İşte ayak ağrınızın nedeni...

Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Murat Tonbul, topuk ağrısının sık bir nedeninin de plantar fasit olduğunu söyledi. Plantar faysa, ayak arkını destekleyen kalın ve geniş bir bağ dokusudur diyen Doç. Dr. Murat Tonbul:

"Topuk iç kısmından başlar, parmaklara yapışır. Ayağın uzunlamasına çukurunu oluşturur ve ayağa gelen yüklerin neden olduğu yüklere karşı koyar. Tekrarlayıcı darbeler nedeniyle bu tabakada küçük yırtıklar oluşur. Bağ dokusu bozulur ve tabakada kalınlaşmalar görülür. Kan akımı azalan bölgede his kusuru da gelişir. Bu durum koşucuların yüzde 10'unda görülür ve antrenman hatalarıyla ilişkilidir. Tedavi gerektiren ayak problemlerinin yüzde 11 ila 15'ini oluşturur. Sporcularda antrenman hataları, uygunsuz ayakkabı kullanımı ve uygunsuz zemin özellikleri yanında çeşitli ayak şekil bozuklukları, kas güçsüzlükleri, şişmanlık, uzun süre ayakta kalmayı gerektiren işlerde çalışma, aktivite düzeyinde ani değişimler de hazırlayıcı etkenler arasındadır" dedi.

Ayağa ilk basışta belirgin topuk ağrısının en belirgin özelliği olduğunu da dile getiren Tonbul:

"Bu ağrı birkaç dakikada azalır, ancak hiçbir zaman tam olarak kaybolmaz. Çıplak ayakla yürürken ve merdiven çıkarken daha kötüleşir. Topuk iç alt kısmında derin ağrı duyusu mevcuttur. Bu duruma aşil tendonunda gerginlik eşlik eder. Ayak bileğinin yukarı kaldırılmasında kısıtlılık, ayak parmak hareketlerinde ve parmak uçlarında durunca ağrı diğer görülebilen muayene bulgularıdır. Genellikle başvuru nedeni topuk dikeni varlığıdır. Ancak, topuk dikeni olarak adlandırılan yapı belirgin bir ağrı nedeni değildir. Ağrıya neden olan etken topuk dikenine yapışan ve kalınlaşmış olan ayak tabanının bağ ve kaslarıdır.

Röntgende tespit edilen topuk dikenlerinin oranı yüzde 13 olup, bunların ancak yüzde 5'i ağrıya neden olmaktadır. Röntgen yanında MR, Ultrason ve Sintigrafi gibi yöntemlerle de hastalığın teşhis ve takibi yapılabilmektedir. Teşhis aşamasında aynı bölgede benzer ağrılara neden olabilen birçok hastalık tarsal tünel sendromu, Kemik ödemi, Ciddi sistemik hastalıklar, tümör, kalkaneus stres kırığı, Yağ yastığı atrofisi, santral topuk ağrısı, Enflamatuvar eklem hastalıkları, Nöropatik ağrı tibial, plantar, kalkaneal sinirler, Retrokalkaneal bursit, Aşilin insersiyonel ağrısı, Osteomiyelit, nöroma, kemik kisti akla getirilmelidir. Hastalığın gidişatı iyi seyirlidir. Hastaların yüzde 80'i 12 ay içinde iyileşir. Cerrahi girişim ise nadiren gerekmektedir" diye konuştu.

Genel tedavi yaklaşımı konusunda da bilgiler aktaran Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Murat Tonbul:

"Aktivite değişiklikler, ayakkabı destekleri, ortezler, tapeleme, destekleyici ayakkabılar, gece atelleri, ayak tabanı germe egzersizleri, iontoforez ve ultrason gibi fizik tedavi yöntemleri, ilaç tedavileri, kortizon enjeksiyonları, şok dalga tedavisi, trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi ve gerekirse cerrahi tedavi şeklindedir. Bu sıralamaya uyulduğu taktirde başarı şansı yüzde 90`ın üzerindedir" şeklinde konuştu.