22
Mayıs
2024
Çarşamba
SAĞLIK

Deniz suyu ile balık yıkanır mı

Hepimizin gördüğü manzara: Balıkçılar, balık tezgáhlarının hemen yanındaki denize kovaları daldırıp aldıkları pis suyu, balıkların üzerine boca eder hep. Kimsenin aklına da, "Böyle rezillik olur mu?" demek gelmez. Avrupa Birliği standartlarına göre, balıkların içme suyu veya temiz su ile yıkanması şart. Sadece o kadar da değil. Avlanan balıkların tekne içinde toplandığı bölümlerin de hijyene uygun olması gerekli. 20 gramın altındaki istavritin avlanması da yasak.

"DENİZDEN babam çıksa yerim" diyenlerdenseniz şayet, Avrupa Birliği uyum yasaları sizi mutlaka ilgilendiriyor demektir. Açık Toplum Enstitüsü tarafından hazırlanan araştırma, bu konudaki detayları da koyuyor ortaya. Çünkü, tutulan balıkların ne tür sularla yıkandığını hepimiz biliyoruz. Bu, o inanılmaz ölçüdeki pis denizden kovalarla çekilen sudur genellikle. Kimi zaman da, tezgáhtan akan sular başka bir kova içinde biriktirilerek yeniden kullanılır. Her iki durum da, balığı daha fazla kirletmekten başka işe yaramaz.

Oysa, AB standartları balığın tutulmasından yıkanmasına kadar hijyen kurallarına uyma zorunluluğu getiriyor. Öyle yakıt deposunun yanına tutulan balıkları koymak veya kirli su ile balık yıkamak yok artık. Balıklar içme suyu veya temiz su ile yıkanmak zorunda. Ayrıca, eline her oltayı alanın balık tutması da mümkün olmayacak. Kaynakları korumak için avlanacak balıkların gramajı bile belirlenmiş durumda. Buna göre, 20 gramdan küçük istavrit veya 120 gramdan küçük dil balığını avlamak yok.

Benzer kurallar diğer hayvanlar için de geçerli.

Belki çoğu farkında değil ama Türkiye artık bir Hayvan Hakları Yasası’na sahip. Yasa, bütün hayvanların eşit doğduğunu ve hayat hakkına sahip bulunduğunu güvence altına alıyor. Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, işkence yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğukta veya sıcakta barındırmak, fiziksel veya psikolojik acı çektirmek kesinlikle yasak. Bir başka yasak ise televizyon ekranlarına "Alkolik köpek, ayyaş eşek" gibi güya ironik başlıklarla çıkartılan hayvanlar için geçerli. Hayvanlara, her ne gerekçeyle olursa olsun, içki, sigara veya uyuşturucu vermek mümkün değil. Hayvanları birbiriyle dövüştürmek, kobay olarak kullanmak, film veya reklam çekimlerinde acı çektirmek de kesinlikle yasak.

Bir başka yasak da belediyeler için getiriliyor. Sokak köpeklerini zehirlemek ve sokak hayvanlarına eziyet etmek AB müktesabatıyla artık mümkün değil.

SORUNLUYUZ

Engelliler hálá engelli

Avrupa Birliği, engellilerin topluma dahil edilmesi ve engellilere yönelik ayrımcılığın önlenmesi için bir dizi tedbir almış durumda. Çünkü AB bunu bir insan hakları meselesi olarak değerlendiriyor. İşyerlerinde engellilere uygun çalışma koşullarının oluşturulmaması da bu nedenle ayrımcılık olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu konuda henüz hazır değil.

UYUMLUYUZ

Gençler Avrupa’ya

Çokları bilmiyor belki ama herkese hayat boyu eğitim hakkı yürürlükte. AB’nin oluşturduğu Erasmus, Comenius, Leonardo da Vinci gibi programlardan her yıl binlerce öğrenci faydalanıyor. Bu programlar, okul öncesinden başlayarak üniversite öğrencilerinin değişimine kadar pek çok imkán sunuyor. Türkiye’ye ayrılan eğitim fonları ise maalesef yeterince değerlendirilmiyor.

ARADAYIZ

Çevreyi kirletene işletme izni yok

Yaratabileceği çevre kirliliğini önlemek için kuruluş aşamasında önlem almayan hiçbir tesise işletme izni verilmeyecek. Mevcut tesisler ise belirli bir süre içinde bu düzenlemeye ayak uydurmak zorunda. Ayrıca, hammadde kullanımı ve atıklar hususunda da çevre ön planda olacak. Konu, özellikle, kimya, petrol arıtma, atık yakma, çimento, seramik, tarım ve demir sektörlerini yakından ilgilendiriyor.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 29 Aralık 2007 Cumartesi 12:57:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?