Bütün dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan inme ve nörolojik hastalıklar arasında en sık görülen epilepsinin tanı ve tedavisindeki gelişmeler umut verici.

İnme hastalığı sebebiyle Türkiye’de her yıl 100 bin hasta hastanelere başvurmak zorunda kalıyor. Ülkemizde 700 bin kişi ise epilepsi hastası.

Nörolojik hastalıklar arasında önemli yer tutan bu iki rahatsızlık Acıbadem Sağlık Grubu ve Harvard Medical International işbirliği sonucunda gerçekleşen ’Acıbadem - Harvard Tıp Günleri 3’ kapsamında tüm yönleriyle tartışıldı.

İnme tedavisinde ilk üç saatin önemi

Beyin krizinde ilk 24 saat içinde ölüme sık olarak rastlanıyor.Özellikle 96 saat içinde beynin şişmesine bağlı ölümler görülüyor. Daha sonraki dönemde ise komplikasyonlar nedeniyle hasta kaybediliyor. Bu sonuçlarla
karşılaşmamak için inmede erken müdahale büyük önem taşıyor.

Brigham & Women’s Hospital İnme, Beyin Hastalıkları ve Nöroloji Yoğun Bakım
Ünitesi Sorumlusu Dr. Galen Henderson toplantıda yaptığı konuşmada ilk üç saat
içinde inme hastasına müdahale yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Henderson, "tıkanan damarın büyüklüğüne, yerine, hastaneye başvuru süresine,hastaya ait diğer faktörlere göre tedavi değişmektedir. Ancak ilk üç saat içinde kullanılan ve damar açıcı özelliği olan TPA inme tedavisinde son
derece başarılı sonuçlar vermektedir. Bu ilaç hem inmeye bağlı ölümleri hem de uzuv kayıplarını önlemektedir. İlk üç saat sürelik süreyi kaçıran hastalar için ikinci kez inme geçirmeyi engelleyici başka ilaçlar kullanılmaktadır" dedi.

Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Nöroloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Yasef Özsarfati ise ani gelişen büyük damar tıkanıklığı olan hastalarda TPA kullanıldığına dikkat çekti.

Özsarfati, "akut inmenin tedavi yönetiminde acilde ve yoğun bakımda göz önünde bulundurulması gereken faktörler vardır. Hastaneye inme sebebiyle başvuran hastaların, TPA almaya engel bir durumları yok ise bu tedavi kullanılabilmektedir. Yakın bir dönemde ameliyat veya infarktüs geçirenlerde, çok yüksek tansiyonu olanlarda bu yöntem uygulanmamalıdır. Bu hastalar için farklı müdahale yollarına
gidilmelidir" dedi.

Acıbadem Sağlık Grubu Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Necmettin Pamir ise inmelerin yüzde 15’inin beyin kanamaları
nedeniyle olduğunu vurgulayarak, bunların oluşumunda beyin anevrizmaları, AVM ( atar -toplar damar yumağı) sorumlu olduğunu belirtti.

Pamir, anevrizma ve AVM tedavisinde cerrahi tedavi veya bölgelerin yapay malzeme ile tıkanmasının uygulanan yöntemler olduğunu da belirtti.

Epilepsinin tek çözümü ameliyat değil

Epilepsi her yaşta görülmesine karşın özellikle çocukluk çağında daha sık rastlanıyor. Çok erken yaşta ortaya çıkan bir hastalık olması nedeniyle
uzun yıllar ilaç kullanımı ve nöbet geçirilirken yaşanan zorluklar hastalar
açısından sorun yaratıyor.

Bu açıdan birçok hasta cerrahi müdahale ile çözüm arayışını tercih ediyor. Harvard Tıp Fakültesi Epilepsi Departmanı Şefi Doç.Dr. Andrew James Cole konuşmasında epilepsinin cerrahi müdahale gerekliliğinin üç kritere göre belirlendiğini vurguladı.

Cole, "hasta tedaviye cevap vermiyorsa, krizler hastayı sakat bırakıyorsa ve cerrahi müdahale hastanın durumunu daha iyiye götürecekse ameliyat
yoluna gidilir. Günümüzde nöro-görüntüleme teknikleri artık cerrahi müdahalenin yardımcı olup olmayacağını belirlenmektedir" dedi.

Acıbadem Sağlık Grubu Pediatrik Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Memet Özek epilepsi hastalarının yüzde 20 - 30’unun ilaç tedavisinden yarar görmediğini belirterek "üç farklı cerrahi yöntem uygulanır. Seçilecek yöntem hastaya göre değişmektedir" diye konuştu.