Kocamı bulursam çocuk yapacağız!
'Dudaktan Kalbe' dizisindeki 'Cavidan' rolüyle dikkatleri üstüne çeken Özge Özder, kendisi gibi oyuncu olan eşi Tansel Önger ile görüşememekten yakındı. "Televizyondan ona el sallıyorum" diyen Özder ekledi: Birbirimizi bulursak çocuk yağacağız!
'Haziran Gecesi' dizisinde eskort kız 'Lale' karakteri ile tanınan Özge Özder, 'Dudaktan Kalbe' isimli yapımda da 'Cavidan' karakteri ile seyircinin gönlünü fethetti. Her fırsatta oyunculuğa aşık olduğunu belirten Özder, en büyük hayalinin kendisi gibi oyuncu eşi ile birlikte bir karavan tiyatrosu kurup, tüm köyleri gezmek olduğunu söyledi.
İşte Özder'in anlattıkları:
* Sizi iki sezon 'Dudaktan Kalbe' dizisinde izledik. Toplam dört sezondur da TV dizilerinde rol alıyorsunuz. Bu durum size yorucu gelmiyor mu?
Evet. Hem dizilerde rol alıyorum hem de tiyatroda oynuyorum. Yoruldum ama mesleğime de aşık olduğum için o yorgunluğu bir ayda unutup, özlemeye bile başlıyorum.
* Sizi birçok kişi 'Haziran Gecesi' dizisinde canlandırdığınız karakterle tanıdı. Oynayacağınız rolleri seçerken, neye dikkat ediyorsunuz?
Önce şunu söyleyeyim; 'Haziran Gecesi' benim için tam anlamıyla bir şanstı. Ben bu role seçilmeden önce 200 kişiyle deneme çekimi yapılmış. O role uygun üç değişik kişi bulunmuştu. En sonuncusu bendim ve seçildim. Üzerinden çok geçti ama hâlâ 'Lale' karakteri için içim titriyor; sokakta hâlâ bana 'Lale' diye bağıranlar oluyor. Rolleri seçerken projenin kalitesi, hikâyenin kim tarafından yazıldığı ve yönetmenin kim olduğu benim için çok önemli....
DİZİLERİN KADROSUNA GÖZ ATARIM!
* 'Yaprak Dökümü', 'Dudaktan Kalbe', 'Aşk-ı Memnu' ve 'Küçük Kadınlar' gibi romanların diziye aktarılmasını doğru buluyor musunuz?
Yurtdışında yapılan işlerin taklitlerini yapıp, onların senaryolarını TV'ye adapte etmektense; bizim romanlarımızı dizi senaryosu haline getirmek bence daha doğru. İnşallah bunların filmlerini de yapabilirsek, çok daha güzel olacak.
* Peki bir tiyatrocu olarak dizilerin bu kadar hayatımıza girmesi sizce doğru mu?
Dizilerin hayatımıza bu kadar girmesinin oyuncu olarak bana hem faydası, hem de zararı var.
* Nasıl yani? Önceleri tiyatrocular; televizyon dizilerine 'tu kaka' diye bakarken, bugün pek çok tiyatro oyuncusu dizilerde rol alıyor...
Ben hiç öyle bakmıyorum. Ama şöyle de bir gerçeklik var ki; role hazırlanma süreciniz ne kadar uzun olursa çıkan iş de o kadar kaliteli oluyor. Tabii ki bir haftada sinema filmi kıvamında bir şey çekmek, insanı ister istemez kaliteden uzaklaştırıyor. Ama ben hiçbir zaman dizilere 'tu kaka' diye bakmıyorum. Tiyatro oyuncularının bu şekilde bakması da kötü bir furyayı beraberinde getirdi. Oyuncudan başka herkes dizilerde rol aldı.
* Sizin düzenli takip ettiğiniz dizi var mı?
Yok ama yeni çıkan bir dizinin kadrosuna ve senaryosuna şöyle bir göz atarım. Bazen 'Avrupa Yakası'na bazen de 'Yaprak Dökümü'ne bakarım.
KOCAMI BULURSAM ÇOCUK YAPACAĞIZ!
* Bu arada evlisiniz ve eşiniz de oyuncu. Evlilik nasıl gidiyor? Eşiniz neler yapıyor?
Eşim Tansel (Önger) en son 'Elveda Derken' dizisinde oynadı. O da Trabzon Devlet Tiyatrosu sanatçısı ayrıca İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda konuk oyuncu. Kadrosu Trabzon'da olduğu için çok zor görüşüyoruz. Özellikle geçen sene çok yoğundu. Televizyondan ona el sallıyordum.
* Ama evlilikte heyecan ve hasret olur. Değil mi?
Evet. Öyle oluyor. (Gülüyor) Şimdi biz önümüzdeki sezon için dizi tekliflerini değerlendiriyoruz, diğer taraftan da birbirimizi görmeye gayret ediyoruz.
* Çocuk düşünüyor musunuz?
Yani birbirimizi bulursak düşünüyoruz. (Gülüyor) Ben çocuk yapmayı 33-35'ten önce istemiyorum. Şu an 31 yaşındayım. Yapmak istediğim şeyler var. Hazır olduğumda çocuk da olur!
'OYUNEVİ' FİLMİNDE BAŞROLDEYİM
* Bu yaz bir sinema filmi çekeceksiniz. Rolünüzü anlatır mısınız?
'Oyunevi' isimli bir projede rol alacağım. Projenin yönetmeni Boğaç Ergüvenç; 18 yıldır reklam yönetmenliği yapıyor, bu ilk uzun metraj filmi olacak. Senaryosu da Türkiye'de çok yapılmamış bir iş. Film, pskilojik gerilim olarak başlıyor ama korku değil! 'Panik Odası' tadında bir proje. Çok keyifli bir iş olacak. Benim dışımdaki oyuncular belirsiz! Çekimler ağustosta İstanbul'da yapılacak. Sonu da çok sürpriz bir finalle sona erecek. İzleyici beni çok gizemli bir rolde izleyecek. * Tanıtımları da ilginç olacakmış...
Evet... Enteresan çekimler yapıp, storyboardları hazırlanacak, onlardan da kitap çıkarmayı planlıyoruz. Çizgi roman tadında olacak. * Bu sizin ilk başrolünüz mü?
Evet. Daha önce Ömer Faruk Sorak'la 'Sınav', Aydın Bulut'la da 'Başka Semtin Çocukları'nı çektik. Ama bu benim ilk başrolüm.
SİNEMA SEKTÖRÜNÜN HER TÜRLÜ FİLME İHTİYACI VAR!
* Son yıllarda Mahsun Kırmızıgül, Şahan Gökbakar gibi değişik isimler, popüler filmler yaparak gişede rekor kırıyor. Bu durumu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben, sinema sektörünün her türlü filme ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. En çok da birilerinin gişe yapmayacağını göze alarak, bağımsız bir film yapıp, inandığı hikâyeyi, 'no name' oyuncularla çekmesini takdir ediyorum. Ben kişisel anlamda gişe filmlerini yerden yere vurmayı doğru bulmuyorum. Piyasa aslında kendi içinde dönüyor. O kişi, gişe filminden para kazandıktan sonra başka oyunculara ve set işçilerine de para kazandırıyor. Yani sektörü besliyor. Ayrıca Türk Sineması'nın hareketlenmesinde dizilerin de rol oynadığını düşünüyorum. Kısacası ben ne dizilere ne de popüler filmlere kötü gözle bakmıyorum.
POLİSİYE İÇİN ROL TEKLİFİ VAR!
* Şehir Tiyatroları nasıl gidiyor?
İyi... Bana özel tiyatrolardan da teklif geldi. Hatta üzülerek yapamadığım işler oldu. Ama hem dizi hem sinema filmi çekerken, bir de üstüne Şehir Tiyatroları'nda rol alırken, özel tiyatrolara da yetişemezdim. Yaptığınız işin hakkını vermek de lazım. Ben bu yıl Şehir Tiyatroları'ndaki 'Leonce ile Lena' oyunuyla sezonu kapattım. Şu an görüşmelerini yaptığım diziler var. 'Dudaktan Kalbe' dizisindeki 'Cavidan' karakterinden sonra aksiyon-polisiye tadında roller gelmeye başladı. Bu da benim çok hoşuma gidiyor.