Sağlık Bakanlığı lejyoner hastalığına karşı alarma geçti. İhbarı zorunlu hastalıklar listesine alınan lejyoner, Türkiye’de zatürree diye geçiştirilip teşhis edilemediği için Bakanlık yurtdışından gelen ihbarları değerlendirerek hastalık saçan otel ve alışveriş merkezlerini hemen incelemeye aldı. Sular ve özellikle de klimalardan geçen lejyoner hastalığı, bakterinin neden olduğu bir tür akciğer iltihaplanması anlamına geliyor. Hastalık ilk kez Fransız lejyonerlerde görüldüğü için bu adı alıyor. Tedavi edilmediği zaman öldürücü olabiliyor. Türkiye’de yalnızca altı vaka belirlendiğini vurgulayan Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Salgın Hastalıklar Dairesi, lejyoner hastalığı Sorumlusu Dr. Yıldırım Beyazıt, "Bu sayının en az 600 olması gerekiyordu. Ancak hastalık zatürree ile karıştırıldığı için teşhis edilemiyor. Bu nedenle doktorların eğitimine başladık" diye konuştu.

Ancak özel testler ve çekilen röntgen sonucu teşhis edilebilen hastalık, yorgunluk, ateş, üşüme, kuru ya da balgamlı öksürük, hafıza kayıpları gibi belirtilerin yanı sıra kas ağrıları, başağrısı, iştah kaybı ve ishalle kendini gösteriyor. Dr. Yıldırım Beyazıt, "Hastalık riski bulunan yerleri anında incelemeye alarak mikrop bulduğumuz yerleri özel ekipler ve önlemlerle temizledik. Türkiye’de lejyoner bulunduğu için uyaran ülkelere karşı önlemlerimizin son derece sıkı olduğunu gösterdik" diyor. Avrupa’da hastalığın en fazla Fransa, İtalya, İspanya’nın ardından Türkiye’de ortaya çıktığının belirlendiğini açıklayan Dr. Beyazıt, "Turizm için de sorun oluyor. Seyahat şirketleri hastalığın bulunduğu ülkelere karşı müşterilerini uyarıyorlar. Ne yazık ki Türkiye’de turistlik işletmeler bu konuyla ilgili önlem alma bilincine ulaşmadılar" yorumunu yaptı.

Suda üreme sağlayan bu mikroorganizmanın, soğutma kuleleri bulunan klimalarda havaya karışarak hastalandırabileceğini belirten Dr. Beyazıt, "Özellikle süpermarketler, oteller ve alışveriş merkezlerinde bulunan klimalar lejyoner hastalığına yol açabilir ve hastalığı yayabilir" diye uyarıda bulundu.

Doğada bulunan bir bakteri olan lejyoner göl, nehir ve akarsu gibi yüzey sularında, termal su banyoları ya da çamurların normal florasında bulunuyor. Sitelerde ya da su depolarında ve kireç tutmuş boru, musluk gibi aletlerde bu hastalık etkenine rastlamak mümkün oluyor. Lejyoner hastalığının ancak bağışıklık sistemi zayıflamış kişileri ve yaşlıları etkisi altına aldığını anlatan Memorial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Recep Aydilek de "Hastalık sigara içenlerde, kronik akciğer hastalarında, ameliyat olmuş hastalarda ve organ nakli olmuş kişilerde daha sık görülüyor. Hastane enfeksiyonlarının yüzde 10’undan da bu hastalık sorumludur" diye konuştu.