10 ayda 3 vaka görüldü

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 2007 yılının ilk 10 ayında Türkiye'de görülen kızamık vakasının sadece 3 olduğunu belirterek, "2010 yılına kadar kızamık hastalığını ülkemizden tamamen yok etme hedefine oldukça yaklaştık" dedi.

DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Sağlık Bakanı Akdağ'ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği yazılı soru önergesinde Türkiye'de giderek yaygınlaşan Subakut Sklerozan Panensefalit- Kızamık Virüsü (SSPE) hastalığının tedavisi konusunda bugüne kadar bakanlığın hangi hizmetlerde bulunduğunu, Türkiye'de kaç SSPE hastası bulunduğunu, hastaların çoğunun doğu ve güneydoğu illerinden olmasının tesadüf olup olmadığını ve hastaların yurt dışına gönderilmesinin planlanıp planlanmadığını sordu.

Demirtaş'ın soru önergesine cevap veren Sağlık Bakanı Akdağ, SSPE hastalığının Türkiye'de giderek yaygınlaştığı ifadesinin gerçeklerle örtüşmediğini vurguladı. SSPE hastalığının, kızamık geçirilmesinden 2-10 yıl sonra ortaya çıkan bir hastalık olduğuna işaret eden Akdağ, bakanlığı döneminde aşılamaya verdikleri önemden dolayı kızamık aşılama oranının oldukça arttığını bildirdi. Son 3 yılda kızamık aşısı oranlarının yüzde 95'in üzerine çıktığını ve bu oranın AB ortalamasının üzerinde olduğunu kaydeden Akdağ, aşı lojistiğinde ve soğuk zincirin korunmasında gösterdikleri hassasiyetten dolayı 2005 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından Türkiye'nin diğer ülkeler için eğitim merkezi olarak belgelendirildiğini belirtti.

SSPE'nin bildirimi zorunlu olmayan hastalıklardan iken 2004 yılında bildirimi zorunlu hastalıklar listesine dahil edildiğini ve 2005 yılından itibaren de bu hastalık hakkında veri toplamaya başladıklarını ifade eden Bakan Akdağ, kamuoyuna da yansıyan SSPE hastalığının kızamık aşısına bağlı olarak geliştiği, aşının 1987-1998 yılları arasında iki dozdan tek doza indirildiği iddiaları üzerine 2005 yılında konusunda uzman akademisyenlerden oluşan bir Bilimsel İnceleme Komisyonu oluşturduklarını ve iddiaların incelenmesini sağladıklarını anlattı. Bakan Akdağ, komisyonun 1 yıllık çalışma sonucu hazırladığı bilimsel inceleme raporunda uygulanan aşıların kullanımı uygun bulunan aşılar olduğu, SSPE hastalığının kızamık aşısının değil kızamık hastalığının bir komplikasyonu olduğu, SSPE hastalarının kızamık hastalığı sonucu ortaya çıktığı ifadelerinin yer aldığını hatırlattı. Akdağ, geçmiş dönemlerde asıl problemin, aşı oranlarının istenen seviyelerde olmaması ve buna bağlı olarak kızamık salgınlarının yaşanması olduğunu ifade etti.

Sağlık Bakanlığı'nın SSPE hastalarına gerekli desteği her platformda sağladığını bildiren Akdağ, SSPE hastalarının tedavi giderleri ve bakımları için ihtiyaç duydukları gereçlerin, Sosyal Güvenlik Kuruluşları tarafından karşılandığını açıkladı. Bu kapsamda temin edilemeyen ihtiyaçların karşılanması için, valiliklere gönderdikleri bir genelge ile İl Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından ayni ve nakdi yardımların yapılmasında öncelikli muamele yapılmasını sağladıklarını bildiren Akdağ, bu hastaların tedavilerinde kullanılan inosine pranobex etken maddeli ilacın Türkiye'de henüz ruhsatı bulunmadığı halde, konuya verdikleri önemden dolayı ilacın sosyal güvence kapsamına alınmasını sağladıklarını kaydetti. Yazılan şahsi reçetelere onay vererek Türk Eczacılar Birliği kanalı ile tedarikini sağladıklarını ifade eden Akdağ, ayrıca ilacın ruhsatlandırma işlemleri tamamlanıp serbest eczanelerde bulundurulması sağlanıncaya kadar sıkıntı yaşanmaması ve sosyal güvencesi olmayan vatandaşların
ihtiyaçlarını ücretsiz bir şekilde karşılamak amacıyla bu ilacın tedarikini Sağlık Bakanlığı olarak üstlendiklerini belirtti.

2006-2007 yıllarında 5 bin 173 kutu ilaç alımı yaptıklarını ve ücretsiz olarak hastalara ulaştırdıklarını kaydeden Akdağ, temin işleminin halen devam ettiğini bildirdi. SSPE hastalarının takip ve tedavilerini kolaylaştırmak amacıyla hastalığın yoğun olduğu illerde poliklinik odaları oluşturduklarını, Türkiye'de sayıları çok az olmasına rağmen bu hastalar dikkate alınarak Diyarbakır ve Şanlıurfa'da çocuk nörolojisi uzmanları istihdam ettiklerini ifade eden Bakan Akdağ, Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi'nde de teşhis için laboratuar desteği verildiğini bildirdi.

SSPE hastalarının takip ve tedavilerinin Türkiye'de yeterli bir şekilde yapıldığını vurgulayan Akdağ, dünyadaki gelişmelerin de yakından izlendiğini açıkladı. SSPE hastaları ile yakınlarını bünyelerinde toplayan derneklerle yakın işbirliği yapıldığını belirten Akdağ, Japonya'da hastalığa karşı ilaç geliştirildiği haberlerinin de SSPE Bilimsel Kurulu tarafından değerlendirildiğini ifade etti. Akdağ, adı geçen Japon bilim adamı ile Dışişleri Bakanlığı kanalıyla iletişime geçildiğini ve henüz ilaç niteliği kazanmış bir üründen söz etmenin mümkün olmadığının anlaşıldığını kaydetti.

Türkiye'de kızamık hastalığı ve buna bağlı gelişen SSPE hastalığının tamamen ortadan kaldırılmasını hedefleyen Kızamık Eliminasyon Programı'nın başarılı bir şekilde yürütüldüğünü vurgulayan Akdağ, 2001 yılında 30 binin üzerinde olan kızamık vaka sayısının 2006'da 34, 2007 yılının ilk 10 ayında ise sadece 3 olduğunu açıkladı. Akdağ, "2010 yılına kadar kızamık hastalığının ülkemizden tamamen yok etme hedefine oldukça yaklaşmış durumdayız" dedi.