19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

Yaz aylarının klasikleri

Yaz aylarının klasikleri

Cihat Aşkın ve Çağatay Anadol ‘klasikleri’, Cem Duruöz ise ‘türküleri’ yorumlamışlar.

Bundan bir on yıl öncesine kadar klasik müzik camiamızda ‘kayıt’ bilinci bugünkü kadar yüksek değildi. Besteci ve yorumcularımız bu yaşamsal konuya nedense gereken ilgiyi göstermezler, yurtdışında bu sistemin ne kadar sağlıklı işlediğini gözleriyle görüp aynı şartları Türkiye’de de arayanlar ise bekledikleri altyapıyı bulamazdı. Her şeyden önce klasik müzik kaydı alanında çalışmaya gönüllü şirket bulmaları fevkalade güçtü. Ellerinde yurtdışında bir stüdyoda yaptırdıkları ‘master’ kayıt, ne yapacağını bilemez halde ortada dolanırlardı.

Kalan Müzik, besteci ve yorumcularımızın kayıt alanındaki birikimlerini değerlendirmek için ciddi uğraş veren tek firmaydı bir aralar. Sonra onun yanına Lila Müzik, REC Music ve A.K. Müzik de katıldı. Bilkent Senfoni geçtiğimiz haftalarda bu sütunda yayımlanan bir başka yazıda belirttiğimiz gibi kendi olanaklarıyla yaptığı konser kayıtlarını uzun süre boyunca yine kendi kurduğu sistem üzerinden pazarladı ama şimdilerde kayıt alanında durgunlaştı. REC Music’in yanı sıra Lila Müzik’in de ilk yıllarında Ayla Erduran’ın kayıtlarıyla birlikte gözlenen ataklığını şu aralar yitirmesiyle geriye bu alandaki yoğun çalışmalarını sürdüren Kalan Müzik ve A.K.Müzik firmaları kaldı.


İşin ‘kaydı veren’ ve ‘kaydı çıkaran’ cephelerinde ilerleme var görüldüğü gibi peki ‘kaydı alan’ cephesinde durum nasıl? İşin o tarafı ne yazık ki hâlâ arzu edilen seviyede değil. Kayıt ne kadar mütevazı bir bütçeyle çıkarılıyor olursa olsun, kaydın alıcı kısmında yeterli talep hâlâ oluşmamışsa bu sefer devreye sponsorların girmesi kaçınılmaz oluyor. Şu dönem, klasik müzik kayıtları camiamızdaki görüntü şöyle: Kaydını kap da gel ama gelirken sponsorunu da yanında unutma! Özellikle başarılı ama tür ve repertuvar itibariyle satış şansı düşük kayıtlar için bu yöntem kaçınılmaz gözüküyor. Kalan Müzik ise Cihat Aşkın gibi kriz ortamında bile iyi satış grafiği çizebilen yorumcuların kayıtlarını basmayı yeğlerken Sevil Ulucan gibi Aşkın’ın aksine satış garantisi olmayan bir genç yeteneğimizin kaydını güçlü özkaynakları sayesinde yayınlayabiliyor.

Ulucan’ın uzun zamandır beklenen ‘Sevdana’ adlı ilginç kurgulu ‘ilk’ albümünün ardından kemancı Cihat Aşkın’ın arpist Çağatay Akyol ile işbirliğinin ürünü olan yeni albümü de yine Kalan Müzik etiketiyle çıkageldi. İkili, kayıtta J.S.Bach’ın Mi bemol majör Keman Sonatından ‘Siciliano’, Gaetano Donizetti’nin keman ve arp için Sol minör Sonatı, Charles Bochsa’nın keman ve arp için Si bemol majör Noktürnü, Spohr’un keman ve arp için Do minör Sonatı ve Saint-Saens’ın keman ve arp için Fantezi’sini yorumlamış. Kaydın barok ve klasik döneme oturan ağırlık noktasını günümüze doğru çeken ise Can Atilla’nın ‘Eleji’ adlı Çağatay Akyol için kaleme aldığı eser. Cihat Aşkın’ın yorumculuğunu sevenler için aradıkları her şey bu kayıtta da var; çok iyi bir entonasyon, zengin bir ton. Kemanla arpın birlikteliğinin yanı sıra yeni eserler öğrenmek isteyenler için yerinde bir kayıt, dinleyiciye sıra dışı bir repertuvar sunuyor.

Kariyerini ABD’de sürdüren gitar yorumcumuz Cem Duruöz Türkiye’yle de bağlarını hiç koparmıyor. A.K.Müzik’ten çıkardığı yeni kaydına ‘Anadolu Hazineleri’ adını veren gitaristimiz türkülerimizi solo gitarıyla yorumlamış. Görüldüğü gibi Duruöz Türkiye’den kopmadığı gibi yerel kültürle de bağlarını sıkı tutuyor. Hepsini gitara kendisinin aranje ettiği türkülerimizi çalgısının rengârenk ses paleti ve üstün bir virtüoziteyle gitar tınısını sevenlerle paylaşıyor Duruöz. Neler yok ki bu albümde? ‘Haydar Haydar’, ‘Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar’, ‘Batum’, ‘Sarı Gelin’. Klasik Türk Müziği’nden de çalgısal örnekler yok değil Duruöz’ün albümünde. ‘Çile Bülbülüm’, ‘Sultaniyegâh Sirto’, ‘Nihavend Semai’, ‘Nihavend Longa’, ‘Kâtibim’ aralara serpiştirilmiş.

Duruöz gibi kariyerini yurtdışında başarılı biçimde sürdüren yorumcularımızdan biri de kemancı Atilla Aldemir. Aldemir’in birkaç yıl önce Dreyer Gaido adlı yaygın dolaşımda olmayan bir firma için, genç piyanist Hasan Şevki Karayel ile doldurduğu çağdaş Türk klasiklerinden oluşan albümü Türkiye’ye sınırlı miktarda getirilmişti. Aynı albüm şimdi A.K.Müzik etiketiyle daha özenli ve albenili bir tasarımla bu topraklara yeniden giriş yaptı. Saygun’un ‘Demet’ adlı keman ve piyano için süitiyle açılan kayıt Usmanbaş, Fazıl Say ve Muammer Sun’un eserleriyle devam edip yurtdışında yaşayan çağdaş müzik bestecilerimizden Meliha Doğuduyal’ın iki eseriyle sona eriyor. ‘Türk Müziğinin Çağdaş Sesi’ adlı bu albüm, çağdaş müziğimizin kemana yansımalarından haberdar olmak isteyen dinleyenlerin ilgi göstermesi gereken bir albüm olmalı.


 

Serhan Bali-radikal
Yayın Tarihi : 18 Ağustos 2009 Salı 18:12:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?