15
Haziran
2025
Pazar
SAĞLIK

Günde 150 hastaya bakan doktorlar var

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Ancak sağlık çalışanları kutlama yerine sorunlarını duyurmaya çalışacak. Sıkıntıları anlatan tabip odası başkanları ‘Günde 150 hastaya bakan hekim var’ dedi

Sayıları 105 bini bulan doktorlar başta olmak üzere tüm sağlık çalışanları için Tıp Bayramı Haftası, yine sorunların yüksek sesle dile getirildiği bir hafta olarak geçirilecek. Bu yılki Tıp Bayramı Haftası’nda YÖK’ün tıp fakültelerine getirdiği rotasyon uygulaması gündeme oturdu.
13 tıp fakültesinin ihtiyacı olan yaklaşık 250 öğretim görevlisinin, 27 tıp fakültesinden karşılanmasına yönelik kararını daha sonra yumuşatmaya çalışan YÖK, gönüllülük esasına dayanarak hareket edileceğini açıklamasına rağmen doktorları mutlu edemedi.
Onlarca hekimin görevlendirileceği tıp fakültelerinde gönüllülerin 4-5 kişiyi geçmediğini, buna karşılık dekanların önünde pek çok istifa dilekçesinin bulunduğu öğrenildi.
Tıp Bayramı Haftası’nda sağlık çalışanlarının sorunlarını Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan Milliyet’e değerlendirdi. Gürsoy ve Aktan’ın değerlendirmeleri özetle şöyle:

‘Rotasyon bir yıldırmadır’
“Rotasyon, bir yıldırma ve kaçırma uygulaması. Bakıldığında bunun iyi niyetle yapılmış olduğunu gösteren çok fazla bir delil yok. Görevlendirilecek hekimler, fakülte dekanlarına istifalarını veriyorlar. Tıp fakültelerinde dekanlar tarafından rotasyonla ilgili isim bildirme konusunda baskılar başladı. Bazı fakülteler ‘İsim bildirmeyeceğiz’ dediler. Hakikaten bir işe yarayacağına inansak gidelim yapalım.”

1-2 dakika muayene
“Kamu hastanelerinde bir hekim günde 100-150 hasta bakıyor. Hastaya ancak 1-2 dakika ayırabiliyor. Hasta muayenesine ayırdığı zaman azaldıkça, ilaç tüketimi ve harcamaları artıyor. Dolayısıyla altından kalkılamaz bir harcamaya yol açıyor. Türkiye’de 30 milyar dolar olan sağlık harcamalarının yüzde 35’ini ilaç harcamaları oluşturuyor. Bu 30 milyar doların 18 milyar dolarını SGK karşılıyor. Aradaki 12 milyar dolar hasta cebinden çıkıyor.”

‘Sayısal artış yetmez’
“Hekim sayısı artarsa sağlık sorunları halledilir gibi tablo çizilmeye çalışılıyor. Böyle bir şey olmaz. Sağlık sorunları sadece hekimlerle ilgili değil. Hekime yönelik şiddet gittikçe bu yüzden artıyor. Sağlık sisteminin tüm yükü onlara yükleniyor. Bu gidişata göre hekime şiddet daha da artacak.”

 

 

Hekimlere yönelik şiddet olayları yüzde 300 arttı
Geçen yıl hekimlere şiddet olaylarında yüzde 300 artış olduğunu açıklayan İstanbul Tabip Odası’na bu yıl da 20 yeni şiddet olayı yansıdı. Ancak oda yetkilileri pek çok olayın mağdurunun sessiz kaldığını vurguluyor.
Darptan beyin travmasına, tacizden burun ve kol kırılmasına kadar çeşitli şiddet olayları kayıtlara geçti. Kayıtlara geçen en çarpıcı olaylardan biri Şişli Etfal Hastanesi’nde meydana geldi. Dr. Ceyda Perçinoğlu, eşinin doğumu için bekleyen polis tarafından silah çekilerek tehdit edildi.

 

‘Sistem ve kriz acili vurdu’
“Ekonomik krizle birlikte zaten var olan sistemle ilgili sorunlar katlanarak arttı. 1.5 milyon kişi işten çıkarıldı ve sosyal güvenceleri kalmadı. Sağlık güvencesi kalmayınca bu insanların yapacağı tek şey var, acil servislere başvurmak. Acil servislerde, acil olmayan vakalarda patlama var. Şu anda 850 bin civarında acil başvurularda artma olduğu söyleniyor. Bu artarak devam edecek. Çünkü acil servislerde ister kamu ister özel hastane olsun gelen her hastaya hiçbir şey sorulmadan hizmet verilecek.”

 

‘Torpille profesör olanlar’
“38. maddeyle görevlendirme diye komik, aykırı bir şey var. Ankara, İstanbul ve İzmir’deki Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerinde birçok doçent var. Profesör olmak için bir üniversiteye geçmeleri gerekiyor. Örneğin görevlendirildikleri Van’a hiç gitmeden Van bunları tekrar çalıştıkları yerde görevlendiriyor. Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde bu şekilde 4-5 kişi var. Bunlar Van’ın kadrosunda gözüküyor ama Van’a ayak bile atmış değiller... Profesör olmalarına itirazımız yok ama bari gitsin bir iki sene orada hizmet versin. Buna göz yuman, YÖK ve Sağlık Bakanlığı.”

 

‘Şanlıurfa’da kardiyoloji uzmanı yok’
Mehmet Altandağ, 3 ay önce rahatsızlanan kızına Şanlıurfa’da kaldırıldığı hastanede “bronşit” tanısı konulduğunu, Gaziantep’teki hastanede kalp yetmezliği tanısı konulmasının ardından da Ankara’ya geldiklerini söyledi. Altandağ, “Urfa’da kardiyoloji uzmanı yok. 11 tane milletvekili var. Benim gücüm var da başkente geldim, olmayan ne yapacak?” dedi. Özdoğan, “Bağışı yapan aileden Allah razı olsun. Bilsinler ki bu çocuk onların çocuğudur. Onlara sonsuz şükran borcumuz var” diye konuştu.
 

Milliyet
Yayın Tarihi : 15 Mart 2009 Pazar 02:31:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?