22
Mayıs
2024
Çarşamba
KÜLTÜR/SANAT

Türkiye, böyle orkestra görmedi

Türkiye’nin ilk pop-senfoni orkestrası olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası 8. yaşına giriyor. Orkestra, İzmir’in köylerine giderek tabuları yıkıyor.

Bir orkestra düşünün… 45 opera ve senfoni orkestrası sanatçısından müteşekkil… Viyolonselden kemana, saksofondan trompete, gitardan bateriye kadar her türlü aletle bezenmiş. Şimdi bir de kendinizi düşünün. İyi bir pop ya da rock müzik dinleyicisisiniz. Çok sevdiğiniz bir sanatçı, arkasına aldığı böyle büyük bir orkestrayla karşınızda, o çok hoşlandığınız şarkıları yorumluyor. Olmaz mı? Bu kadar kolay pes etmeyin; hele de İzmir’e yakın bir yerlerde iseniz…

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası, Türkiye’nin ilk ve hâlen tek pop-senfoni orkestrası özelliğiyle, tam sekiz yıldır İzmirlilere her ay müzik ziyafeti çekiyor. Poptan klasik müziğe uzanan 750 şarkılık repertuarıyla da hayli iddialı. Hatta bu keyfi, kente davet ettikleri sanatçılara da yaşatıyorlar. Levent Gündüz, Salim Dündar, Ege, Aytül Büyüksaraç, Neco, Deniz Seki ve Feridun Düzağaç’ı bu şanslı isimler arasında sayabiliriz. Orkestrayı kuran Ahmet Piriştina ile onun vefatından sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlık koltuğuna oturduğu 2004 yılından beri, ulusal sanatçılara kucak açan Aziz Kocaoğlu’nun emeklerini de unutmayalım.

İZMİR KÖYLERİNDE SAZIM ÇALINIR!

İzmir Kent Orkestrası’nın kuruluş öyküsü 1999 yılına dayanıyor. Dönemin belediye başkanı Ahmet Piriştina, en büyük ideallerinden biri olan Kent Senfoni Orkestrası fikrini, müzik adamı Muammer Sun’la paylaşarak, yardım ister. Böyle bir oluşumun başında görmek isteyeceği de Sun’dan başkası değildir. Ancak farklı bir cevap alır: “Bunun için eski öğrencim ve dostum Hüseyin Çebi biçilmiş kaftandır.” Piriştina, bu öneri üzerine bu defa Çebi’nin kapısını çalmaktadır. Yanıt olumludur; lakin bir şartı vardır Çebi’nin: “Bu görevi tek başıma alamam. Gerekirse, alacağım parayı ikiye böleriz. Ama Zafer Çebi, piyanist ve aranjör olarak bana ortaklık edecek.”

Anlaşmanın ardından Türkiye’nin en özgün orkestralarından birinin temeli atılır. Kurulacak orkestrada amatör ve profesyonel müzisyenler bir arada olacaktır. Devlet konservatuarı, İzmir Devlet Opera ve Balesi ile İzmir Devlet Senfoni Orkestrası müzisyenlerinden müteşekkil 16 müzisyen ve 4 solistle yola çıkılır. Aradan iki yıl geçtikten sonra, ‘profesyonellik’ anlayışıyla müzisyen sayısı 45’e, solist sayısı da 8’e çıkarılmıştır. Artık konservatuar öğrencileri tercih edilmeyecektir. Ahmet Piriştina’nın başkanlığı döneminde dışarıdan yalnızca Salim Dündar’ı solist olarak davet eden orkestra, konserlerini periyodik bir takvime oturtamasa da, isim yapmaya başlar.

Piriştina’nın 2004 yılında ölümünün ardından bayrağı devralan Aziz Kocaoğlu’yla birlikte orkestra da bambaşka bir çehre kazanır. Daha geniş çevrelere ulaşabilme düşüncesiyle İzmir’in merkezinden çıkan orkestra, çevre ilçelere de uğrayacaktır. Şef Hüseyin Çebi için İzmir’deki ‘gerçek Anadolu’ya ulaşmanın bir anlamı vardır: “Her şeyi ayağınıza bekleyemezsiniz. Orkestra, vatandaşın ayağına gitmek zorunda. Bayındır, Tire, Aliağa, Mordoğan, Karaburun’da çok güzel şeyler yaşadık. Ellerinde küreği, çapasıyla insanların tarladan çıkıp da konserinize geldiğini bir düşünsenize...”

Hani, Erzurum, Sivas gibi birkaç şehre atfedilen bir söylence vardır. Kentte verilen klasik müzik konseri sonrası, düşüncesi sorulan yaşlı ‘Erzurumlu’ amcanın cevabıdır: “Erzurum, Erzurum olalı böyle zulüm görmedi!” Türkiye’deki modernleşmehareketine yönelik sempati yüklü bir ironidir bu. İzmir Kent Senfoni Orkestrası bu düşünceyi, halkın diliyle yıkma arzusunda. Onların ayağına, onların müzikleriyle giderek…

Şef Hüseyin Çebi, bu noktada aklına gelen bir şeyi paylaşmadan geçemiyor: “Bu orkestranın kuruluş gayesi, bir opera sanatçısının Sezen Aksu şarkılarını toplumla paylaşabilmesinden farklı değildir. Bir konserimiz sırasında bunun gerçekleştiğini gördüm. Yanıma gelen genç bir arkadaş, iyi bir İbrahim Tatlıses dinleyicisi olduğunu; ama sanatçımız Aydın Uştuk’un yorumundan sonra belki de bundan vazgeçebileceğini söylemişti.” Buradan sakın, bir arabesk ya da Tatlıses düşmanlığı anlaşılmasın. Çebi’nin dile getirdiği, müzikal bir bilinç oluşturabilmek adına farklı müzikler ve yorumlar dinlettirebilmek arzusu.

İzmir Kent Orkestrası’nın Aziz Kocaoğlu başkanlığıyla değişen yapısının önemli yanlarından biri de orkestra üzerindeki bürokrasinin kaldırılmasıdır. Salim Dündar’ın dışına çıkıp, önemli pop sanatçılarını İzmir’e getirmeleri de bu dönemde olur. Gelecek sanatçılar ise bir şeyi bilmek zorundadır. Para almayacaklardır; zira konserler ücretsiz, halka açık olacaktır.

KONSER SAYISI 30’A ÇIKIYOR

‘Senfoniyi halka indirme harekâtı’ başarılı olmalı ki, İzmir Kent Orkestrası geçtiğimiz yıl verdiği 18 konseri bu yıl 30’a çıkarmak niyetinde. Amaç, İzmir’in bütününe ulaşabilmek. Sonrası İstanbul… “İşte o zaman, amacımız tamamıyla gerçekleşecek.” diyor, Hüseyin Çebi. Antalya’daki bir tıp kongresinde 2400 kişiye verdikleri konserle de bunun provasını başarıyla gerçekleştirmişler.

Aydın Uştuk, Berkan Ünlü, Bike Baran, Esen Şeyda, Ahmet Baykara ve Evrim Yapıcılar… İzmir’in bu genç sesleri içinde Sedat Yüce, Sevinç Yurdem ve Elif İçelli de daha eski ve biraz daha profesyonel oldukları için konuk sanatçı sıfatıyla mikrofonu alıyorlar ellerine. Ve her konserde, gerek nostalji yüklü gerekse günümüze ait caz, klasik ve pop müzik parçalarından oluşan 25-30 şarkıyı, İzmirli müzikseverlerle paylaşıyorlar. Yolunuz İzmir’e düşer de denk getirebilirseniz, siz de polifonik müziğin ruhunuzdaki yansımasını görebilirsiniz. Hele de sevdiğiniz bir sanatçıysa konukları, belki sizden daha şanslısı yoktur Körfez’de.


aksiyon
Yayın Tarihi : 3 Şubat 2007 Cumartesi 17:15:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
izzet atan IP: 88.253.123.xxx Tarih : 2.02.2009 00:28:19

Kent Orkestrasını büyük bir beğeni ve keyifle izliyor takip ediyorum. Ancak yeterince tanıtımının yapılamadığını ve şu anda hakettiği bir yerde olmadığını düşünüyor ve özellikle İİSM deki konserlerinin duyurularının tam anlamıyla yapılmadığını ve davetiye teminininde büyük sıkıntılar yaşandığını bizzat kendim yaşadığım için biliyorum.TÜM SANATÇILARIN EMEĞİ GEÇEN HERKESİN; ELLERİNE,NEFESLERİNE YÜREKLERİNE SAĞLIK diyorum. İYİKİ VARSINIZ KENT ORKESTRASI HEP VAROLMANIZ DİLEĞİYLE SİZLERLE GURUR DUYUYORUZ.VE SİZİ İZLEMEYE DEVAM EDİYORUZ.ELBETTE DEVAM EDECEĞİZ.YOLUNUZ AÇIK OLSUN İZMİR/BUCA/İZZET ATAN


SELMA GENÇAY IP: 88.246.158.xxx Tarih : 17.01.2009 21:41:52

İZMİR KENT ORKESTRASI KONSERLERİNİ ÇOK BEĞENİYORUM.FAKAT KONSER GÜNLERİNİN YETERİ KADAR DUYURULMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.DUYDUĞUM ZAMAN MUTLAKA DİNLİYORUM.İZMİR KENT ORKESTRASI KONSERLERİNİN YEREL GAZETE VE TV LERDE DİNLETİLMESİNİN VE KONSER GÜNLERİNİN DUYURULMASININ FAYDALI OLACAĞINI DÜŞÜNMEKTEYİM.