20
Mayıs
2024
Pazertesi
KÜLTÜR/SANAT

Sinema bu yazarı seviyor

Gönlümün Şirazesi Bozuldu’ adlı kitabıyla bu yılki Haldun Taner Öykü Ödülü’nü alan Hasan Özkılıç: 1970’lerde, gecekonduda yaşarken aileme ‘Keşanlı Ali Destanı’nı okurdum. Bunca yıl sonra müthiş bir buluşma oldu.

Milliyet gazetesi tarafından bu yıl 21’inci kez düzenlenen Haldun Taner Öykü Ödülü, Hasan Özkılıç’ın Can Yayınları tarafından yayımlanan “Gönlümün Şirazesi Bozuldu” adlı öykü kitabına verildi.
Seçici Kurulu Doç. Dr. Füsun Akatlı, Prof. Dr. Nüket Esen, Semih Gümüş, Doğan Hızlan, Prof. Dr. Şara Sayın, Demet Taner, Sibel K. Türker ve Prof. Dr. Tahsin Yücel’den oluşan ödül, 13 Ekim’de Pera Müzesi’nde yapılacak bir törenle Özkılıç’a takdim edilecek.

‘Ablam ağladı’
Ödül haberini alır almaz Hasan Özkılıç’ı aradık. İzmir’de yaşayan yazar, 2 öyküsünden sinemaya uyarlanan “Vicdan” filminin galası için İstanbul’daydı. Buluştuğumuzda hem film, hem de ödül nedeniyle çok heyecanlı ve neşeliydi.
Bu, Özkılıç’ın aldığı ilk edebiyat ödülü, üstelik Haldun Taner anısına verilmesi ayrıca anlamlı: “Haldun Taner denince aklıma öykülerden önce şu geliyor... 1970’ler... Gecekonduda yaşıyoruz, fabrikada çalışan annemle babam işten gelmişler, elimde Bilgi Yayınevi’nde çıkmış ‘Keşanlı Ali Destanı’, onlara oyunu okuyorum.
Şimdi bunca yıl sonra müthiş bir buluşma oldu, büyük bir onur benim için. Biraz önce ablamı arayıp ödül haberini verdim, ağlamaya başladı”.

Dördüncü öykü kitabı
Haldun Taner Öykü Ödülü’ne değer görülen “Gönlümün Şirazesi Bozuldu”, Özkılıç’ın dördüncü öykü kitabı. Yazarın ilk öyküsü, 1974 yılında Demokrat İzmir’de yayımlanmış, ardından Özkılıç başka dergilere öykülerini göndermeye devam etmiş. İlk kitabı “Kuş Boranı”nı yayımlamak için ise 1998’e kadar beklemiş. Ardından diğer öykü kitapları “Şerul’da Beklemek” ve “Orada Yollarda” gelmiş. Son kitabı gibi, bu ilk üç kitap da Can Yayınları tarafından basılmış.
Özkılıç’ın öykü tutkusu, lise yıllarına kadar uzanıyor. Özkılıç, Iğdırlı bir işçi ailesinin çocuğu. 1968 yılında aile Manisa’ya göç etmeye karar veriyor, o da yazarlık yolunda ilk adımı atacağı Turgutlu Lisesi’ne kaydoluyor.

‘Biri okur, biz yorumlardık’
Edebiyat tutkunu arkadaşları ve derste Varlık, Yansıma dergilerini okutan edebiyat öğretmeninin üzerindeki etkisinin büyük olduğunu söylüyor yazar: “Parklarda gece yarılarına kadar edebiyat konuşurduk. Çehov’un 60-70 sayfalık bir öyküsünü biri okur, diğerleri dinlerdi. Sonra üzerinde tartışırdık”.

Kızının adı da Öykü
Kızına da Öykü adını veren Özkılıç’ın yaşamında bu türün yeri hep ayrı olur. “Öykü hayatımda hep önde oldu. Sanki öyküsüz, öykü okumadan ve yazmadan yaşayamam gibi...” diyor bugün, “Arkadaşlarım benim için hep ‘çok heyecanlı, yerinde duramaz’ der. Öykü de öyle. Hareketli, söyleyeceği sözü kısa zamanda söyleyen ama derinliği olan bir tür. Benim kişiliğime çok yakın.”

Sinema bu yazarı seviyor
Erden Kıral’ın yönettiği, başrollerini Nurgül Yeşilçay, Tülin Özen ve Murat Han’ın paylaştıkları ve bugün vizyona giren “Vicdan” adlı sinema filminin senaryosu, Hasan Özkılıç’ın “Orada Yollarda” kitabında yer alan “Güzel Günler İçin” ve “Bir Yanı Yaralı” adlı öykülerinden yola çıkılarak Raşit Çelikezer tarafından yazıldı. Yazarın bir başka öyküsü, “Adı Kargalarda Saklı” da Özcan Alper tarafından “Moto Guzzi” adlı kısa filme uyarlandı. Çekimleri Kars’ta yapılan film, 6 Kasım’da Kars’ta başlayacak olan 14. Gezici Festival’de gösterilecek.

Bu gönlün şirazesi nasıl bozuldu?
Hasan Özkılıç’a ödül kazandıran “Gönlümün Şirazesi Bozuldu”nun yazılışı ise, başlı başına bir öykü konusu. Çocukluğundan hatırladıklarını dost sohbetlerinde anlatırmış Hasan Özkılıç. Dostları da hep “Bunları yazsana” dermiş ona, ama sıra bir türlü gelmezmiş bu hikâyelere, başka öyküler varmış kaleminde... Bundan iki yıl önce bir gün, TRT’nin bir uzun hava albümünü bulup dinleyince, belleğinde biriktirdikleri bir bir dökülmüş önüne:

Türküden ilham aldı
“Türküler, dinledikçe başka türlü çağrışımlar yapmaya başladı. Bir imge yağmuru yaşadım. Oturdum defterin başına, çok yoğun, neredeyse huşu halinde yazdım. 25 Mayıs’tan 11 Haziran’a kadar dokuz öykü... Sonra tabii yayımlanmak üzere çalıştım üzerlerinde.”

Beethoven ile yazdı!
İlginç olan bir nokta da, Özkılıç’ın uzun havaların esin verdiği bu öyküleri Beethoven ve Chopin eşliğinde yazması...
Bu kitaptaki öyküler, yazarın çocukluğundan, duyduklarından esinlense de her biri kurgu. Geçmişin izleri zaman zaman çıkış noktasını, zaman zaman da renkli bir ayrıntısını oluşturmuş bu öykülerin.
Okurun, bozkırın havasını, atmosferini hissedebildiği bu ‘yerel’ öyküleri yerel dille yazmamaya özen göstermiş Hasan Özkılıç. Nedenini şöyle açıklıyor:
“‘Şerul’da Beklemek’ kitabımda bir öykü var; köy ozanı bir dükkânda halka hikâyeler anlatır. Bir süre önce o dükkâna gittim, bir de baktım ki internet kafe olmuş. Şimdi bu durumda yerel dil kullanmak anlamsız değil mi?”

milliyet
Yayın Tarihi : 11 Ekim 2008 Cumartesi 09:25:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?