16
Mayıs
2024
Perşembe
MAGAZİN

Haber film oluyor

1994 yılında seyahat ettiği otobüste, oturduğu koltuğun üst bagajında bombanın patlaması sonucu Tolga Suyolcuoğlu’nun kafası parçalandı.

Doktorlar, "Yaşamaz, yaşasa da yürüyemez, konuşamaz" dediler. Ama Tolga ve büyük aşkı Ayça Serttaş, herkesi şaşırttı ve hayran bıraktı. Onların sevgiyle ve yaşama sevinciyle örülmüş hikayesi, Hürriyet Gazetesi’nde 1998’de yayınladı. Yönetmen Sami Güçlü’nün bu öyküden yola çıkarak çektiği "Aşkın Dansı-Sevgi Emektir" filmi mart ayında gösterime girecek.

BAŞROLLERİNİ Tolga Savacı ve Yıldız Asyalı’nın oynadığı film, yönetmen Sami Güçlü’nün deyişiyle "Anadolu’da bir Romeo-Juliet hikayesini" anlatıyor. Güçlü, bu filmle, gençlerin günümüzdeki "çabuk tüketilen aşklar" yerine gerçek aşkla tanışmalarını hedefliyor. Filmle ayrıca, bütün insanlık tarihinin izlerinin yer aldığı Anadolu kültürünün dünyaya tanıtılması da hedefleniyor.

ROBOT YAŞAMA DUR

Yeni dünya düzeni ve küreselleşmenin insanları kendi kültürlerinden uzaklaştırarak sevgiyi öldüren ve yalnızlığa iten bir yaşama ittiğini belirten Güçlü, "Robot yaşama ve yalnızlıklara dur demek ve insanın insana daha yakışır biçimde yaşamasını sağlamak için bu filmi yaptım" dedi.

Filme ilham olan ve birlikteliklerini evlilikle noktalayan Ayça ve Tolga Suyolcuoğlu çifti ise yönetmenin kendileriyle iletişime geçtiğini, ancak hayatlarının film olmasını istemediklerini söylediler. Aşklarını kızları Ezel ile perçinleyen çiftin şair bireyi Tolga Suyolcuoğlu "Ben sanatçı ruhlu bir adamım. Filmi görmeden, senaryoyu okumadan eleştirme hakkım olamaz. Ama Ayça ile benim bir dönemimiz esin kaynağı olabildiyse, o beni çok mutlu eder" dedi.

AŞK ÖLÜMÜ YENER

Tolga ve Ayça Suyolcuoğlu’nun (sağda) yaşamöyküsünden ilham alan Sami Güçlü’nün filmi, "Suna" ve "Salih" çiftinin Türkiye turunda geçirdikleri bir trafik kazasıyla başlıyor. Kazada sol bacağını kaybeden ve intihara kalkışan Saliha’yı Salih hayata döndürür. Ancak aileler arasındaki kan davası evlenmek isteyen gençlerin arasına girer. Saliha’nın babası Salih’in otomobiline bomba koydurur. Saliha, ağır yaralanan Salih’i yalnız bırakmaz.

Bombadan önceki ve sonraki hayat

1994’de meydana gelen patlama sonrasında Ayça, Tolga’yı bir an olsun yalnız bırakmadı. Doktorlarla birlikte uzun ve ağır bir tedavinin adeta bir parçası oldu. Çalışmak zorunda olduğu için bir yandan da Zonguldak’ta öğretmenlik yapmaya başladı. Tolga 1.5 yıl hiç konuşamadı, Ayça ise hiç yılmadı. Aralarında kurdukları "aşk dili"yle anlaşıyorlardı. Zaman geçti ve bir gün çift, erteledikleri evliliği gerçekleştirdi. 25’li yaşlarda hayata sıfırdan başlayan Tolga Suyolcuoğlu, düşünce gücüne, sadece sol eliyle kullanabildiği daktilonun tuşlarını aracı yapıp hayatını şiire döktü. 10 yılda tamamladığı ilk kitabı "Kıymetli Evrak"ta bilincinin bombadan önceki, bomba ile gelen ve bombadan sonraki halini anlattı. Üç bölüme ayırdığı kitabının ilk bölümüne "Tezgah" başlığını veren Tolga Suyolcuoğlu, ikinci bölüme "Düğüm, üçüncü bölüme ise "İplik" başlığını vererek ayrıntıların hayatımızdaki rolünü dile getirdi. Tolga Suyolcuoğlu, ikinci kitabı "Sakin Ölüler Antolojisi"nin ardından şimdilerde üçüncü kitabı "Elem Dağında İbadet"in baskı heyecanını yaşıyor.
Hürriyet
Yayın Tarihi : 1 Ocak 2007 Pazartesi 04:48:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?