15
Haziran
2025
Pazar
SAĞLIK

Kiloya değil bel çevresine bakın

Kilo vermek için geleneksel katı diyetlerin yürütülemediğini belirten, Prof. Dr. Öz, "İşin sırrı günde 100 kalorilik daha az yemek ya da 100 kalori daha fazla harcamak" dedi..

Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen "Bilinçli Beslenme, Sağlık ve Siz" konulu konferansta konuşan New York Presbyterian Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, kilo vermek için geleneksel katı diyetlerin yürütülemediğini belirtti. Aşırı kiloların kalp damar hastalıklarının başlıca nedenini oluşturduğuna dikkat çeken Öz, bu kilolardan kurtulmak için yapılan geleneksel katı diyetlerin yürütülemediğini kaydetti.

BEL ÇEVRESİNE DİKKAT
Yapılan araştırmalarda, aşırı kilo sorununun, ölüm riski yaratması konusunda en önemli göstergesinin genel kilo değil, bel çevresi ölçüsü olduğunu da dile getiren Öz, "Kilo verirken odağınızı genel kilo sayısından bel çevresi ölçünüze kaydırmalısınız. Organlarınıza yakınlığı nedeniyle göbeğiniz taşıyabileceğiniz en tehlikeli yağdır. Diyet sayesinde bel ölçünüzü indirmenin yanı sıra bunu korumanız için egzersize de önem vermeniz gerekiyor. Sırrım şu; günde 100 kalorilik daha az yemek ya da 100 kalori daha fazla harcamak. Böylece bel çevrenizi bir ayda 10 santimetre indirebilirsiniz. Beldeki 1,5 santimetre fazlalık yarım kilo yağ anlamına geliyor" dedi Vücutta iştahı artıran hormonun düşmesinin yemeğe başladıktan sonra 30 dakikayı bulduğunu vurgulayan Öz, "Onun için gerektiğinden fazla yemek yeriz. Ama yemeğe oturmadan 30 dakika önce bir avuç kuruyemiş, biraz sebze veya meyve yersek iştah azalır" dedi.

Mezurayla Sağlık Kontrolü
Mehmet Öz, sağlıklı bir yaşam için en pratik ölçümün bir mezura ile yapılabileceğini belirterek, "Göbek deliğinize mezurayı koyarak göbeğinizi sonuna kadar içe çekerek belinizin çevresini ölçün. Eğer bu rakam boyunuzun yarısından az ise sağlıklısınız, fazla ise sağlığınız risk altında demektir" dedi.

İradenin hiçbir zaman biyolojiyi yenemeyeceğini söyleyen Öz, "O nedenle biyo-loji ile karşı karşıya gelmemek lazım. Eğersıkı bir perhiz yaparsak bir yerden sonrabaşarılı olamayız. Bir yerden sonra kızıpher şeyi yemeye başlarız. Onun için biyolojiyi anlamak gerekiyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Öz, aşırı sıcak günlerde susuz-luk hissi başlamadan önce su içilmeye baş-lanması gerektiğini belirtti. Aşırı sıcaklardavücudun su ve tuz kaybettiğine dikkati çeken Öz, "Bence yazın en iyi içecek ayran.İçinde hem su, hem de tuz var. Ayran hemsu, hem tuz kaybını karşılar" dedi

Türkıye'de aşırı yağlı ve şişman yaklaşık 30 milyon kişinin olduğunu söyleyenÖz, "Herbirinin beli 10'ar santimetre d-şerse, 30 milyonla 10 santimetreyi çarparsak 3 bin kilometrelik uzunluğa ulaşılacak. Bu da İstanbul'dan Londra'ya kadarolan uzaklığa eşit" diye konuştu.

a.a-sabah
Yayın Tarihi : 20 Haziran 2007 Çarşamba 08:51:32
Güncelleme :20 Haziran 2007 Çarşamba 08:52:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?