Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle Türk sineması altın yıllarını yaşamaya başladı.
Amerikan sinemasına son yıllardaki yapımları ile adeta kafa tutan Türk sinemasının, başarısının ardında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği bulunuyor. Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Selahattin Ertaş, son yıllarda Türkiye'de uluslararası seviyede çok iyi filmler yapıldığını belirterek, "Türk Sineması büyük bir atak yaptı" dedi. Ertaş, birçok Türk sinemasının uluslararası alanda düzenlenen festivalde ödül aldığını belirterek, son olarak Cannes Film Festivalinde de Fatih Akın'ın 'Yaşamın Kıyısında' adlı filminin dış basında da övgüler aldığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Selahattin Ertaş, İHA'ya Türk sinemasında son yıllarda yaşanan gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Bakanlığın sinemaya büyük bir destek verdiğini belirten Ertaş, projelerde de önemli bir canlılık yaşandığını yapılan başarılı filmler sayesinde Türk sinemasının üst seviyelere taşındığını söyledi.
TÜRK SİNEMASI ATAĞA KALKTI
"Türk Sineması büyük bir atağa kalktı" diyen Ertaş, geçen yıl gösterime giren film sayısının 33 olduğunu belirterek, sinema filmi izleyici sayısının da son yıllara oranla arttığını ifade etti. Ertaş, 2002 yılında yerli film izleyen izleyici sayısının toplam yüzde 8 iken, 2006 yılında bu oranın yüzde 52'ye kadar yükseldiğini belirtti. İzleyici sayısındaki artışın Türk sinemasının geleceği bakımından önemli olduğunu belirten Ertaş, "İzleyici demek Türk sinemasının yerli filmlerin finanse edildiğinin göstergesidir. Alınan biletlerden dolayı izlenen filmler destek görmektedir" dedi. İzleme oranlarının dünya standartları ile mukayese edildiğinde yeterli olmadığına işaret eden Ertaş, 2006 yılında 35 milyon seyirci sayısının olduğunu bunun ülke nüfusunun yarısı kadar olduğunu ancak Avrupa ülkelerinde bu durumun ülke nüfusunun 3 katı kadar olduğunu bildirdi.
Türkiye'de 2000 yılında toplam 25 milyon olan izleyici sayısının geçen sene 35 milyon civarına yükseldiğini belirten Ertaş, bu oranın daha da yükseklere ulaşmasını hedeflerini söyledi. Türk sinemasının iki yönlü olarak geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Ertaş, yapılan filmlerin izlenme oranlarının artırılması ve film yapımcılarını desteklemek yoluyla olacağını söyledi. Sektörün kurumsallaşması gerektiğinin savunan Ertaş, Amerika'da film sektörünün kurumsallaşmasına büyük önem verildiğini dile getirdi.
BİLET FİYATLARINDAKİ KDV ORANLARI DÜŞÜRÜLMELİDİR
Sinema filmleri izlemecilerinin artmasındaki en büyük payın bilet fiyatları olduğunu kaydeden Ertaş, "Bilet fiyatlarının yüksekliği izleyiciyi etkiliyor. Fiyatlar yükseldikçe sinemaya gelen izleyici sayısı azalacaktır. Herkesin belirli bir bütçesi var. Fiyatlar ülke milli gelirine belirli bir düzeyin üzerinde ise bu sinemaya gidecek olan seyirci sayısını azaltacaktır. Avrupa'da fert başına düşen milli gelirin yüksek olması insanların sinemaya gidebilme imkanlarını da kolaylaştırmaktadır. Büyük Şehirlerde
dört kişilik bir ailenin sinemaya gitmesi yol paraları, bilet parası, sinemada alınacak içecek ve yiyecek pek çok ailenin bütçesini zorlamaktadır. Fiyatları düşürmek için KDV oranlarında bir düzenleme yapılması gerekiyor. Sektörde de bu doğrultuda bir talep içindedir. Hem yapımcımızı desteklememiz gerekir hem de yapılan filmlerin yeterli düzeyde desteklenmesi gerekir" diye konuştu.
TELEVİZYON ALIŞKANLIĞI İZLEYİCİNİN SİNEMAYA GİTMESİNİ ENGELLİYOR
Türk halkının büyük bir oranda televizyon izleme alışkanlığı olduğunu ifade eden Ertaş, "Televizyon alışkanlığı izleyicinin sinemaya gitmesini engelliyor" dedi. Sinemanın ülkede yaşanan bütün gelişmelerden etkilendiğini belirten Ertaş, sinemanın tatil, maç gibi her türlü olaydan etkilendiğini söyledi. Sinemanın kurumsallaşması gerektiğini belirten Ertaş, bakanlığından bu konuda "Kültür Yatırımlarını Teşvik Kanunu' çıkardığını söyledi. Söz konusu kanunun Kültür Yatırımı Yapacak Yatırımcılara pek çok fayda sağlayacağını kaydeden Ertaş, "Kültür Yatırımlarını Teşvik" Kanunun sektör tarafından da dikkate alınmasını istedi. Kanunun sinema sektörünün kurumsallaşmasını sağlayacağının altını çizen Ertaş, kanunla birlikte gerekli olan 3 yönetmeliğin de çıktığını belirtti. Kanunun sinemanın kurumsallaşması açısından kamu arazilerinin kültür yatırımları için tahsis edileceğini, belirli periyotlar içinde vergi indirimleri sağladığını söyledi. Ertaş, kanunla birlikte çalışan işçilerin stopaj indirimlerinin yanısıra su,
elektrik gibi bazı giderlerde indirim ve çalışan yabancı işçiler konusunda da kolaylıklar getirdiğini belirtti. Ertaş, "Sektörün kanun çerçevesinde yatırımlar yapıp bundan faydalanması gerekir" dedi.
YEŞİLÇAM'DAN CANNES FİLM FESTİVALİNE
Türk sinemasının Yeşilçam'dan bütün dünyanın yakından takip ettiği Cannes Film Festivaline kadar geldiğini yıllarda büyük bir atağa kalktığını belirten Ertaş, Türk sinemasındaki en büyük gelişmenin son yıllarda iyi filmler yapılmasından kaynaklandığını söyledi. Takva ve İklimler filmlerinin uluslararası festivallerde ödül aldığını anımsatan Ertaş, bu yıl ise Yönetmen Fatih Akın'ın 'Yaşamın Kıyısında' adlı filminin de Cannes Film Festivalinde çok başarılı olduğunu Altın Palmiye bile alabileceğini söyledi.
Son yıllardaki iyi gelişmelerin Türk Sinemasının uluslararası alanda boy göstermesine neden olduğunu belirten Ertaş, birf0ını söyledi. Sektörüçok Türk Filminin Uluslararası Film Festivalinde kalite yönünden büyük bir gelişme gösterdiğini belirtti.
BAKANLIĞIN TÜRK SİNEMASINI DESTEKLEME ÇALIŞMALARI
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Türk sinemasını geri ödemeli ve geri ödemesiz olmak üzere iki türlü desteklediğini belirten Ertaş, geri ödemelide kişilerin aldıkları kredinin filmleri gelir elde ettikten sonra bakanlığa belirli aralıklarla ödeme yaptığını söyledi. Geri ödemesiz sistemde ise bakanlığın projeleri karşılıksız olarak desteklediğini uzun metrajlı filmlerin geri ödemeli olarak desteklendiğini ancak belgesel, senaryo ve amatör projeleri ise geri ödemesiz olarak desteklediklerini söyledi.
Bakanlığın sinema sektörünü desteklemek için film festivallerine de destek verdiğini kaydeden Ertaş, bu festivallerin insanların sinemayı sevmeleri bakımından önem taşıdığını kaydetti.
KORSANLA MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR
Korsanlığın insanın fikir ve emeği ile ortaya çıkardığı fikir ve sanat eserlerinin bir bedel ödenmeden çalınması ve kullanması olduğunu ifade eden Ertaş, bakanlık olarak korsanla mücadele konusundaki çalışmaları devam ettirdiklerini belirtti. Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü olarak diğer kurumlarla birlikte korsanla mücadele için çalışmalar yürüttüklerini anlatan Ertaş, "Korsanla mücadelede en etkili caydırıcı birim Emniyet Teşkilatımızdır. Onlar her gün bu materyalleri satanları yakalamaktadır.
Meslek birlikleri de bu konuda faaliyet göstermektedirler. Bakanlık olarak kamuoyunu bilinçlendirmek kurumlar arasında işbirliğini sağlamak için gerekli çalışmalar yapıyoruz. Korsanlıkla mücadele herkesin görevidir. Herkesin telif haklarına riayet etmesini istiyorum. Korsanı bertaraf etmenin yollarından biriside bütün ekonomiyi kayıt altına almak, fiyatların da insanların alabileceği bir düzeyde olması gerekir" diye konuştu.
İHA
Yayın Tarihi :
26 Mayıs 2007 Cumartesi 12:29:17
Güncelleme :26 Mayıs 2007 Cumartesi 18:58:07