Cannes Film Festivali'nde en büyük ödül olan Altın Palmiye için yarışan yönetmen Fatih Akın'ın son filmi 'Yaşamın Kıyısında', İspanyol basınından büyük övgü alarak, ödül için favori gösterildi.

İspanyol gazetelerinin kültür-sanat sayfaları, Fatih Akın'ın dün gösterilen 'Yaşamın Kıyısında' adlı filmine geniş yer ayırdı.

Ülkenin yüksek tirajlı gazetelerinden El Pais, "Fatih Akın, ilk sıraya yükseliyor" başlığıyla verdiği haberde, "Cannes Festivali'nin ekvatorunu çizen film 'Yaşamın Kıyısında' oldu. Heyecan verici film şimdiden yarışmanın favorisi haline geldi" ifadesini kullandı.

Gazetede ayrıca, Türk kökenli Alman vatandaşı Akın için "Milliyetine değil, kimliğine ihtiyacı olan bir gençliğin sesi. Köklerini arayan, ama bayraklardan nefret eden bir gençlik ve kesinlikle kültürler arasında yaşanabileceğine inanıyor" yorumu yapıldı.

İspanyol basınında yapılan diğer değerlendirmelerde ise şu ifadeler kullanıldı:

El Mundo: "Akın hatırlanacak bir isim. Türk ve Alman kültürleri arasındaki çatışmayı ve kadınların acılı durumunu çok iyi anlatıyor. Akın, yetenekli bir yönetmen."

ABC gazetesi: "Bir büyük Fatih Akın. Akın, daha elle tutulabilir, dahagerçekçi bir hikaye anlatıyor."

La Razon: "Akın'ın filmi en iyi filmlerden biri. Ama tecrübeyle biliyoruz ki en büyük ödül en iyi filme verilmiyor. Geçen yıl Pedro Almodovar'ın ödülsüz kaldığı gibi.

Ama Akın'ın milliyetinden, Türkiye'nin AB'ye girişi tartışmalarından ve festivaldeki tek jüri üyesi olan Nobel sahibi tek Türk Orhan Pamuk'tan dolayı ödüllendirileceğini düşünüyorum"

'Yaşamın Kıyısında' dün ilk kez gösterildi

60'ıncı Cannes Film Festivali'nde yönetmen Fatih Akın'ın Altın Palmiye için yarışan 'Yaşamın Kıyısında' adlı filmi, dün ilk kez gösterildiği festival sarayında basından tam not aldı.

Çok sayıda gazetecinin festival sarayında izlediği film, seyredenlerden yoğun alkış aldı.

Akın, düzenlediği basın toplantısında, "Filmde yer alan altı karakter, benim bir parçam, bu film beni anlatıyor" dedi.

Daha önceki 'Duvara Karşı' filminde aşk, bu filmde ölüm konularına ağırlık verdiğini kaydeden yönetmen, bir sonraki filminde de şeytanı ön plana çıkaracağını söyledi.

Film oyuncularından Tuncel Kurtiz, "sanatın dilinin ortak olduğunu" belirtti ve "sinemanın bütün dünyayı birleştirdiğini" kaydetti.

Filmin diğer başrol oyuncularından Nurgül Yeşilçay, Cannes'da yarışan filmde rol almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, yönetmen Fatih Akın'a teşekkür etti.

Nursel Köse ise, "Türkçe, Almanca ve İngilizce'yi bir araya getiren film aslında bütün dünyayı biraraya getiriyor" dedi.

Bir Türk-Alman ortak yapımı olan 'Yaşamın Kıyısında', Türkiye'den Anka Film, Almanya'dan Corazon International ve NDR ile İtalya'dan Dorje Film'in işbirliğiyle çekilmişti.

'Yumurta' da yarışacak

Festivalde bu yıl Fatih Akın'ın filmi dışında, 'Quinzaine de Realisateurs' kategorisinde Türkiye'den Semih Kaplanoğlu'nun dün gösterimi yapılan 'Yumurta' adlı yapımı da yarışacak.

Gösterimde filmin baş rol oyuncuları Nejat İşler ve Saadet Işıl Aksoy başta olmak üzere bütün kadro hazır bulundu. Filmin gösterimi dolayısıyla özellikle Saadet Işıl Aksoy'a Fransız basının yoğun ilgi gösterdiği dikkati çekti.

Kaplanoğlu'nun bir başka yapımı 'Süt'adlı film projesiyse 'Atelier' kategorisine seçilmişti.

Festivalin jüri başkanlığını, İngiliz yönetmen Stephen Frears yapıyor. İngiliz yönetmen, sinema dünyasında 'My Beautiful Laundrette' (Benim Güzel Çamaşırhanem) filmiyle tanınıyor.

Festival jürisinde, 2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk ile birlikte Portekizli oyuncu Maria de Medeiros, Çinli sinemacı Maggie Cheung ve Fransız aktör Michel Piccoli yer alıyor.

Yarışan 22 filmin dışında, 21 film yarışma dışında gösterilecek. Festival sırasında dünyanın dört bir yanından gelen film yapım ve dağıtım şirketleri, ürünlerini pazarlama imkanına sahip oluyor.

Türkiye'nin tanıtım faaliyetleri yoğun

Uluslararası Cannes Film Festivalinde, Türkiye'nin tanıtımına ilişkin faaliyetler yoğun bir biçimde sürüyor.

Film gösterilerinin yapıldığı sarayın tam karşısına aşılan dev İstanbul2010 afişi, Türkiye reklamlarıyla donatılmış sahile 300 metre mesafedeki Bodrum guleti ve 100 metrekare büyüklükteki Türkiye standı herkesin dikkatini çekiyor.

Dünya televizyonlarının yayın yaptığı platformun tam arkasına demirlenen bir Fransız'a ait Bodrum yapımı 'Turkish Delight' adlı tekne de sürekli ekranlarda yer alıyor.

Tekne, Türk film ekiplerinin dünya medyası için, basın toplantılarının mekanı oldu. 100 metrekare büyüklükteki Türkiye standı da Cannes'da bulunan tüm dünya sinemasının temsilcilerine evsahipliği yapıyor.

Misafirler, Türkiye standında Türk rakısından, kahvesine, tatlılarından çerezine kadar yiyecek ve içeceklerle ağırlanıyor.

Festival sırasında, Türkiye'nin tanıtımını üstlenen Paris Turizm ve TanıtmaMüşaviri Serpil Varol, "Cannes'e gelen herkesin bir şekilde ve köşede mutlaka Türkiye'yi gördüğünü" söyledi.

Varol, festival boyunca etkinlikleri de açıkladı:

"Festivalin bir jüri üyesi Orhan Pamuk. Ayrıca Fatih Akın'ın 'YaşamınKıyısında' filmi Altın Palmiyede yarışıyor. Semih Kaplanoglu'nun 'Yumurta' filmi, 'Yapımcının 15 günü' kategorisinde yarışıyor.

'Süt' filminin deatölye kategorisinde proje olarak seçilmiş olması son derece önemli. Bütün bu gelişmeler paralelinde, biz de Turizm Bakanlığı olarak bu yıl festivalde Türkiye'yi tanıtmak için daha fazla ağırlık verdik."