Hayran kitlesi arasında hatırı sayılır sayıda genç kızın bulunduğu ünlü rockçı Teoman hazır giyim markası oldu. Osman markasının yaratıcısı Sedef Çalarkan’ın tasarladığı el izli atletler markanın ilk ürünü. Kışın Teoman marka jean’ler de piyasaya çıkacak. Bu kez el izi kadınların kalçasına konacak. Teoman bir ara adının tacizciye çıkmasından korkmuş. Ama artık rahat. "Bu bir şaka" diyor.
Her şey Sedef Çalarkan’ın başının altından çıkmış. Fikir de ona ait, sorumluluk da... Teoman bu projede misafir oyuncu. Adını ve elinin izini vermiş bir köşeye çekilmiş. Çalarkan hikayeyi başından anlatıyor: "Teoman’la ben geçtiğimiz kış, Kasım ayında tanıştık. Bir gece kalabalık bir grup eğlenmek için Babylon’a gittik. Ben o güne kadar Teoman’ın kadınlar tarafından bu denli arzulanan bir adam olduğunu bilmiyordum. Kadınların biri geliyor bir gidiyordu. Hepsi de dokunmak, öpmek, ellemek istiyordu. Teoman da sağ olsun hiç kimseyi geri çevirmiyordu. Olan biteni şaşkınlıkla seyrettim. Ertesi gün aklıma bu fikir geldi. Hayranları Teoman’ın el izine çok değer verir diye düşündüm. Önce jean olarak düşündük. Kızlar poposunu elliyormuş gibi... Komik! Tişörtü yapmak daha kolay olduğu için tişörtle başladık. Jean kışa çıkacak."
Sedef Çalarkan aklına gelenleri Teoman’a açmakta biraz zorlanmış. "Tanışalı üç gün olmuştu daha. Beni yanlış anlamasından, ciddiyetsiz bulmasından korktum. Biraz bekledim" diyor. Bir ay zor beklemiş. Damdan düşer gibi olmasın diye de çizim yapmış. Ama çizimi göstereceği mekanı iyi ayarlayamamış. "Gece geç saat bir barda gösterdim. Baktı ve çok şaşırdı. Gürültülüydü, üzerinde konuşamadık. ’İyiymiş’ dedi o kadar."
İlk ciddi toplantılarını bir ev partisi sırasında yapmışlar. Sedef, Teoman’a projeyi detaylı bir şekilde anlatmış: "Sen bir markasın. Türkiye’de hiçbir sanatçının doğru dürüst pazarlaması yapılmıyor. Bu alanda bir boşluk var. Gel birlikte dolduralım."
Teoman onay vermiş, Sedef Çalarkan çalışmaya başlamış. Siyah ve beyaz rengin üzerine on farklı renk el izi baskısı olan atletler geçen hafta piyasaya çıktı. Renkler gayet pop. Fosforlular, canlı pembeler, maviler, sarılar var. Baş parmağının üzerinde "Teoman" yazıyor. Atletlerin hepsi kadınlar için. Teoman markasının erkek ürünü yok, olmayacak da. Çalarkan "Bu kadınlar için bir çeşit oyun. Bu oyunda erkeklere yer yok" diyor.
TEOMAN PARA İSTEMEDİ
Teoman hislerini şöyle anlatıyor:"Eskiden arada sırada böyle şeyler konuşulurdu. Birileri menajerime gelir parfüm yapalım, gömlek yapalım diye teklif verirdi. Açıkçası ben korktum o işlerden hep. Kendimi oralarda görmedim hiç. Sedef arkadaşım olduğu için, onu sevdiğim için kabul ettim. Baştan ona da söyledim. ’Hiçbir zaman işin içinde olmak istemiyorum’ dedim. Bu benim işim, benim projem değil. Benim aklıma gelen bir şey değil. Ben elimin kalıbını, bir de ismimi verdim o kadar. Onu da bir kafede verdim. Bir öğlen yemek için buluştuk. Sedef boyalarla geldi. Yanlış boya satın aldığı için çıkarmakta çok zorlandım. İki gün kırmızı bir elle gezdim."
Sedef Çalarkan Teoman’ın "Ben hiçbir zaman işin içinde olmak istemiyorum" cümlesini şöyle açıklıyor: "Teoman ’bu işten kesinlikle para kazanmak istemiyorum, benim hayranlarım konserime bilet almakta zorlanırken ben bir de onlara tişört satamam’ dedi. İnanamadım önce. Benim en yakın arkadaşlarım en ufak bir tasarım için benden para istiyor, Teoman bu iş için beş kuruş istemedi. Çok özel bir şey bu."
Neden para istemediğini bir de Teoman’a soruyorum. Gülüyor: "Günün birinde milyon dolar kazanırsa biraz para isterim. Ama şimdi hiçbir şey talep etmiyorum. Çünkü bu işlerin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Zarar bile edebilir. Sedef bu iş için çok uğraşıyor. Tasarladı, üretiyor. Baskı atölyelerinde sabahladı. Kısacası taşın altına elini koydu. Önce o kendisini kurtarsın."
Hürriyet
Yayın Tarihi :
8 Temmuz 2006 Cumartesi 09:12:24