18
Mayıs
2024
Cumartesi
SAĞLIK

En sağlıklı gebelik, 20-30 yaş arası

Özel Antalya Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Op Dr Murat Berkkanoğlu, kadında en sağlıklı gebelik döneminin 20-30 yaş arası olduğunu söyledi.

Antalya’lı rotoraktlar Sheraton Voyager Otel’de bir araya geldi. Antalya Rotoract Kulübünün düzenlediği ve Antalya Rotaract Kulübünün yanı sıra Aspendos, Kaleiçi ve Oliypos Rotract kulüplerine üye 80’e yakın rotoract katıldığı toplantıda, Özel Antalya Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Murat Berkkanoğlu, kadın sağlığı ve tüp bebek konusunda bilgiler verdi. Berkkanoğlu, Kadın sağlığını etkileyen en önemli dönemin, doğurganlık dönemi olduğunu ifade ederken : “ Kadın doğurganlığı yaklaşık olarak 14 ile 44 yaşları arasındaki 30 yıllık süreyi kapsar. Bu yaş sınırları üstünde ve altında da gebelikler bildirilmiştir. Fakat en sağlıklı dönem olarak 20 ile 30 yaş aralığı alınır. Bu yaş aralığı dışındaki gebelik ve doğumlarda ne yazık ki bazı istenmeyen riskler artmaktadır.Türkiye de kadın başına düşen çocuk sayısı, özellikle doğu bölgelerine gidildikçe 4 ile 5 arasında değişmektedir. Bu sayı özellikle ekonomik durumu düşük aileler için önemli bir problem oluşturmaktadır. Bununla birlikte doğurganlık yelpazesinin diğer kısmında hiç çocuk sahibi olamamış veya bir çocuğu olup ta ikinci çocuğa sahip olamayan aileler bulunmaktadır.” Diye konuştu.

“İnfertilite , her 10 çiften birini etkileyen bir durumdur.”

İnfertilite, diğer bir deyişle kısırlık hakkında bilgiler de veren Berkkanoğlu, İnfertilitenin , her 10 çiften birini etkileyen bir durum olduğunu, genellikle 1 yıldan daha uzun süreli ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamama durumu olarak tarif edildiğini bildirdi. Bu durumun, kadının yaşı ve erkeğin durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini ifade eden Bekkanoğlu şöyle devam etti:

"35 yaşından büyük kadınlarda bekleme süresi 6 ay iken, 40 yaş üzerinde bu süre 3 ay gibidir. Diğer taraftan erkeklerdeki sperm sayısı çok az ise bu süreler hiç beklenmez.İnfertilite nedenlerine bakılacak olursa sebep her iki cins için eşittir. %50 kadın kaynaklı ve %50 erkek kaynaklıdır. Kadınlar için yumurta üretimindeki sorunlar, rahimle ilgili problemler, hormonal nedenler ve bazı nadir görülen hastalıklar. Erkekte ise başlıca sperm azlığıdır.Bunda daha çok geçirilmiş bir travma, toksin veya bazı ilaçlara maruz kalma veya kabakulak gibi erişkin çağda geçirilen enfeksiyonlar yada bazı genetik nedenler sıralana bilinir. Çok az bir hasta grubunda ise ortaya çıkartılabilen hiçbir sebep bulunmaya da bilinir. Etkili bir tedaviyi başlatmak için ayrıntılı bir araştırma gerekmektedir.Diğer taraftan bireylerde var olan sigara, alkol alışkanlığı ve şişmanlık gibi durumlar gebelik şansını azaltan etmenlerdir. Özellikle bayanlarda yumurta kapasite ve kalitesine olumsuz etkilerinin yanı sıra sperm üzerine de negatif etkileri vardır. “

“İnfertilitenin tedavisi var”

İnfertilitiye yol açan hastalıkların çoğu için tedavi mevcut olduğunu da ifade eden Berkkanoğlu “ Bu tedavilerin çoğu normal gebelik mekanizması üzerine etki ettiğini, normal bir kadında her ay bir yumurtadan bir yumurta hücresi açığa çıkartılarak, bu yumurta rahmin her iki yana açılan kanalları tarafından tutulup içeriye alınmasıyla normal bir ilişkide meninin doğum kanalına bırakıldığını söyleyen Berkkanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu menideki canlı sperm hücrelerinin yukarı doğru hareket ederler. Bunlardan sadece bir tanesi yumurtaya ulaşıp döller. Geri kalanlar ise ölürler. Daha sonra döllenen bu yumurta kanallardan rahmin ortasına gelir ve yapışır. Bundan sonra gebelik rahmin ortasında devam eder. İnfertilite tedavisin de ilk basamağı bazı ağızdan alınabilen ilaçlar oluşturmaktadır Bu ilaçlar sayesinde normalde tek sayıda olan yumurtlama adedi arttırılarak gebe kalma şansının artması amaçlanmaktadır. Bu ilaç tedavileri ile şans bir uygulamada sadece %5-15 civarındadır. Birkaç uygulama sonrası bu tedavilerle başarı elde edilemezse , ikinci basamak tedavisi olarak bazı iğnelere ve aşılama yöntemine geçilir. Bunda amaç yumurta sayısını arttırmak ve eşden alınan spermleri konsantre bir şekilde rahim içine yerleştirmektir. Böylece spermler yumurtaya ulaşmak için daha kısa mesafe yol katederler ve çok daha fazla sayıda sperm yumurtaya ulaşabilir. Bu tedavi yönteminle dahi gebelik şansı %15-20’dir. Bu tedavi yöntemiyle gebe kalamayan hastalara son basamak olarak Tüp bebek önerilir. Eğer eşde sperm sayısı çok az veya yok ise tüm bu basamaklar uygulanmaz ve direk tüp bebek işlemine geçilir. Fakat başlangıç olarak erkek yumurtalarından biyopsi yapılır ve eğer sperm hücresi bulunursa tüp bebek işlemi gerçekleştirile bilinir.”

Tüp Bebek ile tedavi şansı % 50

Tüp bebek tedavisi ile gebelik şansının 20 ile 40 yaş arasındaki bayanlarda %50 civarında olduğunu da ifade eden Berkkanoğlu, “Diğer bir deyişle tüp bebek tedavisine başvuran 10 hastadan 5’i veya 6’sı gebe kalabilirken 3 veya 4’ü gebe kalamaz. Bu da en iyi merkezlerin verebileceği bir orandır. Türkiye’de ki ve yurt dışında ki merkezler kıyaslandığında ise hemen hemen hiçbir fark yoktur. Tüp bebek başarı oranını etkileyen en önemli faktörlerden biri ne yazık ki bayanın yaşıdır. Bayanlar da yumurtalık organlarındaki yumurtalar erkeklerden farklı olarak geçen her sene azalır. Bu azalma özellikle 30’lu yaşlardan sonra hızlanır ve 40’lı yaşlardan sonra ise yumurta hücresi kalmaz ve kendini menopoz şeklinde gösterir. Bu açıdan infertilite tedavisine düşünen çiftlere çok uzun yıllar beklememesi tavsiye edilir.” dedi.

Berkkanoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:

“Sonuç olarak, infertilite diğer bir deyişle kısırlık hem kadın hem de erkek için bir problem olabilir, fakat günümüzde artık tedavi seçenekleri olabilen bir durumdur. “

Kenthaber
Yayın Tarihi : 22 Aralık 2004 Çarşamba 15:03:39
Güncelleme :22 Aralık 2004 Çarşamba 15:44:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?