2
Mayıs
2025
Cuma
MAGAZİN

'O SOLE MİO' İTALYANLARIN 'CENDERME' TÜRKÜSÜDÜR

20 yıldır Türkiye'nin ve dünyanın önemli opera sahnelerinde başrolde sahneye çıkan Hakan Aysev bir pop albüm yaptı, ortalık karıştı. Aysev'le albümünü, operayı, 'magazine düşmeyi' ve Ferhat Göçer'i konuştuk.

Ne yalan söyleyeyim ben de ilk kez televizyonda gördüğüm zaman şaşırmıştım; ne işi vardı opera sanatçısının magazin haberlerinde? Geçen zaman içinde mesleğini halka tanıtmak için elinden geleni yaptı Hakan Aysev; çabaları sonunda operaya gidenler çoğaldı mı bilmiyorum ama operacılardan korkulmadığını, operanın pek de keyifli olduğu imajını bir güzel öğretti. Yepyeni ve 'pop' albümü piyasada, ben de operacı Hakan'la Ortaköy'de buluşup 'popçu Hakan'ı tanımak istedim...

Popçu olmuşsunuz görüşmeyeli hayırlısı olsun, neden pop albümü yaptınız anlatır mısınız?
Dünyanın dört bir yanında 20 yıldır opera söylüyorum biliyorsunuz.

İşte tam da bu yüzden sordum, neden pop albümü diye?
10 seneden beri Türkiye'de mesleğimi tanıtmaya çalışıyorum. Benim mesleğim gibi ütopik ve anlaması, sevmesi çok zor olan bir işi yapıyorsanız, popüler işler de yapmalısınız. Örneğini dünyada yapan mühim isimler var; Luciano Pavarotti, Placido Domingo, Jose Carreras gibi. Aynı yoldan ben de ilerliyorum.

Onlar da pop albüm yaparak mı operayı tanıttılar?
Hepsinin pop şarkılar söyledikleri albümleri var ve bu albümleri Michael Bolton, Sting gibi isimlerle yaptılar. Pavarotti'nin en az 10 tane albümü var.

Siz peki, opera albümü yapmadınız mı?
Çok önemli iki albüm yaptım, ilki arya ve Napolitanlardan oluşmakta, Bilkent Senfoni Orkestrası ile yapmıştık. Türkiye'de opera albümleri yapıldı ama hep yabancı senfonilerle çalışılmıştı. Türkiye'de, Türk senfoni orkestrası ile yapılan ve bir Türk firma tarafından yapılan ilk albümdü benimki. Aslında gurur kaynağımızdır. 15 tane parça vardı içinde, opera repertuarının en zor eserleridir. Sonra 'İnci Avcıları' isminde ikinci albümü yaptım. Opera altyapılarını değiştirerek söyledik. Dünyada örnekleri vardır. House müzikle karıştırdık. Klasik müzik yapan bir sanatçının yaptığı ve çok satan albüm olarak tarihe geçmiştir.

TÜRKÇE ŞARKI DİNLERİM
Opera sizi memleketten kopardı mı hiç?
Koparmadı, çok güzel bir kariyerim var ve kendi insanlarıma seslenmek istediğim için mesleğimi burada yapıyorum. Gitsem her yerde çalışır ve söylerim. Oryantal bir yapıya sahibim, yurtdışında çalışsam da opera söylesem de. Türkçe de dinlemeyi çok severim.

Türkçe şarkı dinlediğinize inanmak zor!
İyi yapılan işleri hep dinlerim, evde, davette, yemek yerken, arkadaşlarımla bir aradayken hep dinlerim.

Kimi mesela?
Mirkelam, Kenan Doğulu, Metin-Eda Özülkü severim. İbrahim Tatlıses, Sibel Can, Ebru Gündeş dinlerim.

Ben de yapayım bir tane mi dediniz?
Popülerleşme döneminden sonra Türkiye'de gerçekten mesleğini layıkıyla tanıtmaya çalışan sakallı, şişman bir adamı sevmeye başladı halkımız. Sokakta da tanındım ve hem kendim hem de beni seven insanlar için bu albümü yapmak istedim. 6 tane çok inandığım ve müzikalitesine çok güvendiğim şarkı var. 4'ü Metin Özülkü'ye ait, zaten kendisi albümün prodüktörü. Biri herkesin yıllardır çok severek dinlediği 'Sarhoş', Arif Sağ bestesi. Böyle bir albüm yapınca da Hakan Aysev popçu oldu gibi densiz ve saygısız başlıklar atıldı.

POPÇU DİYE AŞAĞILAMAK İSTEDİLER
Popçu denmesine mi kızdınız?
Şu sebeple; 21 senesini operaya vermiş, Türkiye'yi dünyanın dört bir yanında tanıtmış bir insanın bu denli harcanması bence yanlış. Türkiye'de hala her sene 2 başrolde oynuyorum. Geçen senenin en iyi albümü seçilen bir rock-metal albümü yapmıştım, Türk sanat müziği yapmıştım. Ben bunları yapınca rock'çı mı, sanat müziği şarkıcısı mı oldum? Bunlar beni üzüyor, sinirlendirmiyor. Dediğim gibi bu işleri en büyük isimler de yaptı ve büyük alkışlar aldı. Ustam Pavarotti, 'O Sole Mio'yu söyler mesela. Bu şarkı burada 'Cenderme' türküsüne tekabül eder. Oranın halk türküsüdür. Artık tepkiler bizde de eskisi gibi değil ama. Konuştukça ve anlattıkça insanlar da anlamaya başladılar; 'Adamın hakkını yedik' diyorlar.

Sizin aldığınız ses eğitimine ters bir şey değil mi şarkı-türkü söylemek?
Alışılmamış ve genelde opera sanatçılarının zorlandığı bir şeydir. Profesyonel anlamda farklı türleri söylemek yani. Bu sizin ne kadar uyum gösterdiğinizle ilgili. Bir gün opera söylerken ertesi gün 'Dönülmez Akşamın Ufku'nu söylerim, bu beni ne teknik olarak ne de ruhen rahatsız etmez. Bir orta yol buldum ve bu albümde de onu kullandım, ne tam opera gibi ne de pop gibi. Carreras ve Domingo çok güzel başarmıştır bunu. Onların yolunda giden bir albüm yaptım ben.

MAGAZİNE DÜŞMEK!
Siz popüler olmaya başladığınız zaman çok eleştirilmiştiniz?
Magazine düştü dediler benim için, hem de bu diyen bir magazinciydi.

Magazinde yer almak, düşmek mi oldu sizin için...
Dedim ya bunu söyleyen magazinciydi. Bir insan kendi mesleğini nasıl bu kadar aşağıda görebilir değil mi? Klasik müzik yapan bir adamın magazinde yer alması neden bu kadar garip olsun? Gidip dünyanın en büyük şehirlerinde, en büyük şeflerin orkestralarında söyleyen sanatçıları kimse 'sen popçu oldun, magazine çıktın' diye küçümsemiyor. Domingo, Michael Jackson kadar ünlü ve popülerdir.

OTHELLO SÖYLE 5 KİLO VER!
Sizi kim keşfetti çocukken, çok bağırdınız ve anneniz mi anladı yeteneğinizi?
Annemin de sesi çok güzelmiş ama konservatuar okuyamamış ve içinde ukde kalmış. Basketbolcuydum ve ortaokulda müzikten kalmıştım. Annem istedi, ben de girdim sınava kazandım.

Çok sevmeden yapılabilir mi sizin iş?
Birçok kösteklemeye ve desteksizliğe ve zorlukların rağmen, kendimi Don Kişot gibi hissediyor ve işimi aşkla yapıyorum. 'Şen Dul' operetinde oynuyorum şu anda. Çok büyük haz alıyorum, iyi ki bu işi yapıyorum.

Sporcu gibisiniz siz değil mi?
Evet, çok disiplinli olmak lazım, ayrıca bir gecede 5 kilo verdiğimi biliyorum, Othello ile.

Othello söyleyin kilo verin diye başlık atsam bana da kızar mısınız?
Olur mu canım öyle şey!

Kaç yaşına kadar söyleyeceksiniz?
Sahnede hep gençler olur ve yaşlı oynuyorsa yaşlandırma makyajı yaparlar, çok gariptir bu. Ben 70 yaşına kadar sahnede olmak istiyorum. Hep başrol oynayacağız diye bir şey yok ki.

BEN FERHAT'I SEVERİM
Sormadan edemeyeceğim, Ferhat Göçer'le ne derdiniz var?
Sadece 'ünlü tenor' denmesine kızıyorum. Tenor değil ki, tenoral renge sahip bir sesi var. İbrahim Tatlıses, Özcan Deniz, Kıraç hepsi de bu tarz sese sahip. Sertab Erener ben sopranoyum diyor mu, en zor şarkıları söyleyebilen bir şarkıcı oysa!

Ferhat Göçer'i dinlemek kulaklarınızı rahatsız ediyor mu?
Yok canım, seviyorum bestelerini, şarkılarını, albümlerini beğeniyorum çok da başarılı buluyorum albümleri. Sadece terim karmaşası var. Yoksa ben seviyorum Ferhat'ı.

 

Elif Aktuğ - Akşam
Yayın Tarihi : 12 Nisan 2009 Pazar 18:17:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?