13
Haziran
2025
Cuma
SAĞLIK

DÜNYADA EN HIZLI TIP İLERLİYOR...

Tıbbi araştırma ve geliştirme çalışmaları, dünyadaki tüm diğer sektörlerden çok daha hızlı ilerliyor. Araştırmalar MS konusunda bile umut olabileceğini ortaya koyuyor.

Birkaç gün önce internette gezinirken tıp alanındaki yeni bir keşif dikkatimi çekti. İlk okuyan için belki bir anlam ifade etmeyecek bir girişle başlıyordu yazı: "MS hastalığını Ebstein Barr virüsünün tetiklediği ortaya kondu." Bu haber içimde bir sevinç yarattı; çünkü bu keşif, belki de MS hastalığının dünya yüzünden silinmesi anlamına gelecekti. MS hastalığı, beyin ve sinir hücrelerinin zaman içinde yavaş yavaş bozulmasıyla seyreden ilerleyici bir hastalık. Bu bozulma sürecini yavaşlatmak ya da kontrol altına almak ilaçlarla mümkün, fakat hastalığı tamamen durdurmak ya da ortaya çıkan hasarı tamir etmek ne yazık ki olası görülmüyor. Ebstein Barr virüsü ise adı ilk başta yabancı gibi gelse de toplumda çok yaygın görülen ve kronik yorgunluk sendromu denilen, bir türlü geçmek bilmeyen aşırı yorgunluk haliyle bağlantısı kurulan bir mikrop. Sebep olduğu hastalığa 'enfeksiyoz mononükleoz' ya da kısaca 'mono' deniliyor. Çoğunlukla grip benzeri belirtiler ile seyrediyor ve birkaç hafta içinde kendiliğinden iyileşiyor. Bunun yanı sıra geçmişte lenf kanserinden burun kanserine kadar adı birçok hastalıkla birlikte anılmış olmasına rağmen genellikle selim seyirli bir hastalık olarak kabul ediliyor.

TIPTA İCATLAR YARIŞIYOR

MS hastalığıyla Ebstein Barr virüsü arasındaki ilişkiye dair haberin beni sevindiren kısmı ise bu mikroba karşı geliştirilecek bir aşının belki de MS'i dünya yüzeyinden silebileceği hayali. 7 milyon kan örneği taranarak yapılan çalışma, MS hastalarının yüzde 100'ünün daha önce Ebstein Barr virüsüyle hastalandıklarını ortaya koyuyor. Araştırmayı yapan bilim insanları yazının sonunu "Bu virüs, hastalığa eğilimi olanlarda MS'in ortaya çıkmasına sebep oluyor," diye bağlıyor. Bu mikroba karşı bir aşının geliştirildiğini ve ailesinde hastalık görülen, yatkın çocuklara yapıldığını düşünürsek, MS hastalığı dünyadan silinebilecektir. Bu, çok uzak bir hayal değil çünkü benzer örnekleri yakın zaman içinde bulmak mümkün. Daha birkaç yıl önce rahim ağzı kanseriyle HPV (İnsan Siğil Virüsü) arasındaki bağlantıyı keşfeden araştırmacı, bu buluşuyla Nobel Tıp Ödülü'nü aldı ve virüse karşı geliştirilen aşı ise bugün tüm insanların hizmetinde. Artık kadınlarda en sık görülen ikinci kanser olan rahim ağzı kanserinin görülme sıklığını minimuma düşürmek için elimizde çok etkili bir silah var. Zaten günümüz tıbbı, kendini geliştirme enerjisinin büyük bir kısmını koruyucu hekimliğe ayırmış durumda. Aşılar ve riskleri erken belirlemeye yönelik teknikler, en az ileri tedavi tekniklerindeki gelişmeler kadar tıbbi ar-ge bütçelerinde yer tutmakta. Tıbbi araştırma geliştirme çalışmaları öyle büyük boyutlarda ki bu alandaki gelişmeler artık dünyadaki tüm diğer sektörlerden daha hızlı ilerlemekte. Bu çalışmalarla icatlar, artık bir yarışma havasında ve Nobel'den öte başka kuruluşlar tarafından da o yılın yenilikleri sıralamaya sokulmakta. İşte size Cleveland Clinic tarafından yapılan sıralamaya göre son birkaç yılda dereceye giren icat ve buluşlardan bazıları:

Bronş termoplastisi: Özel bir yöntemle bronşlara girip belirli miktarda ısı uygulama prensibine dayanır. Bu yöntemle ciddi astım krizi geçiren hastalar uzun süreler atak geçirmemekte ve ilaçtan kurtulmaktadır. Nefes alamama derdi çeken hastalar için büyük umut ışığıdır. Genel kullanıma birkaç yıl içinde sunulması planlanmakta. (2007'nin beşincisi)

Endograf: Bir-iki yıl öncesine kadar ölüm riski en yüksek ameliyatlardan biri olarak kabul edilen karındaki aort damarının balonlaşmasını tamir operasyonu, bu alet sayesinde yüzleri güldürdü. Katater uygular gibi karın açılmadan yapılan girişimin hem sonuçları hem de uygulama tekniği damar cerrahisinde çığır açtı. (2007'nin yedincisi)

Hedefe yönelik ilaç uygulamaları: Geliştirilen teknikler ile ilaç, doğrudan hastalığın olduğu yerlere ulaştırılıyor. Böylelikle vücudun diğer kesimlerinde ilaca bağlı istenmeyen etkiler engellenirken hesaplanan maksimum tedaviye daha kolaylıkla ulaşılıyor. (2007'nin 10.'su)

Dolaşımdaki tümör hücre teknolojisi: Kanser tedavisi görmüş bir hastayı, kanserinin tekrarladığı ya da başka yerlere yayıldığı haberi, ilk kanser olduğunu öğrenmekten daha kötü etkiliyor. Bu hastalara bakan hekimler de böylesi durumlarda tedavi stratejilerinin ne olacağını belirlemek için görüntüleme yöntemlerine ya da biyopsilere başvurur. Yeni geliştirilen 'dolaşımdaki tümör hücre' teknolojisiyle kanserin erken belirtileri olan bu hücreler, bir tüp kan içinden tespit edilmekte, tipleri saptanmakta ve sayılmakta. Böylece doktorlar azalan ya da çoğalan sayıya göre tedavilerinin başarısını başka girişime gerek kalmadan takip edebilmekte ve gerekli değişiklikleri kolaylıkla yapabilmekte. (2006'nın birincisi)

Esnek robot teknolojisi: Geliştirilen tıbbi robotlar ile insan için mümkün olmayan hassasiyette girişimler ve ameliyatlar artık mümkün. Kalp ve beyin cerrahisinde uygulama alanı bulan teknik, ince damarlara katater yerleştirilmesinde çok başarılı sonuçlar veriyor. (2008'in birincisi)
 

Dr. Eren Eroğlu - Sabah
Yayın Tarihi : 13 Mayıs 2009 Çarşamba 14:54:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?