24
Mayıs
2024
Cuma
KÜLTÜR/SANAT

Tornadan bir yıldız çıktı

Genç Klasikçiler Festivali'nin konuğu Bülent Bezdüz, Grammy ödüllü bir opera sanatçısı. Dar gelirli bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, torna tesviye mezunu Bezdüz, bugün yurtdışında tanınmış bir tenor.

Bu yıl ikincisi düzenlenen Genç Klasikçiler Festivali'nin konukları arasında, Grammy ödüllü bir isim de yer alıyor: Tenor Bülent Bezdüz. Dün, merkezi İstanbul'un Seyrantepe semti ve oto sanayi bölgesi olan festivalin açılışında sahneye çıkan Bülent Bezdüz, adını yurtdışında duyuran opera sanatçılarımızdan. Solist olarak yer aldığı Londra Senfoni Orkestrası Live projesi, Berlioz'un Truvalılar Operası'nın canlı kaydı ile 2002'deki 44. Grammy ödüllerinde, 'en iyi klasik kaydı' ve 'en iyi opera kaydı' dallarında, Verdi'nin Falstaff Operası'nın canlı kaydı ile de 2006'daki 48. Grammy ödüllerinde, 'en iyi opera kaydı' dalında ödüle layık görüldü.

EN BÜYÜK İDOLÜM PAVAROTTI "Mesleğimle ilgili en büyük şansım, şan pedagoğum Roman Werlinski'yi tanımış olmamdır. Sadece sanatçı olarak değil, insan yönüyle de örnek alabileceğim ender kişilerden biri. Leyla Gencer'i de her zaman minnetle anarım. Zira hayatımın dönem noktalarından olan, 1997'deki 1. Leyla Gencer Şan Yarışması'na katılmasaydım, belki bugün burada olmazdım. Bir diğer idolüm İdil Biret. Kendisi, dünyada kazandığı başarıya rağmen, mütevazılığını bozmadı. Luciano Pavarotti ise tekniğindeki kusursuzluğu, kendi sesinin tınılarını abartmadan kullanışı ve bu sanatın dünyaya tanıtılmasına yaptığı katkılardan dolayı en büyük idolümdür."

YEDİ YAŞINDA ÇALIŞIYORDUM: "Sekiz çocuklu bir ailenin en küçüğü ve yedi yaşından bu yana çalışan biri olarak, Genç Klasikçiler Festivali'ne katılmam teklif edildiğinde, bir anlamda bana bir zamanlar sunulmayan imkânların başka çocuklarımıza ulaşacağı düşüncesiyle heyecan duydum ve hemen kabul ettim. Amacına ulaşabilmesi için bu gibi projelerin, belediyeler, devletin ilgili eğitim, kültür ve sanat kurumları ile özel teşebbüsler tarafından da organize şekilde desteklenmesi gerekir."

GRAMMY DE BİR TÜR TEŞEKKÜR "Kişi sevdiği işi yapıyorsa ve birileri de yaptıklarını ödüllendiriyorsa bu mutluluk vericidir. Bu Grammy olmaz da, bir seyirciden sokakta alacağınız teşekkür olur. Sanat, işin sonundaki ödül düşünerek üretilemez. Ama böyle bir ödüle layık görülmüş olmak da, yapılan doğru işlerin boşa gitmeyeceğinin en güzel kanıtı olabilir."

TÜRKÜ ÜZERİNE ÇALIŞIYORUM "Önümüzdeki üç yıl boyunca Avrupa'da çalışmalarım sürecek. İsveç, Fransa ve Belçika ağırlıklı olacak. Çok istememe rağmen, halen tamamlayamadığım, türkülerimiz üzerine çalışmalarım sürüyor. Türkülerimizi dünyaya tanıtmak üzere bir ekip ve orkestral düzenlemeler oluşturmaya çalışıyorum."

Bağlama sayesinde yeteneği keşfedildi
43 yaşındaki Bülent Bezdüz, sekiz çocuklu, dar gelirli bir ailenin en küçüğü. 15'inde bağlama çalmaya başladı, 22 yaşında ise, torna tesviye mezunu bir genç iken, Gazi Üniversitesi Müzik Eğitim Bölümü için sınava girdi. O, bağlama çalmak isterken, 'Yetenekli bir tenor bulduk' denilerek şan bölümüne alındı. Mersin Operası'nda görev yaptıktan sonra 1997'de Manchester'daki Avrupa Opera Merkezi'nden davet aldı ve böylece Avrupa macerası başladı.

Babasının izinde
BÜLENT Bezdüz'ün kızı Sesim Bezdüz genç bir keman sanatçısı. Festivalin açılış konserinde babasıyla birlikte sahneye çıkan Sesim Bezdüz, geçen yılki Llangollen Uluslararası Müzik Festivali'nde, 16 yaş altı karışık solo enstrüman yarışmasında, 300'e yakın katılımcı arasında birinci olmayı başardı. 13 yaşındaki genç sanatçı, öğrenimini Mersin Konservatuarı'nda sürdürüyor.
 

Özgür Çakır - Sabah
Yayın Tarihi : 22 Mart 2010 Pazartesi 14:58:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?