19
Mayıs
2024
Pazar
SAĞLIK

HEMŞİRELERE 'KOÇ' GİBİ DESTEK

Türkiye'de hemşirelik meşakkatli ama değerini bulamamış mesleklerden biri... Avrupa'da hemşire başına düşen hasta sayısı 149, Türkiye'de 763...
Bu rakam, hemşirelerin nasıl bir iş yükü altında olduğunun kanıtı. Türkiye'de hemşire sayısı yeterli değil.

Koç ailesinden Semahat Arsel, Türkiye'de hemşirelik mesleğine yürekten inanan bir işkadını. İnanmakla kalmayıp 10 yıldır bu meslek için çaba harcayan bir isim.
Bu mesleğin sağlık hizmetlerinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu düşünen Arsel, 1974 yılında Vehbi Koç'un da desteğiyle Hemşirelik Fonu kurdu. 1992 yılında ise "Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi" (SANERC) devreye girdi. 1999 yılında Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu'nu eğitime açan Arsel'in amacı "geleceğin hemşire profilini" yakalayabilmek.
Bu okul geçen hafta 10'uncu yılını kutladı. Bu nedenle SANERC'in merkezinde Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel ve merkezin başkanı Marziye Üstündağ ile bir araya geldik.

7800 hemşireye eğitim
Arsel'in hemşirelere desteği 1959'da geçirdiği bir rahatsızlık sırasında başlamış. Yurtiçinde ve dışında 9 ameliyat olarak tedavi gören Arsel, uzun yıllar hemşire ve doktorlarla yan yana yaşamış. Bu nedenle içeride ve dışarıdaki farkları da gözlemlemiş.

Bu mesleğe Türkiye'de değer verilmediğini, "hastabakıcı" diye küçümsendiğini görünce de destek olmak için çalışmalara başlamış. O günlerde ders kitaplarının eksik olduğunu gördüklerini anlatan Arsel, babası Vehbi Bey'den destek alınca da bir fon kurarak her yıl 70'ten fazla öğrenciye burs vermeye başlamış. Arsel ardından da merkezi ve okulu kurduklarını anlatırken, "Amacım mevcut hemşirelerin bilgi ve becerilerini yenilemek, geliştirmekti. Bu eğitim programlarından 2009 Ekim ayına kadar 7800 hemşire yararlandı" diyor. Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu'nun ise 10 yılda 258 öğrenci kabul ettiğini, 173'üne tam burslu eğitim fırsatı tanındığını da ekliyor.

Arsel'e göre mesleğin hâlâ gelişmemesi Hemşirelik Kanunu'ndaki yetersizlikten kaynaklanıyor. Çünkü hâlâ geçerli olan kanun 1954'te çıkarılmış. Kanunun çağa uymadığını söylüyor. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışılmış ve yasa taslağı hazırlanmış. Ancak hâlâ istenilen şekilde devreye girmediğini hatırlatan Arsel, "Hemşirelerin görevleri, sorumlulukları, eğitimlerine, pozisyonlarına göre tanımlanmalı. Bunun için yönetmelik ve tebliğler devreye girmeli" diyor.

Yüksekokul şartı geliyor
Arsel, 1974'ten bu yana yani 35 yıllık süreçte 20-25 milyon dolar harcamış. Harcamalar tamamen kişisel servetinden.

Merkezin Direktörü Marziye Üstündağ, Türkiye'de 129 bin 759 adet hemşirelik okulu ve sağlık meslek lisesi mezunu olduğunu dile getirerek görev yapanların sayısının 108 bin 196 olduğunu belirtiyor. Türkiye'de ciddi bir hemşire açığı olduğunu anlatan Üstündağ, ihtiyacın 200 bin civarında olduğunu belirtiyor. Mesleğin niteliğinin artması için kanunun yürürlüğe girmesi ve eğitim düzeyinin yükseltilmesi gerektiğine dikkat çeken Üstündağ, "Açık nedeniyle sağlık meslek liselerinin mezunları da hemşire sayılıyor. Bu durum yeni yasa ile değişecek. Yüksekokul mezunu olmayan hemşire olamayacak" diyor. Arsel'in içten çabaları hemşireler için büyük şans. Özellikle Koç Grubu gibi bir grubun bu konuya okuluyla, bursuyla destek çıkması da azımsanacak bir olay değil. Hastalar için iyi eğitimli, güler yüzlü hemşire büyük bir şanstır. Onların yüzünü güldürmek ise onlara verilecek değerle mümkün!

Jale Özgentürk - Referans
Yayın Tarihi : 15 Ekim 2009 Perşembe 21:49:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?