19
Mayıs
2024
Pazar
SAĞLIK

Diyette doğru bildiğimiz yanlışlar

Birçok kişi kulaktan dolma bilgilerle diyetler uyguluyor. Halbuki uygulanan diyetler sağlığımızı tehdit edebilecek kadar tehlike arz edebiliyor.

AÇ KALMAK: Zayıflama uğruna aç kalmak, öğün atlamak sanılanın aksine genelde kilo alımı ile sonuçlanmaktadır. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma, bu açlık süresini kıtlık olarak algılamakta ve tüketilen her besini savunma mekanizması olarak vücutta yağ şeklinde depo etmektedir.

LİGHT ÜRÜNLER: Bir ürünün üzerindeki “light” veya “diyet” ibaresi o besinin gün içerisinde serbestçe tüketilebileceği, enerjisinin olmadığı anlamına gelmemektedir. Sonuçta lezzet veren birtakım öğeler (yağ, şeker, un, tuz ...) mevcuttur. Unutmayınız ki bunlardan herhangi birinde yapılan azaltma diğerindeki artış ile kapatılmakta ve lezzet bu şekilde korunmaktadır. O nedenle besinler satın alınırken etiketleri iyi bir şekilde okunmalı ve yorumlanmalıdır. Uygun olan üründe serbestçe tüketilmemeli, eşdeğeri olan başka bir besinin yerine tercih edilmelidir. Aksi takdirde farkında olunmadan yüksek oranda enerji alımına, dolayısıyla kilo artışına yol açabilir.

SUYUN YERİNE ÇAY VEYA KAHVE İÇMEK: İçilen çay, kahve, kola, gibi içecekler idrar söktürücü oldukları için asla suyun yerini tutmamakta, vücuttan su atımını artırmaktadır. En iyi çözücü, saf, katkısız ve doğal olan içecek su olduğu için günlük su tüketimine önem verilmelidir.

AÇKEN LİMON VEYA GREYFURT SUYU İÇMEK: Maalesef herhangi bir yiyecek veya içeceğin tüketilmesi ile vücuttaki depo edilen yağlardan kurtulmak mümkün değildir. Keşke kilo vermek bu kadar kolay olabilse, beslenme tedavisi ve egzersiz programı birlikte sürdürülmeden fazla kilolardan ve depo edilen yağlardan kurtulmak pek mümkün olmamaktadır. Ayrıca mide rahatsızlığı olan bireylerin aç karına bu içecekleri içmesi kötü sonuçlar doğurabilmektedir.

DİYETTE YAĞI KESMEK: Zayıflamaya yönelik diyet uygulasak da vücudumuzun belirli oranda yağa ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacın diyetle karşılanmadığı durumlarda vücut savunma mekanizması olarak karbonhidrat ve proteinlerden yağ sentezler ve bu yağ oldukça yüksek oranlarda kolesterol içerir. Oysaki yağda eriyen vitaminlerin kullanılması vücuda alınan yağlara bağlıdır. Hatta bazı yağ asitleri vücut tarafından üretilemediği için besinler yoluyla alınmak durumundadır. Ayrıca yağlar mideyi yaklaşık 3 saatte terk ettiği için uzun süre tokluk hissi vererek acıkma, beslenme ihtiyacını azaltır.

HER ŞEY YİYEREK DİYET: Ne yazık ki toplumumuzda görsel ve yazılı basında insanlarımızın her gün karşılaştığı bu tip diyetler şok diyetlerdir. Mucizevi bir diyet yoktur. Sadece tek tip besin içeren lahana suyu diyeti, maydanoz suyu diyeti, soğan suyu diyeti, patates diyeti, karbonhidrat diyeti ayrıca atkins diyeti, manken diyeti, isveç diyeti ve sayamadığımız bu tip diyetler diyetteki yağın ve karbonhidratların fazlasıyla kısıtlanmasına dayanan diyetlerdir. Diyet uygulandığında normalde kanda çok az miktarda bulunan keton cisimcikleri çoğalmakta, nefeste aseton kokusuna, kanımızda yetersiz oksijen taşınmasına, vücutta kas ve su kaybına sebep olmakta, vücudun asit-baz dengesini bozarak beyne zarar vermektedir.

Günlük 300-400 kalorilik şok diyetlerde vücutta büyük bir açlık oluşur. Glikoz depolarını kullanan vücut, hızla yağları yakar ve kandaki keton cisimcikleri artar. Enerjisini glikozdan alması gereken beyin, vücutta glikoz kalmadığından bu maddeleri kullanır. Bu da şiddetli baş ağrılarına, konsantrasyon bozukluğuna ve sinirliliğe sebep olmaktadır.

SAĞLIKLI DİYET: Sağlıklı bir zayıflama diyeti kişinin yaşına, boyuna, kilosuna, cinsiyetine, fiziksel aktivitesine, yaşam biçimine uygun olarak egzersiz destekli, davranış değişiklikleri içeren ve uzman kontrolünde olması gereken diyetlerdir. Diyette irade ve sebat çok önemlidir. Zayıfladıktan sonra her şeyin bitmediği, asıl başarının beslenmeye dikkat ederek düşülen kiloda kalmak olduğu bilinerek hareket edilmelidir. * Diyetisyen, Konya Vakıf Hastanesi
Zaman
Yayın Tarihi : 9 Temmuz 2006 Pazar 07:04:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?