Devlet Demiryolları’nın özel olarak yaptırdığı ve dünyada bir örneği daha bulunmayan ‘Vagon Sahne’, Anadolu’daki garlarda temsiller vererek, halkı tiyatro ile tanıştırıyor.
Kavuşmanın, ayrılmanın yani hayat yolculuğunun kesişme noktası olan garlar, bugünlerde farklı bir heyecan yaşıyor. Devlet Demiryolları’nın özel olarak yaptırdığı ve dünyada bir örneği daha bulunmayan ‘Vagon Sahne’, Anadolu’daki garlarda temsiller vererek, halkı tiyatro ile tanıştırıyor.
Başkent’ten yola çıkan Vagon Sahne’nin ilk durağı Yozgat-Yerköy oldu. Yerköy halkı büyük bir ilgi ile garda tiyatro izlemenin keyfine vardı. Devlet Tiyatroları Trabzon Bölge Müdürlüğü oyuncularının, Volkan Özgömeç’in yönetiminde sahnelediği “Düğün ya da Davul” adlı oyun, Yerköy halkına farklı bir deneyim yaşattı. Türkülerle ve halkoyunları ile bezenmiş olması dolayısı ile halkı tam kalbinden yakalayacağı ve sahnesinin vagona kolayca monte edilebileceği düşüncesiyle tercih edilen “Düğün ya da Davul”, gardaki ilk temsilinden Yerköylülerin gösterdiği coşku sebebi ile mutlu ayrıldı.
Yerköylüler, ilçelerinde ilk kez profesyonel bir tiyatro ekibini ağırlamanın yanı sıra, böyle bir projenin de dünyadaki ilk şahitleri oldu. Akşam gerçekleştirilecek temsilin saati gelmeden çok önce garda, açık havada kendileri için hazırlanmış sandalyeleri dolduran Yerköylüler, genci yaşlısı, erkeği kadını ile genç oyuncuların heyecanlarını paylaştı. 2 saat süren oyun boyunca, ciddi tavırlarla, konuşmadan, çocuk bağırışları olmadan oturulan şehirdeki tiyatro salonlarının çok dışında bir görüntü sahnelendi. Yerköy halkı, çekirdekleri, içecekleri, kendi aralarındaki sohbetleri, çocuk sesleri, çalan cep telefonları ile oldukça doğal bir şekilde izledi oyuncuları, oyun boyunca çok alkışladı, çok güldü…
Temsil sonrasında da yine büyük bir alkış tufanı kopartan Yerköylüler, Vagon Sahne’yi ilçelerinde ağırlamaktan duydukları memnuniyeti yüzlerine, konuşmalarına yansıttı. Gençler, “Kurtlar Vadisi Pusu”daki performansı ile tanınan yönetmen Volkan Özgömeç’le resim çektirmek için yarıştı. Erkekler, ortaoyunundaki gibi siyasi mesajlara, eleştirilere yer verilen oyundaki diyalogları değerlendirdi. Kadınlar, töre evlilikleri ile ilgili mesajları tartıştı. Çocuklar, renkli giysi ve türkülerden etkilendi. Kısacası oyunu izleyen herkes kendinden bir şeyler buldu. Sanatsal ve kültürel faaliyetlerinin hiç olmadığından, hayatlarının merkezinde sadece televizyon olmasından dolayı yakınan Yerköylü kadınlar, farklı bir etkinlik izlemenin mutluluğunu yaşadı.
Trenin konaklayacağı garlar önceden seçildi
Garların hepsi tiyatro oyunu sahnelemek için uygun değil. Bu sebeple “Düğün ya da Davul”un yönetmeni Özgömeç, program koordinatöründen oluşan bir ekiple turne tarihinden yaklaşık bir ay önce Ankara’dan başlayarak bütün tren yolu güzergâhını gezdi. Oyunu sahnelemeye uygun garlar tek tek belirlendi. Bu sebeple bütün garlar Vagon Sahne’yi ağırlayamayacak.
Vagonların sahneye dönüştürülmesi fikri TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’a ait. Projeden haberdar olan Devlet Tiyatroları, olaya kendi oyunları ile dahil olmak istedi. İşbirliği yapan iki kuruluş, imzalanan protokol ile Vagon Sahne’yi hayata geçirdi. Vagon Sahne, önümüzdeki yıl da dünyaya açılacak. 2009’un yazında 2 aylık bir turne ile Vagon Sahne, Türkiye’den başlayarak Avrupa ülkelerine geçecek.
Sırada 7 istasyon var
28 Mayıs 2008 Çarşamba günü Ankara Garı’nda düzenlenen törenden sonra, saat 9.00’da hareket eden Devlet Tiyatroları Vagon Sahnesi’nin ilk durağı Yerköy oldu. Yerköy’den sonra da Kayseri’de 29 Mayıs’ta, Kayseri’nin ilçesi Karaözü’nde 30 Mayıs’ta, Sivas’ta 31 Mayıs’ta, Malatya’da 2 Haziran’da, Elazığ’da 3 Haziran’da, Muş’ta 4 Haziran’da, Tatvan’da 5 Haziran’da saat 20.30 da 2’şer saatlik oyun molası verilecek.
“Kara trenin hüzün ve sevincini tekrar yaşatacağız”
Yönetmen Özgömeç, hem oyuncularının hem de Yerköy halkının performansından oldukça memnun. ‘Köy seyirlik’ olarak nitelendirdiği oyununa güvendiğini söyleyen Özgömeç, “Her bir oyuncu seyircinin gözü önünde dede, çocuk, anne rolüne giriyor. Seyirciyi aldatmadan, ‘Bakın biz bu rollere bürünerek bunu yapıyoruz’ diyoruz. Amacımız o sevgiyi, kardeşliği, hep sevginin garlarda ve hüznün paylaşıldığı garlarda tekrar yaşatmak. Yeni hızlı trenle bu duyguları yaşamak mümkün değil. Kara trenlerin olduğu günlerdeki duyguları yaşatmak istiyoruz.” diyor.