29
Mayıs
2024
Çarşamba
KÜLTÜR/SANAT

Yeniden Şeker Ahmet Paşa

Türk sanat tarihininde ilklere imza atan Şeker Ahmet Paşa’nın eserleri ölümünden bir asır sonra Dolmabahçe Sarayı’nda sergileniyor.

Yurtdışında eserleri sergilenen ilk Türk sanatçı... Aynı zamanda da Milli Saraylar Resim Koleksiyonu’nun temellerini oluşturan kişi... Türk sanat tarihinin en önemli ressamlarından biri olarak kabul edilen fakat hakkında maalesef çok az bilginin var olduğu Şeker Ahmet Paşa, nam-ı diğer Ahmet Ali’nin eserleri, ölümünden 100 yıl sonra ilk kez bir araya getirildi. 

Natürmortları ve doğa resimleriyle bilinen Şeker Ahmet Paşa’nın başyapıtı sayılabilecek, onun sanat çizgisini ortaya koyan “Ağaçlar Arasında Karaca”, “Talim Yapan Erler”, “Tepe Üzerinde Kale/Kale ve Evler”, “Otoportre”, “Ormanda Oduncu” ve daha pek çok eserinin yer aldığı sergi Dolmabahçe Sarayı’nda 11 Mayıs’a kadar izlenebilecek. Adnan Çoker’in danışmanlığında hazırlanan sergide sadece sanatçının eserlerini görmekle kalmıyor aynı zamanda Şeker Ahmet Paşa’nın fotoğraflarıyla da yüz yüze geliyoruz. Öte yandan bu serginin Türk sanatına en büyük katkısı ise şüphesiz bugüne kadar Şeker Ahmet Paşa’ya dair en kapsamlı çalışmayı içeren bir kitabın da eşzamanlı olarak yayımlanması. Ömer Faruk Şerifoğlu ile İlona Baytar’ın hazırladığı “Şeker Ahmet Paşa 1841 - 1907” başlıklı kitapta Enis Batur, Nurullah Berk, Cemal Tollu, Sezer Tansuğ, John Berger, Ferit Edgü ve Adnan Çoker’in sanatçıya dair yazıları dikkat çekiyor. TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen sergide Milli Saraylar Resim Koleksiyonu’ndan 8, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nden 12, Kültür Bakanlığı Ankara ve İzmir Resim Heykel Müzeleri’nden 3 ve Sabancı Müzesi’nden 4 olmak üzere toplam 28 tablo ve fotoğraflar yer alıyor.

Berger’in yorumu
Figür odaklı bir akademik eğitim almasına rağmen manzaraya yönelen sanatçının “Ormanda Oduncu” adlı eserini John Berger şöyle anlatıyor: 

“Daha bakar bakmaz beni ilgilendirmeye ve aklımı kurcalamaya başladı bu resim. Aslında, bilmediğim bir ressamı tanımama yol açması değil, resmin kendisiydi bu ilginin kaynağı. Resimdeki renkler, boya dokusu, ton değişiklikleri bir Rousseau’yu, bir Courbet’yi, bir Diaz’ı anımsatıyor büyük ölçüde. Şöyle bir bakınca, izlenimcilik öncesi bir Avrupa manzara resmi, bir orman resmi görüyorsunuz. Ancak resmin öyle ağırbaşlı bir niteliği var ki, bu yargıya varmakta acele etmemeniz için sizi uyarıyor. Bu ağırbaşlılık daha sonra bir özelliğe dönüşüyor.”

Abdülaziz Paris’e yollamıştı
Şeker Ahmet Paşa, 1841’de İstanbul’da doğdu. 1855’te Mekteb-i Tıbbiye’ye girdi fakat kısa bir süre okuyup pek çok asker ressamın yetiştiği Harbiye’ye geçti. 1859’da resimdeki başarısı nedeniyle Mekteb-i Tıbbiye’de resim öğretmeni yardımcısı oldu. Abdülaziz tarafından resim eğitimi için Paris’e gönderildi. 1867’de Paris Uluslararası Resim Sergisi’nde Sultan Abdülaziz’in karakalem bir portresini sergiledi. 

Abdülaziz’in Paris seyahati sırasında günümüz TBMM Milli Saraylar Resim Koleksiyonu’nu oluşturan tabloların alınması için tavsiyelerde bulundu. Paris’te bulunduğu süre içinde pek çok sergide eserleri yer aldı. 1907’de vefat etti.

Milliyet
Yayın Tarihi : 28 Nisan 2008 Pazartesi 16:46:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?