Fransa, 29 Eylül 2009 tarihinden itibaren, Brigitte Bardot'ya saygı duruşunda bulunacak. Landowski Müzesi'nde açılacak olan sergi, bir zamanların dünyayı allak bullak eden sinema yıldızını hayattayken onore edecek.
Fransa, sinema ikonu Brigitte Bardot (B.B) için retrospektif bir sergi düzenliyor.
Henüz bıyıkları yeni terlemeye başlamış bir delikanlıyken benden birkaç yaş büyük olan kuzenimin odasının duvarları Brigitte Bardot'nun fotoğrafları ile doluydu.
Masum olduğu kadar davetkâr bakışları, erotizmi çağrıştıran dudakları, mükemmel vücut hatları ve sapsarı saçları ile o yılların en ünlü sinema starı idi B.B.
Brigitte Bardot, Parisli burjuva bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiş, en iyi okullarda okutulmuş, eğitilmişti. Fransa'nın yaşam tarzını değiştirmeye başladığı 1950'li yıllarda, "sinemanın değişen yüzü" olarak belirdi beyazperdede. 1950-1960 yılları arasında, bu küçük Fransız burjuva kızı metamorfoz geçirerek dünyaca ünlü bir "ikon" haline gelmişti. Neydi bu baş döndürücü değişimin sırrı? Hollywood'u bile sindiren bu genç kadının dönemin diğer starlarından farkı neydi?
1956 yılında daha sonra kocası olacak olan Roger Vadim'le çevirdiği "Dieu Crea La Femme" (Ve Tanrı Kadını Yarattı) filminin başlığı gibi "kadın güzelliğinin" temsilcisiydi?
Çıplaklığa yeni anlam
B:B., o güne dek sinemada görülmemiş bir şekilde çırılçıplak soyunup geçmişti kameraların karşısına. Bayağılık kriterleri, Bardot'nun masum bakışları ile değişmiş, çıplaklık başka bir anlam kazanmıştı o sahneden sonra.
Amerika, Japonya, Avrupa ülkeleri Brigitte Bardot'yu ağırlamak için birbiriyle yarışıyordu. O seksi kadın, gazeteci ordusunun karşısına geçtiğinde, masum birkaç kelime ile dile getiriyordu şükranını. Sanki o seks tanrıçasının içinde hâlâ küçük bir kız yatıyordu.
Brigitte Bardot, hiç kimse gibi değildi. Olduğu gibiydi bekli de. En ünlü yazarlar, çizerler, entelektüeller, analistler onunla ilgileniyor, bu sırrı çözmeye çalışıyorlardı.
Brigitte Bardot ile yanılmıyorsam 1999 yılında karşılaştım ilk kez. Hayvanlara olan sevgisi ile kendini onlara adamış, tüm dünyayı dolaşıp protestolara katılıyordu.
Kimseye benzemeyen kadın
Meslek hayatıma yön vermiş ustalarımdan Jean-Louis Scherrer'in evinde karşılaştım kendisiyle. Scherrer'in manken olan kızı Letitia ile birlikte yine bir protesto hazırlığı içindeydiler.
Salondan içeri girdiğinde titrediğimi hatırlıyorum. Yüzünde belirmiş tüm yaşlılık izlerini en komplekssiz şekilde taşıyordu. Özensiz taranmış beyaz saçları, sade giysisi ile karşımda duruyordu. Çok güzeldi. Bir insanın yaşlanmayı kabul edebildiğinde ne kadar güzel olabileceğini kanıtlıyordu Brigitte Bardot.
Fransa, 29 Eylül 2009 tarihinden itibaren, ülkesine milyonlarca Franklık döviz sağlamış olan bu sıra dışı vatandaşına retrospektif bir sergi düzenleyerek saygı duruşunda bulunacak. Landowski Müzesi'nde açılacak olan sergi, bir zamanların dünyayı allak bullak eden sinema yıldızını hayattayken onore edecek.
Yazımızı ünlü Fransız sanatçısı Jean Cocteau'nun 1950'li yıllarda B.B. için söylediği sözlerle bitirelim: "Hiç kimseye bezemeyen, herkes gibi bir kadın."