Tamer'e aşık olurum

Seda Sayan, adının bir dönem aşk dedikodularına karıştığı Tamer Karadağlı için " Tamer'e aşık olurum" dedi. Seda Sayan, "Fedai"deki rol arkadaşı Tamer Karadağlı için "Tamer'i izlerken yerimde duramıyorum, onda bir şey var" dedi.

Yerimde duramıyorum
Seda Sayan ve Tamer Karadağlı birbirlerinden o kadar övgüyle bahsettiler ki, "Yeni bir aşk mı doğuyor" sorusu akıllara geldi. Sayan, "Eğer iki kere daha dublaj yaparken izlersem Tamer'e aşık olurum. Onda kadınları etkileyen bir şey var. Tamer'i izlerken yerimde duramıyorum" diyerek fitili ateşledi.

Her şey yaşanabilir

Bir sürpriz açıklama da Karadağlı'dan geldi: "Hayatta hiçbir şeye kesin gözüyle bakamayız. 'İleride bir aşk yaşanabilir mi' diye soruluyor. Hiçbir şeyi bilemeyiz. Hayat yolculuğunda her şey yaşanabilir. Hiçbir şey olmaz değildir. Şimdiye kadar 'Asla yapmam' dediğim birçok şeyi yapmışımdır."

Tamer’i iki kere daha izlersem aşık olurum

"Fedai" dizisinde bir araya gelen Seda Sayan ve Tamer Karadağlı, Kelebek’e konuştu. Bir dönem aralarında aşk dedikoduları çıkan ikili, röportaj boyunca birbirlerinden övgüyle söz etti. Sayan, "Tamer’i iki kere daha dublaj yaparken izlersem aşık olurum" dedi. Ancak asıl sürprizi Karadağlı, "İleride bir aşk yaşanabilir mi?" sorusuna verdiği yanıtla yaptı: "Hayat yolculuğunda her şey yaşanabilir. Şimdiye kadar ’Asla yapmam’ dediğim birçok şeyi yapmışımdır."

Öncelikle hayırlı olsun. Dizinizin ilk bölümü Total’de dördüncü, AB’de ise altıncı oldu. Şu anda her şey istediğiniz gibi gidiyor, öyle değil mi?

- Seda Sayan: Evet, içimiz çok rahat. İlk bölüm çok önemli derler, ilk sınavı verdik. Türk halkı çok beğendi. İleriki bölümlerde zirveye çıkacağız.

- Tamer Karadağlı: Birinci bölüm zaten en riskli bölümdür. Hem seyirciyi inandırmak hem de hikáyenin özetini verebilmek için çok önemlidir. Seda’yla oynamak çok keyifli zaten. Alınan sonuç hepimizin yüzünü güldürdü.

n Seda Hanım, sizin için Yıldız Akar karakterini canlandırmak çok zor olmasa gerek...

- S.S: Evet, en büyük avantajım şöhretli bir kadını oynamak. Bu benim hayatım değil ama herkes öyle zannediyor.

- T.K: Çok güçlü bir kadroyla çalışıyoruz. Bu proje ilk başta Seda ve bana dizayn edildi ama Metin Belgin, Nurşim Demir, Ali Karagöz gibi çok değerli isimlerle çalışıyoruz. 

- S.S: Ben hem Metin Belgin’den hem de Tamer’den çok şey öğreniyorum. Özellikle Tamer’i izlemekten oynayamıyorum. "Ben şimdi ne yapacaktım" diye bakıyorum.

n Tamer Bey sizde böyle bir durum oluyor mu?

- T.K: Seda’nın iyi oynaması benim için çok önemli. Seda ne kadar iyi olursa ben de o kadar iyi olurum. Biz bir ikiliysek paslaşmamız çok önemli.

n Seda Hanım, belki sizin hikáyeniz değil ama sizin karakteriniz diyebilir miyiz?

- S.S: O benim şansım. Senaryoyu Meral Okay kaleme aldı. Meral beni çok iyi tanıyor. Benim ifademi, tepkilerimi çok iyi bildiği için diyalogları bana göre yazmış.

n Tamer Bey, "Emir" karakterini en iyi şekilde canlandırabilmek için özel eğitim aldınız. Biraz bundan bahseder misiniz?

- T.K: Ben şimdiye kadar hiçbir role bu kadar detaylı hazırlanmadım. Önceden devlet için çalışmış bir korumayı canlandırmak için çok kafa yormak gerekiyordu. Başbakan’ın eski koruma müdürü benim arkadaşım, ondan yardım istedim. Sağ olsun o da beni kırmadı ve özel ders verdi. Tavırları nasıldır, nelere dikkat ederler, birbirleriyle nasıl konuşurlar gibi birçok konuda destek oldu.

TAMER’DE KADINLARI ETKİLEYEN BİR ŞEY VAR

n Peki, diziye gelen ilk eleştiriler nasıl?

- S.S: Tamer’le ilgili yorumları ben söyleyeyim, o söylemez çünkü... Diziyi izleyenlerden ilk duyduğum şey "Tamer inanılmaz başarılı, çok yakışıklı" oldu. "Tamer hem tipini buldu, hem de başka türlü bir oyunculuk izliyoruz" dediler. Doğrusu partnerimle ilgili güzel sözler söylenmesi ruhumu okşuyor.

n Tamer Bey’in "Çocuklar Duymasın"da canlandırdığı ’taşfırın erkeği’ tiplemesi çok sevilmişti. Bu tarz, ’sert erkek’ tiplemeleri Tamer Bey’e çok yakışıyor değil mi?

- S.S: Ne bileyim ben, ona her şey yakışıyor. Aslında çok da duygusal... Ben bir gün dublajına gittim, onu izlerken her şey değişiyor. "İki kere daha gelirsem aşık olacağım" dedim. Tamer’de kadınları etkileyen bir şey var. Kızamıyorsunuz. Ayrıca çok utangaç. Ben kendimi onun yanında arsız gibi görüyorum.

- T.K: Rolün gereği neyse ben onu yaparım. Bir role hazırlanırken ciddi mesai harcıyorum.

n İki karakter de ’dediğim dedik’ insanlar. Çok çatışma çıkacak gibi gözüküyor?

- S.S: Evet öyle olacak...

- T.K: Bizim hikáyemizdeki aşk, zaten çatışma üzerine kurulu...

n Büyük aşklar kavgayla başlar diye bir inanış vardır. Katılıyor musunuz?

- T.K: Olabilir, her zaman olmasa da çoğu zaman geçerli olan bir şey...

- S.S: Bilmem, hangi anlamda sordun tatlım? (Gülüyor)

n Dizi...

- S.S: Tabii ki büyük aşk, büyük de çatışmalar var. Göreceğiz neler olacağını.

n Seda Hanım, lider ruhlu, güçlü bir kadınsınız. Bunu ekranda olduğunuz her an hissettiriyorsunuz. Her zaman güçlü olmak ya da öyle görünmek zor değil mi? İsyan ettiğiniz anlar olmuyor mu?

- S.S: İsyan etmek günahtır. Ben öyle bir kadın değilim. Kendi içimde yaralarımı sarar, kendi kendimi tedavi ederim. Babam beni erkek gibi yetiştirdi. Herkese elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum... Aaa, çok konuşturmayın beni dökerim şimdi her şeyi ortaya...

n İçinizde çok şey saklı yani...

- S.S: Yani, çoğu zaman çok sevdiğim aileme bile göstermediğim bir yüzüm var. Ama bu durum beni yormuyor. Bu yoğunluğun içinde dizi teklifini kabul edip kendimi sette bulacak kadar da manyak cesaretli bir kadınım.

En yakışıklı jönü kaptım

n Tamer Karadağlı ile birlikte oynayacağınız ilk ne zaman belli oldu?

- S.S: D Production’dan Melis Hanım’la sohbet ederken ortaya çıktı. "Tamer’in olması ne kadar güzel olur" denildiği zaman hemen atladım, "Türkiye’nin en yakışıklı jönünü kaptım" dedim.

n Yani gecce.com’ un davetinde Tamer Karadağlı’ya attığınız ’Geldiniz mi, biz masadayız’ mesajından sonra...

- Çok resmi bir mesajdı. Tepemde dikilip o mesajı çeken utansın. Bana, "Tamer Karadağlı’yla görüşüyor musunuz?" diye sorduklarında, ben de ’evet’ dedim. Ayrıca sadece o gece değil, normalde de Tamer’le konuştuğumu, mesajlaştığımı ve bundan da haz aldığımı anlattım.

n Birbirinize övgüler yağdırıyorsunuz. İleride aranızda bir aşk yaşanabilir mi?

- T.K: Sizinle yaşanabilir mi?

n Kimse bilemez...

- T.K: Hiçbir şeyi bilemeyiz. Hayat yolculuğunda her şey yaşanabilir. Hiçbir şey olmaz değildir. Ben şimdiye kadar "Asla yapmam" dediğim birçok şeyi yapmışımdır. Birçoğu doğru sonuçlar doğurmuştur, bazılar ise yanlış... Olur mu olmaz mı diye bir şey gerçekçi gelmiyor bana.

Seda zeki bir kadın

n Seda Hanım, haftanın beş günü sabah programı yapıyorsunuz. İnsanlar sizi sesinizin tonuna, vurgusuna kadar çok iyi biliyor. Dizide ise dublaj yaptırıyorsunuz.

- S.S: Hayranlarımın bu duruma alışacaklarını düşünüyorum. Çünkü bu, ustalık gerektiren bir şey. Bir kere daha anladım ki, dublaj ustalarının kıymetini bilmemiz gerekiyor. Tamer’e bakıyorum tıkır tıkır konuşuyor. Ben bir şeyi de yapamayayım, yapmayayım yani... Bunu da yaparsam onların ustalıkları nasıl çıkacak ortaya?

- T.K: Ben onu da başarabileceğinden eminim. Seda çok akıllı, çok başarılı ve zeki bir kadın.

n Seda Hanım, bu projeyi kabul etmenizdeki en önemli faktör neydi?

- S.S: Normal şartlarda Türkiye’nin çok seyredilen programlarından biri olan "Sabahların Sultanı"nı sunarken bir dizide oynamayı kabul etmezdim. Ancak bu çok özel bir proje... Bir daha böyle bir projeyi yakalayabilir miyim bilmiyorum.

n "Fedai" aslında bir aşk hikáyesi... Seyirci bu aşkı görebilmek için çok bekleyecek mi?

- T.K: Gerektiği kadar... Seda, ben ve Metin Belgin arasında kalacak.

- S.S: Bana bu konuda ser verip sır vermiyorlar dayanamayıp sabah anlatırım diye. Konuşma yasağım var, beni susturdular.