Uzun boyu, koyu renkli teni, erotik ama aynı zamanda sevimli gülümsemesi ve baştan çıkaran danslarıyla bir dönem sahnelerin göz kamaştıran yıldızlarından biri olan Josephine Baker, doğumunun 100'üncü yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anılıyor.

Fransız yönetmen Jerome Savary'nın sahneye koyduğu Josephine'in İzinde (A La Recherche de Josephine) adlı gösteri Paris Opera Comique'da perde açıyor.

Baker'ın doğduğu ülke olan ABD de onu unutmadı. Sanatçının fotoğrafları ve gösterilerinin afişlerinin de yeraldığı sergi Washington'daki Ulusal Sanat Galerisi'nde 24 Kasım'dan başlayarak 18 Mart 2007'ye kadar açık kalacak.

ZORLU BAŞLANGIÇ

69 yıllık yaşamına bir kaç ömürlük olaylar sığdıran Josephine Baker,bir zenci ile bir İspanyol'un evlilik dışı çocuğu olarak 3 Haziran 1906'da ABD'de St. Loius kentinde dünyaya gözlerini açtı. Ailesinin ona verdiği isimle Josephine Frida MacDonald, hayata "şanslı" başlayanlardan biri değildi.

Yöredeki küçük barlarda gösteriler yapan anne-babası, ne yazık ki ona ve kardeşlerine refah içinde bir hayat yerine yoksul bir hayat sunmuştu.

Babasının onları terk etmesinin ardından annesinin işsiz bir alkolikle evlenmesi işleri daha da zorlaştırdı. İKİ KEZ İSTANBUL'A GELDİ

Josepine Baker'ın İstanbul'a davet edilmesi ilk kez 1929 yılında planlandı. Ancak öylesine ağır koşullar öne sürdü ki bunları karşılamak mümün olmadığı için davet gerçekleşmedi.

Baker 1934 yılında Saray Sineması'nda İstanbullu sanatseverlerle buluştu. En son da ölümünden 2 yıl önce 1973'te Boğaz Köprüsü'nün açılışı için istanbul'a geldi.


Hizmetçi olarak iki ayrı aileye verilen Josephine'in hayatındaki tek zorluk bundan ibaret de değildi. Bir yandan da ırkçılıkla mücadele etmek zorundaydı.

1917'de 11 yaşındaki Josephine ABD tarihinin en korkunç ırkçı katliamlarından birine tanık oldu. Öfkeli beyazların, ailesinin yaşadığı zenci mahallesine düzenlediği saldırıda 100'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Josephine 13 yaşına geldiğinde artık dul bir kadındı. Bu arada gezici tiyatrolarda dans etmeye başladı.

BROADWAY YOLUNU AÇAN MÜZİKAL

18 yaşındayken katıldığı Chocolote Dandies adlı grup ona müzikallerin kalbi olan Broadway'in yolunu açtı. Gruptaki dansçılardan biri hastalanınca da başrole yükseldi. Bu tesadüf sonucu pırıltılı bir dünyaya emin adımlarla girdi Josephine.

New York'un zengin ailelerinden gelen Caroline Dudley adlı bir kadının davetiyle grubuyla birlikte Fransa'ya giden Baker, Revue Negre adlı gösteriyle Paris'in gece yaşamını birbirine kattı.

Paris'te Siyah Venüs olarak ün kazanan Josephine Baker,sadece başarılı ve dönemi için oldukça erotik gösterileriyle değil yaşamıyla da ilgi çekici bir sanatçı.

Koyu teni nedeniyle ırkçıların, vücudunun büyük bölümünü cömertçe sergileyerek gerçekleştirdiği erotik dansları nedeniyle de tutucuların tepkisini çekti. Hatta bir keresinde Naziler gösteri yaptığı kulübü bastı.

FRANSIZ DİRENİŞÇLERİYLE BİRLİKTE ÇALIŞTI

Bu arada bir süreliğine ülkesi ABD'ye gitti ancak orada da ırkçı tepkilerle karşılaşınca Paris'e geri döndü. Fransız işadamı Jean Lion ile evlendi ve Fransız vatandaşı oldu.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız direnişçiler için çalıştı. Onlar için belgeler, dokümanlar taşıdı.

Yaptığı bir düşük nedeniyle çocuk doğurması imkansız olduğu için dünyanın dört bir yanından, farklı ırklardan 12 çocuğu koruması altına aldı.

Josephine Baker'ın yaşamı Fransa'ya gelişinin 50'nci yılı nediniyle kendisi için düzenlenen gösteride sahneye çıkmasından bir kaç gün sonra 12 Nisan 1975'de geçirdiği beyin kanaması nedeniyle sona erdi.

Onun için Fransa'da bir devlet töreni yapıldı. Siyah Venüs, Monako'da toprağa verildi.