Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünün, yaygın coğrafi dağılım ve yüksek ölüm oranı nedeniyle biyoterörizm ajanı olarak da kullanılabileceğini savundu.

SES Merkez Yönetim Kurulu'nca yapılan yazılı açıklamada, KKKA'nın yüzde 3-30 oranında ölümcül seyreden tehlikeli bir hastalık olduğuna işaret edilerek, virüsün insanlara keneler aracılığıyla bulaştığı hatırlatıldı.

KKKA'nın, kene ısırmasının yanı sıra akut safhadaki bir hastadan kan veya doku yoluyla da bulaşabildiği hatırlatılan açıklamada, kenelerin de kuşlar aracılığıyla farklı coğrafyalara taşınabileceği kaydedildi.

Türkiye'de KKKA'nın ilk kez 2002 yılında görüldüğü ve bugüne kadar tespit edilen bin 200'e yakın vakanın yüzde 5'inin (65 kişi) ölümle sonuçlandığı ifade edilen açıklamada, hastalığın tarım ve hayvancılık çalışanları arasında ilk sırada görüldüğü, ikinci sırada ise hastalığı tedavi eden sağlık çalışanlarının yer aldığı belirtildi.

Açıklamada, küresel ısınma ve sıcaklık artışının kene popülasyonunun artmasına neden olduğu ifade edilirken, kuş gribi nedeniyle tavukların itlaf edilmesinin de kene artışına neden olduğu savunuldu.

Hükümetin sağlık politikalarının da eleştirildiği açıklamada, risk grupları ve hastalıktan korunma yollarının şunlar olduğu kaydedildi:

''Veterinerler, mezbaha işçileri, dış ortamda çalışanlar, hayvancılıkla uğraşanlar risk altındadır.

Endemik bölgelerde çalışan sağlık emekçileri kanamalı hastaya müdahale etmekten kaynaklı risk altındadır.

Endemik bölgelerde yaşayan insanlar, kenelerin yoğun olduğu bölgelerden uzak durmalı, vücudun açık bölgelerini kapatmak gibi kişisel koruyucu önlemler almalıdır. Eldiven, uzun önlük, gözlük ve maske kullanma gibi bariyer önlemleri mutlaka kullanmalıdır.''