16
Mayıs
2024
Perşembe
MAGAZİN

Yatak rekabeti

2002 Dünya Kupası sırasında yakışıklılık konusunda birbirlerine rakip gösterilen David Beckham ile İlhan Mansız, bu rekabeti beş yıl aradan sonra yatağa taşıdı.

David Beckham'ın yabancı bir dergi için karısı Victoria ile yatakta verdiği cesur pozların ardından, benzer bir prodüksiyon da İlhan Mansız'la gerçekleştirildi. Elle dergisinin aralık sayısında yer alan çalışmada, Mansız sarışın bir mankenle objektif karşısına geçti. Cüretkar pozlarıyla Beckham'ı bile gölgede
bırakan futbolcu, özel hayatına dair ilginç açıklamalarda bulundu.

Elle dergisi, Münih-İstanbul arasında mekik dokuyan İlhan Mansız’la ilişkiler, moda ve spor üzerine konuştu. Spotların altında yaşamayı sevmesine rağmen gösterişten hoşlanmayan, binlerce hayranı olmasına karşın göz çapkınlığını bile karakterine aykırı bulan Mansız, "Hayranlarımdan aşk mektupları almadım. Taciz eden de olmadı" diyor.

Spotlar altında olmaktan keyif alıyor musunuz?

- Spotları seviyorum ama sadece yaptığım işle ilgili. İşimde başarılı olmayı isterim. Bunun neticesinde ektiğini biçen, emeğinin karşılığında hayranlık veya karşılığı neyse onu almak isteyen bir özelliğim var. Almanya’da yetişmemden dolayı sanırım, iş yaparken aşırı disiplini severim.

Şu an nelerle ilgileniyorsunuz?

- "Buzda Dans" var. Haftanın beş günü minimum bir saat antrenman yapıyorum. Ayrıca haftanın iki günü, "Doktorlar" dizisi çekimim var. O da epey yoğun, altı-yedi saatimi alıyor. Pazar günleri ise "Buzda Dans"ın canlı yayınındayım. Haftanın yedi günü, bu projelerle dolu.

Futbolu bıraktıktan sonra modellik yaptınız; şimdi dizi ve televizyon programları var. Bu kararı neye göre verdiniz?

- Aslında yüreğimin tamamı futbolda. Ondan kopmak çok zor oldu, çünkü istemeyerek bıraktım. Diğer projelere karar vermem, gelen tekliflerin o yönde olmasıyla ilgiliydi biraz. Oyunculuk da aklımın bir köşesinde her zaman vardı. Ama ben bir şey yapmak istersem, her şeyden önce onun eğitimini almak isterim. Futbolu bıraktıktan çok kısa süre sonra oyunculuk teklifi geldi "Doktorlar"dan. Henüz ileriye yönelik ne yapacağıma karar vermemiştim. Öğrenmenin bazen en iyi yolu da pratik yapmaktır. Bu nedenle kabul ettim.

Kariyerinizle ilgili neler planlıyorsunuz? 

- Eğer finale kalırsam "Buzda Dans" yarışması aralık ayının sonuna kadar hayatımda olacak... Oyunculuk dışında üç-dört proje daha var; biri moda. Yeni yılın başlarında tekstile ağırlık verip, 2008 kış-2009 yaz koleksiyonu çıkarmak istiyorum.

Bir tasarımcıyla mı çalışacaksınız?

- Aklımda yıllardır tasarımlar var. Birine çizdireceğim. Çizimim var ama bir fashion designer kadar tecrübeli olmadığım için yardım almak istiyorum. Tasarımlar, kesimler, hepsi benim aklımda. Yeni fikirler buldukça not alıp üzerinde çalışıyorum.

Kiminle çalışacaksınız?

- Henüz karar vermedim. Ama "Buzda Dans"ın kostümleri Esin Maraşlıoğlu’na ait. Biraz ondan yardım almak istiyorum.

Tarzı, konsepti nasıl olacak?

- Erkek koleksiyonu. Spor. Çok gösterişli değil. Farklı bir tasarım yaratacağız.

Çocuğunuzun annesi olan sevgilinizle evleneceğinizi duyduk.


- Özel hayatımda merak edip anlatılacak bir şey yok şu an. İş hayatımdaki yoğunluktan dolayı, şu an özel hayatıma ara vermiş bulunuyorum.

EVLENMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM

Siz ara verdiniz ama fısıltı gazetesi çalışıyor. Mesela "Buzda Dans"ta Ece Gürsel’le yakınlaşmanız ya da Seray Sever’le ilgili söylentiler... "Gecelik ilişkiler yaşamadığımı söyleyemem" dediğinizi yazdı gazeteler ve evlenmek istediğinize ilişkin hikayeler de var.

- Ben zaten hiç evlenmedim. Daha önce evlenmiş olsaydım, tekrar evlenmekten söz edilebilirdi. Evlenmek konusu üzerinde durmak istediğim için değil de, prensip olarak belirtmek istiyorum. Ayrıca bir ilişki yaşadığımda gayet sadık bir insan olurum. İlişkim olmadığı zaman, belli sınırlar içinde bazı şeyleri yaşayabilirim. Bir bakışma, bir buluşma olabilir ama çok da abartılacak şeyler değil. Hayatımda biri varken ise böyle bir şey olmaz; çünkü ilk önce kendime saygısızlık etmiş olurum.

Binlerce kadın hayranınız var. Her gün yığınla mesaj ya da mektup alıyor olmalısınız.

- Aslında hiç almıyorum. Taciz eden de olmuyor. Sade ve düzenli bir hayat yaşadığım için sanırım böyle durumlarla karşılaşmıyorum. Evde kalmayı tercih ediyorum. Çok gezmeyi sevmiyorum. Aktif dönemimde de zaten antrenmanlar ve yoğun çalışma tempom nedeniyle, günün üç-dört saati çalışıp, geri kalan altı-yedi saatini yorgun geçirdiğim için sürekli dışarı çıkma isteğim yoktu. Daha çok, kitap okuyayım, sevdiklerimle vakit geçireyim tarzı bir insanım. Aşk mektupları da almadım.

Görünürde bir evlilik ya da ilişki var mı?

- Evlenmeyi şu an düşünmüyorum. Çünkü hayatımda biri yok. Biri olsaydı evlenmeyi düşünür müydüm? Sevgi ve aşka bağlı. Aşk bir zaman sonra bitiyor ama sevgi ve saygı kalıyor. O yüzden biriyle evlenirdim diyebilmem için o insanı aşırı sevmem ve uzun süre tanımam gerekli. Bir ilişki güven üzerine kurulur, yoksa sağlam bir ilişki olmaz. Ama geçmişteki örneklere baktığımda bir insanla 20-30 sene birlikte olabilmek için onu iyi tanımak gerekir diye düşünüyorum. Zaman ne gösterir bilemem. İlla evleneceğim ya da evlenmeyeceğim diye psikolojik baskı altına almıyorum kendimi. Daha önce evliliğe yakın bir ilişkim vardı. Bu ilişkimden bir çocuğum var. Evliliğin getirebileceği tüm şeyleri görmüş oldum. O nedenle o konuyla çok fazla meşgul etmiyorum kendimi.

Performans artırıcı merkez kuracağım

Giyim sektörü dışında başka farklı projeleriniz var mı?


- Spor adına bir şeyler yapmaya devam etmek istiyorum. Geleceğin sporuna yönelik bazı projeleri Türkiye’ye getirmek istiyorum. Sadece futbol değil, komple spor kavramı bundan 10 sene öncesiyle bile kıyaslayınca çok daha atletik bir noktada. Yetenek ve teknik özelliklerin dışında, beden olarak da çok güçlü olmak gerekiyor. Bu nedenle tüm spor alanlarında performans artırıcı bir merkez kurmak istiyorum Türkiye’de.

Spor dünyasındaki doping tartışmalarının, rekorların iptalinin gündeme gelmesinin kararınızda etkisi var mı?

- Kısmen. Amerika’da bulunduğum bir dönemde bunun çalışmalarını yaptım. Çok büyük bir proje. Gerçekleştirmek için güçlü ve iyi sponsorlara ihtiyaç var. Bu, sporcuların hem performanslarını geliştiren, hem de spor hayatlarını uzatan bir program. Özel antrenmanlarla kişiliğe uygun stratejiler içeriyor. Örneğin Amerika’da beyzbol oyuncularının tatili üç ay. Burada futbolcularınki dört hafta. Oradakilerin bizden farkı, onlar tatillerinin yarısını özel hayatlarına ayırıyorlarsa, kalan yarısında kişisel spor gelişim programlarına katılıyorlar; sakatlıklardan korunmak ve performanslarını artırmak için. Bu mantık henüz Avrupa’ya gelmedi.

Kelebek
Yayın Tarihi : 30 Kasım 2007 Cuma 09:09:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?