Cem imzalı aile komedisi

Cem Yılmaz’ın, CNN TÜRK’te yayınlanan "Türkiye’nin Hatıra Defteri" belgeseli için ailesinin yaşadığı gerçek bir öyküden yola çıkarak çektiği "Kısmet... Olamadı!" adlı kısa film, bu akşam CNN TÜRK’te saat 20.30’da ekrana gelecek.

Nebil Özgentürk’ün hazırlayıp sunduğu "Türkiye’nin Hatıra Defteri" isimli belgesel için bir kısa film çeken Cem Yılmaz, filminde Hürriyet Gazetes’inin 10 Haziran 1968 yılında duyurduğu, dünyayı dolaşan ilk Türk denizcisi Sadun
Boro’yu karşılamaya çalışan ama başaramayan babası Arif Yılmaz ve dayısı Mehmet Küçükdurmaz’ın başına gelenleri anlatıyor.

Milli dava muamelesi

Cem Yılmaz’ın 10 dakikalık belgesel kısa filmi, yaşanmış bir aile hikáyesine dayanıyor. Dünyayı dolaşan ilk Türk denizcisi olan Sadun Boro, 1965 yılında başladığı dünya turunu 1968 yazında noktalamıştı. Boro’nun ve 10,5 metrelik yelkenlisi Kısmet’in dönüşünü Hürriyet Gazetesi günler öncesinden duyurdu. Kısmet’i denizde ve karada büyük kalabalıklar karşıladı. Karşılamaya heveslenenlerden ikisi de Cem Yılmaz’ın babası Arif Yılmaz ve dayısı Mehmet Küçükdurmaz’dı. İkisinin de denizcilikle alakası yoktu, yüzme dahi bilmiyorlardı. Sadun Boro hadisesi o zamanlar bir "milli dava" muamelesi görüyordu. Cem Yılmaz’ın babası ve dayısı, üstelik biraz da içkiliyken Sadun Boro’yu karşılamaya karar verdiler.

Nüfus cüzdanlarını kaptırdılar

Sarayburnu’na gidip hüviyet cüzdanlarını rehin bırakarak bir sandal kiraladılar. Dolmabahçe’ye ulaşmaya ve Kısmet’e yaklaşmaya çalışacaklardı. Fakat rüzgár ve akıntı onları açığa sürükledi. Üç saat boyunca denizde sürüklendiler. Sadun Boro’yu karşılayamadılar, hatta karaya zor çıktılar. Üç yılda 10 binlerce mil yapan adamı karşılamak için üç saatte üç mil yapamadan döndüler. Dahası, döndüklerinde de bir saatliğine kiraladıkları sandalın ekstra maliyetini karşılayamamış ve nüfus cüzdanlarını sandalcıya kaptırmışlardı.

Belgeselci Cem

Filmde belgeselci rolüne giren Cem Yılmaz, babası ve dayısıyla röportaj yapıyor. Sadun Boro’yu karşılayamadıkları günü Yılmaz ailesinin doğuştan gelen mizah kabiliyeti ve doğallığıyla izlemek izleyiciye büyük keyif verecek. Filmde ayrıca Yılmaz’ın daha önce reklamlarda da izlediğimiz babası ve dayısının canlandırma çekimleri ve Sadun Boro’nun Türkiye’ye döndüğü günün belgesel görüntüleri de yer alıyor.