Seyirci artışı ise sahne ve salon sayısını artırmamıza bağlı. Aspendos ve Bodrum’u bir kenarda tutarsak; sahne ve temsil sayısını arttıracağız. Ankara ve İstanbul’da özellikle, temsil ve kadro sayılarımızı artırmayı düşünüyoruz. İstanbul’da yeni bir sahne de açıldı: Süreyya Operası.


Ankara’daki opera salonu ve diğer salonlar oldukça küçük. Başkentin bir opera sarayı olmayacak mı?
Ankara bu bakımdan Türkiye’nin en yoksul kalmış kentidir. CSO salonu duvarları halı kaplanmış tek salondu geçen yıla kadar. Opera sahnesi ise 600 kişilik. Ankara için Özgür Ecevit’in 1997 yılında açılan yarışmaya katılan ve birinci seçilen projesi var. Şu anda Kültür Bakanlığı’na ait hipodromda yapılması planlanan projedir. Daha sonra bu projede tadilata gidilme çalışmaları yapıldı ve maalesef bugünlere kadar mesele ötelendi. CSO’nun yeni konser salonunun da betonları atılmış, duruyor. Yeşil sahalar olmadan futbolun gelişmesini nasıl bekleyemezseniz, tiyatro, opera ve konser salonları yapmadan da müziğin ve sanatın gelişmesini bekleyemez, insanların bu konuya ne kadar rağbet gösterdiğini bilemezsiniz.


CSO’daki projeleriniz neler?
CSO dünyanın en eski orkestralarından bir tanesi. Ağırlık bakımından Türk sanatında çok önemli yeri olan ve daha da önemli olmasını arzu ettiğimiz bir kuruluş. Orkestranın en önemli sorunu yeterli düzeyde bir salona sahip olmamasıydı. Şimdi ihtiyacı olan tadilata giriyor. İkinci sorun kadro, üçüncü sorunu ise yurtdışına açılım. CSO’yu salt Ankara ile ilgili bir olgu gibi de görmemek lazım. CSO Türkiye’nin orkestrasıdır ve diğer senfonik orkestralara ağabeylik ettiğini düşünüyorum. Türkiye’nin onurudur bu topluluk.


DOB’da modern operalara yer verilecek mi?
Bazı doğru eser seçimleriyle demir repertuvar dediğimiz bel canto ve klasik İtalyan operalarının dışına da çıkacağız. Bu, yalnız 20. yüzyıl anlamını taşımıyor. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük iki opera bestecisi Verdi ve Wagner. Her iki pencereyi de Türk operasına tam olarak açabilmek gerek.


Bir devlet kurumunun yöneticisi olarak sanatın arkasındaki devlet desteği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yalnızca Türkiye’de değil, tüm Avrupa’da opera sanatı büyük devlet desteği görür. Ağır ve masraflı sanat dalları bunlar. Bilet geliriyle ancak ticari meta olan popülist sanatlar yaşar. Kârlılığın sadece kültürel anlamda düşünüldüğü bir verimlilik hesabının yapılması gerekir. Buradaki, insana yapılan yatırımdır.



Rengim Gökmen’in projeleri

Operayı durağan reji anlayışından kurtarmak
Türkçe ve orijinal dili birlikte sürdürmek
Türk eserlerine öncelik
Repertuvarı genişletmek
CD çalışmaları
Okullarda, liselerde opera-bale temsilleri
Samsun operasının 2008’de faaliyete geçmesi
Sahne ve seyirci sayısında yüksek hedef
Opera ve bale gazetesi

Doğu, Güneydoğu, Karadeniz turneleri
Özlük hakları ve emeklilik sorununu çözmek
Ankara’da bir müdürlük kurulması