Demokratik açılım, yıllardır yurtdışında yaşamak zorunda kalan Kürt aydınlar için farklı bir anlam taşıyor. Bir yandan demokrasi adına 'açılım'ı desteklerken bir yandan da süreci, geri dönüşleri için bir umut olarak görüyorlar.
Demokratik açılım, 1980 darbesi ve sonrasında gelişen olaylar nedeniyle yurtdışına çıkmak zorunda kalan Kürt aydın ve sanatçılarının Türkiye'ye dönmesi için umut ışığı oldu. Uzun yıllardır ülkelerinden uzakta sürgün hayatı yaşadıklarını dile getiren aydın ve sanatçılar, Türkiye'ye dönüşlerinin demokratik açılım sürecine katkı sağlayacağını düşünüyor.
1980 darbesinde 6 yıl Diyarbakır Cezaevi'nde mahkûm olan Yılmaz Çamlıbel, Türkiye dönüşlerinin önünde bulunan engellerin ortadan kaldırılması için yasal düzenlemelerin Meclis'ten geçirilmesini istiyor. Türkiye'den uzakta geçirdiği her saniyeyi sürgün hayatı olarak değerlendiren Çamlıbel, memleketi Ağrı'ya duyduğu özlemi dile getirirken duygulanıyor. Ahir ömründe son bir kez daha Ağrı'yı görmek istediğini söyleyen 75 yaşındaki yazar, özlemini şöyle aktarıyor: "23 yıldır uzakta kaldığım memleketimin hasretini resimlerle gidermeye çalışıyorum. Bilinçaltıma öyle bir yerleşmiş ki; artık rüyalarımda görüyorum, hasretini çektiğim Ağrı Dağı'nı, İshakpaşa Sarayı'nı ve Ahmed-i Hani Türbesi'ni."
Türkiye'ye dönüşlerinin önünde yasal engellerin bulunduğuna dikkat çeken Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Kemal Burkay, "Ülkeme dönmeyi elbet istiyorum. Koşulları oluşsa çok daha önce dönerdim." şeklinde konuşuyor.
Dönüşlerimiz, demokratikleşme sürecine hız katar
YAŞAR KAYA (SİYASETÇİ, IRAK'TA YAŞIYOR) Türkiye'ye dönmeyi çok arzu ediyorum tabii ki. Sürgün bir hayatın açık hava hapishanesinden farkı yok. Kimseden af dilemiyorum. Kimseden medet de ummuyorum. Çünkü suçlu değilim. Suç işleyenler Ergenekoncular, JİTEM'ciler ve son dönemde faili meçhulleri zamana yayanlardır. Türkiye, benim özlemimdir. Türk ve Kürt halkının ortak vatanıdır.
KEMAL BURKAY (SİYASETÇİ, İSVEÇ'TE YAŞIYOR) Bizim durumumuzdaki insanların ülkeye dönüşü, genel olarak ortamın yumuşaması için uygun bir yasal zemin oluşturulmalı, siyasetin ve özgür düşüncenin önü açılmalıdır. Bu talep, süregelen 12 Eylül hukukuyla sağlanamaz.
VİLDAN TANRIKULU (YAZAR, ALMANYA'DA YAŞIYOR) 30 yıl önce bıraktığım köyüme hiçbir kaygı duymadan dönmek istiyorum. AK Parti'nin başlattığı demokratik açılımı değerli görüyorum ve bu süreç umutvari olmamızı sağlıyor. Kürt aydınları kültürle ve sosyal alanda büyük birikimle Türkiye'ye döneceklerdir. Bu da süreci hızlandırır. Barışın olduğu kadar AK Parti'nin de elini kuvvetlendirir.
YILMAZ ÇAMLIBEL (YAZAR, ALMANYA'DA YAŞIYOR) Burada ne kadar rahat olsak bile insan yine de kendi ülkesinde olmayı istiyor. Ülkemin havasına, suyuna, toprağına, taşına, her şeyine hasretim. Uzakta olsam da kalbim hep orada. Tutuklanma kararı kaldırılmadan dönmem zor olur. 75 yaşından sonra hapis hayatı yaşamaya tahammül edemem.
ŞÜKRÜ GÜLMÜŞ (YAZAR, İSVEÇ'TE YAŞIYOR) Yazdıkları ya da söylediklerinden dolayı bu insanlar suçlanıyor. Hükümetlerin yapabilecekleri bir yere kadardır. AK Parti yapabileceğini yapıyor. Dönüşler için de yasal bir düzenleme yapabilir.