25
Mayıs
2024
Cumartesi
KÜLTÜR/SANAT

Ulusaraç'tan bir sergi daha

Ebru ve Kat’ı (kağıt oyma) sanatçısı Nurhan Ulusaraç, 8’inci. sergisini açtı.

Selçuk Kız Meslek Lisesi’sin El Sanatları ve Çiçek bölümünde sanatla tanışan ve daha sonra da Caferağa Sanat Medresesi’nde ‘soğuk seramik’ eğitimi alan Ulusaraç, 2002 yılında ‘ebru’ sanatı ile tanıştı ve Fuat Başar’la bu sanat dalında çalışmalarına başladı.

2005’de Dürdane Ünver ile ‘kat’ı sanatına yoğunlaşan Ulusaraç, TBMM Milli Saraylar Geleneksel Türk Süsleme Sanatları Eğitim Merkezi’ni bitirerek, bu alanda icazet aldı. Sanatçı, halen iki sanat dalında da çalışmalarını sürdürüyor.
8 Nisan’da Karaköy Eczanesi’nde açılan sergiyi, meraklıları 15 Mayıs’a kadar ziyaret edebilecek.


KAT’I NEDİR?

Herhangi bir tezyini motif veya yazı karakterini kâğıttan keserek oyulması yolu ile yapılan eserlere katı’ denilmektedir. XVI y.y başlarından Türk kitap sanatları içersinde geniş bir yer bulan katı’ orijinal ve güzel bir süsleme tarzı olarak bilinir.

Katı’ büyük bir desen çeşitliliği arz eden oymaların eski cilt kapakları, murakka albümler, el yazmaları ve yazı çekmeceleri gibi değişik özellikteki eserlerde görülmektedir.

500 yıllık bir tarihe dayanan menşei uzak doğuya uzanan katı’ sanatı en eski örneklerini XV-XVI y.y HERAT(AFGANİSTAN) da yaşamış olan ustaların eserlerinde rastlanmaktadır. İslam sanatında kitap kaplarında deri oyma sanatı XIV y.y başlamıştır.Kağıt oyma sanatının ilk ve en önemli ustası XV y.y Herat’ta yetişmiş olan Abdullah Kaatı’dır.Diğer ustalar Şeyh Muhammed Dost Kaatı , Seng-i Ali Bedahşi , Mevlana Muhammed Bakır, Efşancı Mehmet,Benli Ali,Mevlana Kasım,Fahri El Bursavi,Gazneli Mahmut,Mehmet Bin Gazanfer,Cambazzade Osman,Osman Rıfkı, Mücellit Mehmet Rıfat…..sanatkarlardan bir kaçıdır.

Osmanlı Musevi sanatçılarınca klasik katı’ tekniği ile yapılmış bazı tür oymalarda 1890 yıllarında Yoseph Abu Lafila,Yoseph Halevi,B.Yızhal adlı sanatkarlarımızı da saymak gerekmektedir.

Kâğıt oyma sanatının Osmanlı’ya gelişi XVI y.y başlarındadır. Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim, II Beyazıt dönemlerinde katı’ önemli sanat dalı olarak değerli el yazmaların tezhipten sonraki en önemli süsü olmuştur.

Fatih Sultan Mehmet’in özel kütüphanesi için saray nakkaş hanesinde üstad Baba Nakkaş’ın gözetiminde hazırlanan ciltlerde altın yaldız ve renkli zemin üzerine köşeli ve şemseli ciltlerin kapak içersinde muhteşem güzellikte ve zengin rumi çiçekli kompozisyonlar içinde şaheser oymalar mevcuttur.

XVII y.y da memleketimize gelen batılı seyyahların ilgisini çekerek beraberinde götürdükleri eserler yolu ile katı’ tekniği Osmanlılar kanalı ile Avrupa’ya taşınmıştır. Çarşı ressamları olarak bilinen kişilerce hazırlanan kıyafet albümleri, oyma çiçekler başta olmak üzere hayvan motifleri, şeytan, sel sebil, köşk tasvirleri gibi ilginç motiflerden oluşmaktadır. Osmanlılarda katı’ olarak bilinen kâğıt oymacılığı Avrupa da silhouette (gölge) adı alarak eserler üretmeye başlamışlardır.

XVIII y.y dada eserler üretilmeye devam edilmiş bilhassa çiçek motifleri öne çıkmıştır. XVIII y.y ikinci yarısından sonra gerilemeye yüz tutmuş XIX y.y kayda değer eserler ortaya çıkmamıştır.

XX. y.y başlarında yok olan katı sanatını hocamız Ord. Prof. Dr. Suheyl Ünver tarafından günümüzde yeniden canlanmasına öncülük etmiştir. Bu konuda kızı Gülbün Mesara ile birlikte 1980 yılında bir kitap yayınlamıştır. Daha sonra Gülbün Mesara ikinci ve üçüncü kitaplarında bilgileri daha kapsamlı olarak sanatseverlere sunmuştur.

Süheyl hocanın yanı sıra hathat Necmettin Oktay ve onun oğlu Sami Oktay ‘da kat sanatında eserleri mevcuttur. Günümüzde katı’ sanatçıları bu eski kitap sanatını yaşatmaya devam ettirmektedirler.
 

Kenthaber
Yayın Tarihi : 13 Nisan 2009 Pazartesi 17:40:37
Güncelleme :13 Nisan 2009 Pazartesi 17:44:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?