Yaşamınızı değiştiren, içinizi tarifi imkansız bir sevinçle dolduran bebeğinizin de mutlu olmaya hakkı var. ‘O bir bebek. Konuşamaz, yürüyemez. Mutluluktan ne anlar?’ düşüncesi ise çok yanlış.

Bebek mutluluğunu gülümseyerek, küçük kahkahalar atarak anlatır. Ancak katı kurallar bebeği mutsuz eder. O yüzden, esneklik prensip edinmelidir.

ebeğin acı acı ağlamasına annenin yüreği zor dayanır. Genç annenin tek dileği bebeğinin sağlıklı ve neşeli olmasıdır. Ama çoğu zaman da, iyi niyetle yapılan hareketler, bebeğin hakkı olan mutluluğa kavuşmasını engeller.

Bebeğin mutluluğu denilince, belki dudak büküp, ‘O bir bebek. Konuşamaz, yürüyemez. Mutluluktan ne anlar?’ düşüncesine kapılanlar olabilir. Fakat her insan gibi, yeni doğan bebeğin de, huzurlu ve mutlu yaşamaya hakkı var. Şimdi ona mutluluk verebilmek için neler yapılması gerektiğini sıralayalım.

Mutluluk işaretleri

Bebek, hayatının ilk günlerinde fiziksel ihtiyaçlarının giderilmesini bekler. Minik yavru, karnı doyurulup, banyosu yapılır, rahatça uykusunu uyur ve de altı kuru kalırsa, kendini mutlu hisseder. İlk günlerde, bebeği mutlu etmek sanıldığı kadar zor değildir.

Aradan biraz zaman geçip de, bebek büyümeye başlayınca annenin işi zorlaşır. Minik yavrusu artık onunla oyunlar oynanmasını, ona birşeyler öğretilmesini ve de çevresinin onu seven kişilerle sarılı olmasını ister. Bebeğin, fiziksel ve zihinsel gelişimi için gerekli şartların yerine getirilmesiyle mutluluk sorunu da çözümlenir.

Bebek mutluluğunu gülümseyerek, küçük kahkahalar atarak anlatmaya çalışır. Ancak katı kurallarla bebekleri mutlu etmenin imkansız olduğunu da hemen belirtelim. Anne, yavrusuna karşı tutumunda esnekliği prensip edinmeli.

Mışıl mışıl uyusun

Bebeklerin büyüyüp gelişmeleri için, doğru beslenmeleri kadar iyi uyku uyumaları da gereklidir. Bebekli evlerde, minik yavrunun uyuması için herkes seferber olur. Bebeğin belli saatleri uyuyarak geçirmesi için değişik yöntemler uygulanır. Kimileri, bebeği sallayarak uyutmaya çalışırlar. Kimileri de, yatağında yatarken sallanan oyuncaklarına bakarak uykuya dalmasını beklerler. Bebek, alınan tüm önlemlere rağmen uyumuyorsa, mutlaka bir sıkıntısı vardır.

Bazen bebeğin gün boyunca uyanmayacağı da tutar. İşte o zaman da anne endişelenir. Gündüz bu kadar çok uyuyan bebeğin geceyi uyanık geçirmesi ihtimali, aklına takılır. Ve de bu nedenle bebeği uyandırmanın yollarını arar. Uyuyan bebeği uyandırmak ona büyük haksızlık olur. Yetişkin birinin durup dururken uykudan uyandırılması ne kadar can sıkıcı olursa, mışıl mışıl uyuyan bir bebeği uyanmaya zorlamak da büyük haksızlıktır.

Her bebek sudan korkmaz

Bazı bebekler, su dolu banyoyu görünce ağlamaya başlarlar. Aslında, annenin ‘Ya bebeği, banyoda kolumdan düşürürsem’ korkusunu, bebek de aynen yaşar. Bebeği suya alıştırmak biraz sabır ister. Banyo saatini eğlenceli bir oyuna dönüştürmek aslında zor değildir.

Suyu görünce acı acı ağlamaya başlayan bebeğin oyuncağının suda yüzdüğünü görünce, bu defa da gülmeye başlaması mümkündür. Bebeğin banyo yaptırılması, çok ciddi ve de tehlikeli bir iş gibi görmemelidir. Bebek, çevresindeki kişilerin endişeli tavırlarından hemen etkilenecektir.

Banyo sırasında, annenin ya da bebeğe banyo yaptıran kişinin çok neşeli görünmesi ve bebeğe eğlenceli bir oyun öğretiyormuş gibi davranması çok önemlidir.

Her bebek, sudan korkmaz. Ama her bebek, yanındaki yetişkin kişilerin ruh hallerinden inanılmayacak derecede çok etkilenir.

Bebeğin beslenmesi

Genç anne, bebeğinin karnını doyurmaya çalışırken, birbirinden çok farklı duygular, benliğini sarar. Hemen her annenin en büyük kaygısı, bebeğin yeterince beslenememesidir.

Mini mini bebek, dudaklarını büzüp beslenmek istemediğini belli edince, anne çaresizlik içinde kıvranır. Sanki bebeği o dakikalarda beslenmezse, açlıktan ölecekmiş gibi üzülüp, endişelenir.

Bebek anne sütüyle beslendiği dönemde, genellikle büyük bir sorunla karşılaşılmaz. Ama dördüncü ayın sonunda katı yiyeceklerle beslenme dönemi başlayınca, yeni bir sorun ortaya çıkabilir.

Bebek, yabancısı olduğu yiyeceği ağzına alsa da tükürerek dışarı atabilir. Böyle bir durumla karşılaşılınca, paniğe kapılmak yerine bebeği yeni beslenme koşullarına alıştırmak için çaba harcamak gerekir.

Eğer bebek, yeni mamayı beğenmemişse, ona bu mamayı yedirmeye çalışmak doğru değildir. Mamanın tadını beğenmemiş olması ihtimalini daima dikkate almak gerekir.

Bir süre sonra, bebek bu mamayı seve seve yiyebilir. Mamalar konusunda çok sabırlı ve anlayışlı olmak, bebeğin mutluluğu açısından önem taşır.

Bebeğin karnı acıkmışsa, kaşığı elinizden kapmak isteyecektir. Eğer kaşığı eliyle itmeye çalışıyorsa, onu üzmemek için besleme faslına ara verilmelidir