Uşak'ın Eşme ilçesinin Kışladağ Mevkii'nde TÜPRAG şirketi tarafından siyanürle altın çıkarılmaya başlandı. Bir hafta önce Eşme'de yaklaşık bin kişi şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, nefes almakta zorlanma, bacaklarda ve kollarda uyuşma, ishal şikayetleriyle hastanelere başvurdu.

İzmir- Bergama, Eşme, Sivrihisar Havran/Küçükdere Elele Hareketi üyesi bir grup hekim ve kimya mühendisi, ‘Siyanür zehirlenmesi’ şüphesiyle hastalardan kan örnekleri aldı. Elele Hareketi, Uşak Valisi Kayhan Kavas ve Eşme Kaymakamı Mahmut Nedim Tuncer'in talimatıyla, aldıkları kan örneklerine el konulduğunu öne sürdü.

İzmir- Bergama, Eşme, Sivrihisar Havran/Küçükdere Elele Hareketi üyeleri, İzmir Tabip Odası'nda düzenledikleri basın toplantısında Uşak'ın Eşme İlçesi'nde siyanür kullanarak altın çıkaran TÜPRAG şirketine ait madenin tehlikesine dikkat çekti. Elele Hareketi Dönem Sözcüsü Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi Başkanı Aysun Koç, Arif Murat Cangı, Oya Otyıldız, Ertuğrul Barka, Muammer Sakaryalı'nın katıldığı toplantıda, 27 Haziran'da Eşme'nin bazı köylerinde yaklaşık bin kişinin, ‘Şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, nefes almakta zorlanma, bacaklarda ve kollarda uyuşma ve ishal’ şikayetleriyle devlet ve özel hastanelere başvurduğuğu, kendilerine ulaşan bazı köylülerin siyanürden zehirlendikleri yönündeki endişelerini dile getirdikleri belirtildi. Bu şüphe üzerine doktor ve kimya mühendislerinden oluşan 5 kişilik heyetin bölgeye gidip, 8 hastadan kendi istekleriyle kan örnekleri aldıkları anlatıldı.

‘KAN ÖRNEKLERİNE EL KONULDU’

Dr. Oya Otyıldız, Eşme Kaymakamı Mahmut Nedim Tuncer'in talimatı üzerine, yapılan çalışmanın izinsiz olduğu gerekçesiyle ellerindeki kan örneklerine el konduğunu söyledi. Otyıldız, “Siyanür vücuttan 66 saatte atıldığı için hızlı hareket etmek zorundaydık. Türk Tabipler Birliği Başkanı'ndan izin olarak bölgeye gittik. Ancak hastalardan kan örneklerini imza karşılığı almamıza rağmen, bu engelleme şüphelerimizi kuvvetlendirdi. Aksi taktirde neden bu kadar telaş yapılsın ki. Resmi makamlar içme suyuna kanalizasyon karıştığı için vatandaşların zehirlendiğini söylediler. Ancak bu açıklamayı yapabilmek için tahlilin üzerinden 5 gün geçmesi gerekiyor. Ancak yetkililerin bu açıklamayı ikinci günün sonunda yapmış olmaları çok garip” dedi.

Kimya Mühendisi Muammer Sakaryalı, Eşme'de halkın zehirlenmeyle ilgili şikayetlerinin bir hafta geçmiş olmasına rağmen sürdüğünü belirterek, zehirlenme vakalarının altın madeni ile Eşme'nin içi arasındaki köylerde yaşayanlarda görüldüğünü anlattı. Sakaryalı, şunları söyledi: “Köylüler bizlere, madende her zamankinden farklı büyük patlamalar meydana geldiğini, patlama sonrası havaya karışan toz bulutunun renginin siyah ve kahverengi, alevin de mor renkli olduğunu anlattı. Zehirlenme olayları da madenin kuzeybatı- güneybatı aksındaki köylerde oluştu. O gün aynı yönde poyrazın estiğini öğrendik. Ayrıca Eşme'de su içmeyenler de zehirlendi.”

YETKİLİLERE SORULAR

Elele Hareketi Dönem Sözcüsü Aysun Koç, ellerindeki kan örneklerini alarak, çalışmalarını engelleyen yetkililerden şu soruların yanıtlarını istedi: “Kan örneklerine neden el konuldu? TTB Başkanının devreye girmesi, Uşak Valisi'nin söz vermesine rağmen kan örnekleri neden geri verilmedi? kanların tahlilinden neden bu kadar korkuluyor? Kaymakamlık ve valilik el koyduğu kanların analizini yaptıracak mı? Kışladağ Altın Madeni ve kimya tesisinden kaynaklanabilecek siyanür zehirlenmelerinin saptanması ve tedavisi için hazırlanmış bir senaryosu var mı? Böyle bir hazırlık yoksa, yöre insanının sağlıklı yaşamlarını güvence altına alacak önlemler alınıncaya kadar sözkonusu maden işletmesinin kapatılması düşünülüyor mu?”