22
Mayıs
2024
Çarşamba
SAĞLIK

Verem genç nüfusta hızla artıyor

Türk Toraks Derneği Marmara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, fakir hastalığı olarak bilinen tüberkülozun Türkiye'de özellikle genç nüfus arasında hızla yayıldığını belirterek, "Tüberküloz, yaygınlığındaki artış ve kontrolündeki güçlükler nedeniyle son 15 yıldır dünyanın gündemine yeniden oturdu. Dünyada her yıl 9 milyon yeni verem hastası ortaya çıkarken, 1.7 milyon hasta verem sebebiyle ölüyor. Türkiye'de yeni verem hastası sayısı 18 bin 789'dur" dedi. 

Prof. Dr. Mehmet Karadağ, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 1993 yılında ilk kez tüberküloz hastalığı için acil durum ilan ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Karadağ, hastalığın Türkiye'de özellikle genç nüfus arasında hızla yayıldığını kaydederek, hastalıkla mücadele için mutlak surette Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) sisteminin benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Karadağ, "Dünyada birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de verem savaşının sivil toplum örgütlerinin desteğiyle yürütüldüğünü açıklayarak, şunları söyledi: 

"1970'lerde Verem Savaş Dernekleri'nin katkısıyla tüberküloz görülme sıklığı ülkemizde yüzbinde 180'lerden yüzbinde 40'lara kadar gerilemiştir. Ancak 1980'lerde dünyada AIDS hastalığının artışıyla paralel olarak, tüberküloz hastalığında da bir artış görülmeye başlanmıştır. WHO 1993'te tarihinde ilk kez bir hastalık için verem hastalığı için acil durum ilan etmiştir. Tüberküloz hastalığı, yaygınlığındaki artış ve kontrolündeki güçlükler nedeniyle son 15 yıldır dünyanın gündemine yeniden oturmuş bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, 2006 Küresel Tüberküloz Raporu'ndaki verilere göre dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni verem hastasının ortaya çıktığı ve 1.7 milyon hastanın verem sebebiyle öldüğü bilinmektedir. Ülkemizde 2005 yılı içinde belirlenen yeni verem hastası sayısı 18 bin 789'dur. Hastalığın yeniden tehdit oluşturduğunun anlaşıldığı son 15 yıldır en fakirinden en gelişmişine kadar bütün dünya ülkeleri hastalığın neden olduğu olumsuz koşulları düzeltmek için önlem almaktadır. WHO, hastalığın kontrolü için 'Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi' adı verilen bir dizi önlemleri tüm gelişmişlik düzeyindeki ülkelere önermiş ve bu yaklaşımı uygulayan ülkelerde başarılı sonuçlar alınmıştır. Ülkemiz de dünyada yaşanan olumsuz gelişmelerden payını almıştır. Hastalık özellikle genç nüfus arasında yaygınlaşmaktadır. Etkili tedavi için DGT gereklidir. DGT, tüberküloz hastalarının tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozunu denetleyen bir sorumlu kişi veya görevli gözetiminde içmesi ve bu durumun kaydedilmesi esasına dayanan bir tedavi şeklidir." 

WHO'nun tavsiye ettiği kontrol modeli olan DGT'nin Türkiye'de uygulanması açısından Sağlık Bakanlığı'nın 6 Temmuz 2006 tarihinde yayınladığı genelgenin bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karadağ, "Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiye ettiği kontrol modeli olan doğrudan gözetimli tedaviye Türkiye'de önce Nazilli, Denizli ve Aydın gibi bazı bölgelerde pilot uygulama şeklinde başlanmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından 6 Temmuz 2006 tarihinde yayınlanan genelge, bu konuda önemli dönüm noktası olmuştur. Bu genelgeyle verem kontrol programında belirlenen ülke hedeflerimize ulaşabilmek için bazı illerimizde pilot uygulaması yapılan Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi'nin ülke genelinde uygulamasına geçilmiştir" diye konuştu.
iha
Yayın Tarihi : 24 Mart 2007 Cumartesi 13:18:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?