19
Mayıs
2024
Pazar
MAGAZİN

'Fırlama demeyin kalbim kırılıyor'

Türkiye'nin en komik adamı, en ciddi röportajını Rolling Stone Türkiye dergisine verdi. Cem Yılmaz, sadece komedyen yönüyle anılmaktan hiç de hoşnut değil: "Tüm bu tantananın arasında oyunculuğum es geçiliyor. Geçen gazetede sinemanın genç yüzleri vardı, bir sürü erkek, ben yoktum. Ama neden?"

'Kahkaha çok tehditkar bir şey'

Cem Yılmaz, yeni filmi Hokkabaz'ı, hakkındaki eleştirileri nasıl karşıladığını, sahneye neden çıktığını ve ilk filmi G.O.R.A.'yı Rolling Stone'un Ekim sayısına anlattı.

- Yanlış anlaşıldığını mı düşünüyorsun? 

Bir kalabalık, beni şakayı yapan değil de, şakanın kendisi zannediyor. Bunu seziyorum. Halbuki ben işin diğer tarafındayım ve bu yüzden birisi 'ya çok fırlama adamsın' dediği zaman, benim çok kalbim kırılıyor. Yakın zamanda çocuklara yönelik bir kitap çıktı, 100 ünlü sahne sanatçısı diye. Bana göndermişler imzalayarak. Ben de varım içinde. Benim sayfamı açtım. Saçmasapan bilgiler ama çok teferruatlı, 've o gün küçük Cem babasına dedi ki…' tarzında. Bir paragraf var ki, çok öldürücü. "Cem Yılmaz'ı kısaca özetlersek küçük kardeşlerimiz, kısaca kendisine densiz diyebiliriz," diyor. Aynen böyle. Hayatımda hiç densizlik yapmak gibi bir eğilimim olmadı, yapamam, benim terbiyemin dışında bir şey. Ama ne yazık ki, o sahnedeki iş, komedyenin aktif haldeykenki o hali hepsini barındırabildiği için, öyle görünebiliyor. Çoğunluk böyle tespit etmediği için ben uzun süredir sahneye çıkabiliyorum. Çünkü densiz olsanız sizi döverler.

- Seninki çok saldırgan bir tarz değil. Sanki yaraya basıp sonra merhemini de sürüyorsun. 

Aslında en saldırgan benim. Yani emsaller için konuşuyorum. Yabancıları da izlediğim için gönül rahatlığıyla söyleyeyim, gayet saldırgan aktiviteler benim yaptığım şeyler. Yani bu illa ki politik şeyler demek değil. 'Teyzecim siz gerçekten yıllar evvel ölmüşsünüz, bence bu espriye gülemezsiniz,' demiş olmak, yıllar evvel, 22 yaşında sahnede, kalabalığın içinde, cesaret isteyen bir şey. Ama bu bazen 'ağzına geleni söylüyor,' gibi tercüme edilebiliyor.

- Bizde bir çeşit halk komiği geleneği vardır, bir de bu senin anlattığın malzemeyi işlemek tarzı var. Eğer bir geleneğe bağlı hissediyor isen, bu mukallit tarzı komiklikle daha düşünülüp taşınılmış mizah arasında nasıl bir yerde görüyorsun kendini? 

Yıllar boyu, 10-11 senedir, bu işi yapanlar tarafından söylenenleri yan yana getirirseniz, hiç tatmin edici bir mesleki eleştiri duymadım ben. Hafif bir şey yaptığım düşünülüyor. Soytarı denilmesinden hiç gocunmuyorum çünkü soytarı kıymetli bir şey. Çok aşikar. O da 'soytarı deseniz de ben mutluyum, çünkü iki tane Porschem var kapıda' olarak tercüme ediliyor. Bu da eksantrik. Nerede görüyorum derseniz, yaptığım sürece ancak bir yerde görebiliyorum. Hiçbir kalıcılık olmaması işin doğasıyla ilgili bir şey. Yani sizin kendi sevimliliğiniz, peyderpey azalan sempatikliğiniz, her şey yol açabilir modanızın geçmesine. Veya söylediğiniz her şeyin anlamsız kalmasına. Ama, en azından bir dönem yapmış olmak tatmin edecektir beni. Şu an karikatür de çizmiyorum. Ama çizdim. 2800 kere sahneye çıktım. Yani yeteri kadar çıkmışım. Gerçekten de çok tatmin olarak indim her seferinde.

- Sen neden çıkmak istedin sahneye? 

Ben niye çıkmak istedim, bilmiyorum, hiçbir bilgim yok bu konuda. Çıkıldığı zaman ne yapılacağını da bilmiyordum. Hayatımda hiçbir stand up gösterisi izlememiştim. A bizimkileri izlemiştim, yalan söylemeyeyim. Ama hoşuma giden bir gösteri izlememiştim. Bir tek beni çok etkisinde bırakan bir gösteri vardı. '79 senesi, 6 yaşındayım. Babam o kadar çok gülüyordu ki yanımda, dedim ki "babamın bu kadar gülüyor olması çok enteresan değil mi?" Bir gün benim gösterimin ikinci yarısında çıkmak zorunda kaldı babam. Başına ağrı girdi gülmekten. Çok mutlu oldum onu bu kadar güldürdüğüme. Eksantrik bir adamdır. 


Sabah/Fatih Özgüven/Yeşim Tabak
Yayın Tarihi : 2 Ekim 2006 Pazartesi 18:01:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
erdal geyikçi-köçek IP: 85.98.118.xxx Tarih : 2.10.2006 20:02:02
sayın cem yılmaz beyi televizyondan bildiğim kadarıoyla işiini iyi yapan sanatcımızçok fazla seyretme şansını bulamadım.kendisini.bir keresinde bir sözüne tv de duymuştum.biraz kızmıştım.(İNSANLAR ÇEKET GİBİ BEN ONLARI GİYİYORUM DEMİŞTİ)neyi kastetmişti bilmiyorum!bende onun sözüne karşılık bir söz söyleyim.insanlar çeket,gibidir.ben onları sıtımda taşırım.doğrusu budur bence,sırtından para kazandığım.insanları.ben şahsım adına,sırtımda taşırım!fırlama diye kim dediyse ben bunu kimseye söylenmesini istemem.ama cem yılmaz bu sözü söyleyenleri,boş bırakmaz.karşılğını verir diyorum.saygılarımla.erdal geyikçioğlu-köçek.......!