19
Mayıs
2024
Pazar
SAĞLIK

Aşı kurbanı çocuklar

Yakın zamana kadar tek doz yapılan kızamık aşısı yüzünden bugün 2 bin yavrumuz ölümü bekliyor. Çaresiz anne ve babalar 'Neden bu haldeyiz' diyen çocuklarına verecek cevap bulamıyor

Dünya Sağlık Örgütü, 1998'de kızamık aşısı dozunu birden ikiye çıkardı. Ama o sırada Türkiye krizde olduğu için Sağlık Bakanlığı aşı ithal edemedi ve çocuklara tek doz aşı vurulmaya devam edildi. Eksik aşı ise bilimsel adı Subakut Sklerezon Panensefalit (SSPE) olan ölümcül bir hastalığa yol açıyor. Kızamık virüsü beyne yerleşiyor ve kızamıktan sonra 10 yıl içinde aşama aşama ölüme götürüyor. Tedavisi ise yok! SSPE'li hastalar, hastalığın ileri dönemlerine kadar konuşulanları anlayabiliyor, gülebiliyor. Hastalığın tek teselli veren yanı ise, çocukların acı çekmemesi. Bu hastalığın pençesindeki 2 bine yakın çocuktan 10'una ulaştık. Çocukların yakınları perişan! Hem manevi, hem de maddi olarak "bittiklerini" ama seslerini kimselere duyuramadıklarını haykırıyorlar.

Hasta yakınları dernek kurdu
Bu hastalığın, Sağlık Bakanlığı'nın "bildirilmesi zorunlu hastalıklar listesi"nde olmaması nedeniyle bugüne kadar kaç çocuğun SSPE'den hayatını kaybettiği, kaçının ise hâlâ yaşam mücadelesi verdiği konusunda resmi bir sayıya ulaşılamıyor. Ancak ülkemizde o kadar çok SSPE hastası çocuk var ki; bunların yakınları dernek kurarak seslerini duyurmaya çalışıyor. Kısa bir süre önce kurulan ve merkezi İstanbul'da bulunan SSPE Hastaları Yardımlaşma, Dayanışma ve Yaşatma Derneği'nin üye sayısının 300'e ulaşması, hastalığın ne kadar yaygın olduğunu da kanıtlıyor. Üstelik bu derneğin üyeleri arasında şimdilik Batman, Diyarbakır gibi Doğu'daki illerimizdeki SSPE hastası yakınları bulunmuyor.

Tek doz 8 YTL!
Dernek Başkanı Cengiz Kara, çocuklarının devlet tarafından ölüme terk edildiğini öne sürerek, şunları söylüyor: "Dünya Sağlık Örgütü 1987'de hatalı bir karar aldı ve kızamık aşısının tek doz yapılabileceğini duyurdu. SSPE hastalığındaki korkunç artış üzerine bu yanlıştan 1998'de vazgeçti. Ama bizim hükümetimiz, ekonomik gerekçelerle yeterli miktarda kızamık aşısı ithal etmedi ve kızamık aşısını yakın bir tarihe kadar tek doz yaptırmaya devam etti. Bu da SSPE'nin patlamasına neden oldu. İşin ilginci devletimiz, kendi hatası olan bu hastalığı maalesef ne araştırıyor, ne de önemsiyor. Avrupa'da bu hastalık yok, bizde var! Çünkü bizde eksik dozda aşı yapıldı. Bayat aşı yapıldı. Aşılar soğuk zincirine göre taşınmadı. Bir kızamık aşısının maliyeti alt tarafı 8 YTL. Çocuklarımızı bu yüzden kaybediyoruz."

'Devlet hatasını telafi etsin'
Hasta yakınları devletten şunları istiyor:

1- Türkiye'de bu hastalık gözardı ediliyor. Oysa hastalığın önlenebilmesi için ciddi araştırmalar yapılmalı, klinikler ve hastaneler açılmalı.

2- Sağlık Bakanlığı'nda, bu hastalığın uzmanlarından oluşan bilimsel bir komisyon oluşturulmalı.

3- SSPE'li hastaların "ömürlerini uzatmak" için kullanmak zorunda oldukları ilaçlar ithal ve çok pahalı. Bu ilaçları BAĞKUR, SSK ve Emekli Sandığı'nın vermesi sağlanmalı.

4- Devletimiz; kendi yanlış sağlık politikasının sonucu olan bu hastalığa yakalanan ailelere maddi yardımda bulunmalı.

Hasta sayısında dünyaya fark attık
Dünya Sağlık Örgütü'nün rakamlarına göre bu hastalığın dünyada görülme oranı 300 binde bir... Bizde ise bu oran, özellikle Batman gibi bazı illerimizde 10 binde 1'e ulaşıyor. Türkiye genelinde ise aynı oran 20 binde 1. Üstelik bu oranlar, sadece bilinen vak'aları kapsıyor. Bildirim zorunluluğu olmadığı için bu hastalıktan kaç kişinin öldüğü net olarak bilinemiyor.

Aileler dava açıyor
Çocuklarını SSPE hastalığı yüzünden kaybeden aileler, dönemin Sağlık Bakanı hakkında dava açmaya hazırlanıyor. Bir ay önce 12 yaşındaki kızını kaybeden Gebzeli inşaat ustası Bülent Bahadır, "Amacım para koparmak değil. Bu parada gözüm yok! Ama bu sağlıksız sağlık politikalarını bize dayatanlardan ve kızımın ölümüne neden olanlardan hesap sormak istiyorum. Hesap sorayım ki; yeni doğan çocuklar aynı ihmalkârlığa kurban gitmesinler" diyor.

SSPE nedir?
SSPE'ye kızamıktan sonra beyine yerleşen kızamık virüsü neden oluyor. Çocuklukta geçirilen kızamığın ağır ya da hafif olması, SSPE oluşma riskini etkilemiyor. Hastalık, kızamıktan sonraki 10 yıl içinde ortaya çıkıyor ve 4 aşamada seyrediyor.

Birinci aşama: Bu hastalığa yakalananlarda ilk olarak birkaç haftada gelişen yürüme ve konuşma bozuklukları, unutkanlık, davranış değişikliği, sinirlilik, başın öne doğru düşmesi meydana geliyor. Kesin tanı, ancak belden alınan suda vücudun kızamık mikrobuna karşı antikor üretip üretmediğinin belirlenmesiyle konulabiliyor.

İkinci aşama: Hasta sıçramaya, titremeye başlıyor ve tek başına yemek yiyemez hale geliyor. Vücudu gevşiyor.

Üçüncü aşama: Hasta yatağa bağımlı hale geliyor ve sadece burnundan verilen sıvıyla beslenebiliyor.

Dördüncü aşama: Bu ölümcül dönemde ise hasta tamamen komaya giriyor.

Biz kime ne yaptık anne?
SSPE'li oğlu Alperen'in duygularını dizelere döken anne Filiz Kara'nın bu şiiri ağlatıyor:

ANNEME!
Bana ne oldu anne?
Ellerim kalkmaz.
Dilim konuşmaz.
Ayaklarım yürümez,
Gözlerim görmez oldu!
Kime ne yaptım anne?
Kimi üzdüm?
Kimi kırdım?
Kime ne dedim?
Kime ne yanlış yaptım?
Ne yanlış yaptım ki bu hali aldım?
Daha ben dünyama doymadım ki!
Çantamı getir anne, okula gitmek istiyorum.
Arkadaşlarımı çağır anne, oynamak istiyorum.
Daha ne diyeyim anne, yaşamak istiyorum!
Elimi saçına koy anne, seni sevmek istiyorum.
Gözlerime bak anne, seni görmek istiyorum.
Benimle konuş anne, seni duymak istiyorum.
Allah'a duat et anne, yaşamak istiyorum.


vatan/Mustafa Mutlu
Yayın Tarihi : 27 Ocak 2006 Cuma 11:35:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
emine ateş IP: 85.106.226.xxx Tarih : 9.07.2008 15:47:56

benim oğlum 3 yaşında en son hıp aşısı kalmış ama yapmaya cesaret edemedim aşı bayatmış diye söylenti var.ABD bu aşıyı bile bile türkiyeye göndermiş.şu işe bak aşı yapsan bitürlü yapmasan bir türlü,