İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün sahte ve son kullanma tarihi geçmiş ilaç vurgununun ortaya çıkarıldığı İksir operasyonunun ardından hazırladığı raporda, eczane, ecza depoları ve ilaç piyasasının denetlenmediği belirtilerek il sağlık müdürlükleri vurguna göz yummakla suçlandı.

Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda, sahte ilaç, sahte ilaç kutusu ve sahte kupür kullanılarak yapılan vurgunla halk sağlığı ve devlet bütçesinin ciddi şekilde zarara uğratıldığı kaydedildi. Yolsuzluğun medikal tıbbi malzeme boyutunun da bulunduğunun kaydedildiği raporda şu tespitler yer aldı:

"İl Sağlık Müdürlüğü, SSK, Emekli Sandığı yetkilileri ile zaman zaman yapılan toplantı ve ikili görüşmelerde konunun ilgili kurum çalışanları ve yetkilileri tarafından yıllardır bilindiği saptanmıştır. Suç konusuyla alakalı birçok tespitin yapıldığı ancak konunun idari boyutta ilgili kurum müfettişlerince incelendiği, raporların hazırlanmasının çok uzun zaman aldığı anlaşılmış, konunun ilgili müfettişlerce cumhuriyet savcılığına intikalinde geç kalındığı, dolayısıyla zaman aşımına uğradığı, suçlu ve suç organizasyonlarının ceza almadan, herhangi bir caydırıcılığa maruz kalmadan suçu meşrulaştırarak eylemlerine devam ettikleri görülmüştür.

Doktor başına 10 bin YTL promosyon

Eczacı, eczacı kalfası, menfaat grubu, hekim, hastane çalışanı ve ilaç simsarları gibi birbirleriyle bağlantılı kişilerin oluşturdukları suç organizasyonu çerçevesinde, eczanelerde hastalara satılan ilaçlarla ilgili sosyal güvenlik kurumlarının vatandaşlara sağladığı güvence ve kolaylıkları istismar ederek ve sömürerek çok yüksek rakamlarda haksız menfaat elde ettikleri anlaşılmıştır. Bu rakamların sosyal güvenlik kurumlarından karşılanan ve ilaç firmalarına ödenen toplam ilaç giderinin 8-9 milyar YTL olduğu, bu miktarın yüzde 16'sının ilaç firmalarınca tanıtım gideri olarak harcandığı öğrenilmiştir. Türkiye'de 100 bin kadar hekim olduğu göz önünde bulundurulursa ilaç firmalarının bir hekim için yıllık 10 bin YTL promosyon gideri yaptığı anlaşılmaktadır. Bu rakamlar ilaç piyasasının mali boyutunun ne ölçüde olduğunun göstergesidir."

Çalınan ilaçlar bildirilmedi

Polis, yakalanan ilaçların bir kısmının devlet hastanelerine verilen ihale ilaçlarından olduğunu ancak hiçbir devlet hastanesinin polise çalıntı müracaatında bulunmadığını belirledi. Raporda, "Muhtemelen bu tür ihale ilaçlarının hastanece el altından satışının yapıldığı, hastane çalışanları tarafından bu ilaçların kurum dışına çıkarıldığı ya da hekimler tarafından hastalara yazılan ilaçların ilaç simsarları tarafından toplandığı, yeterli denetimin de bulunmadığı tespit edilmiştir" denildi. Çözüm önerilerinin de yer aldığı raporda, "İlaç kupürü sistemi yerine barkod sistemi getirilmelidir" denildi. Polis, yolsuzluğun nedenlerini Sağlık Müdürlüğü'ne de gönderdi.