18
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

EN DÜRÜST, EN CESUR, EN İLERİCİ...

Konuşmaya devam ediyor. Hemen her kesim hakkında, her durum için, herkes için söyleyeceği bir şeyler var. Cemal Gürsel ve Kenan Evren de böyleydi. Belki de hiç ummadıkları bir konuma (yani koltuğa), hiç beklenmedik bir talihin cilvesiyle oturmuş olmanın verdiği şaşılası bir özgüvenin sonucuydu bu: “Hiç çabalamadan Cumhurbaşkanı olduğuma göre bende bir keramet var. Gizli bir cevher var. O halde insanları aydınlatmak benim görevim olmalı!”

Evren Paşa söyleyecek söz kıtlığına düşer gibi olsa hemen din kitaplarını açar, şeraite uygun bir laf bulur, açıklardı: “İdam Kuran’da var. Asmayıp da besleyecek değildik ya. Hem biz Atatürkçüyüz. Yurdu Ata’nın büstleriyle donattık.”
Cemal Gürsel Paşa’nın da lafı hiç tükenmezdi. En olmadık, nasihat ederdi: “Çalışın, çalışın, çalışın” derdi. ‘Ey Türk, övün, çalış, güven’den kopya çekerek.
Şimdi de Başbakan Erdoğan her gün ayrı bir vesileyle aynı şeyleri söyleyip duruyor. ‘İmam-hatip’ mezunu. ‘İmam’ kısmını bilmem ama, ama, bu işin ‘hatip’ kısmını iyi benimsemişe benzer.

İsrail’e, Ermenistan’a, işçilere, işverenlere, gazete patronlarına, köşe yazarlarına, muhalefet liderlerine, hemen herkese söyleyecek bir sözü, okuyacak bir şiiri var. Aynı konuşma içinde o kadar farklı konulara değiniyor ki, insan hangi görüşe öncelik vereceğini şaşırıyor.

‘Taraf’ gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan dün ilginç bir yazı yazmış, Başbakan’a ‘Sen kimsin?’ diye soruyordu. Erdoğan’ın dış politikada, Kürt açılımında, Ermeniler konusunda, Ergenekon davasında, AB politikasında.. ve daha pek çok konuda takındığı çelişik tavırları sergiliyor ve soruyordu: ‘Sen kimsin?’

Ahmet Altan, keskin kalemi ve kıvrak zekâsıyla konuyu çok iyi dokumuş. Okuyunca insan ister istemez soruyor: “Evet sayın Başbakan, sen kimsin?”
Fakat benim aklıma takılan bir soru var: Erdoğan değil miydi bir zamanlar “Demokrasi bir tramvaydır, istediğim durakta inerim” diyen? Erdoğan değil miydi, “Halk isterse şeriat düzeni de gelir” diye demokrasiden ne anladığını güzelce özetleyen?

Ve bizim eski solcu ve liberal aydınlarımız değil miydi alkışlarla Erdoğan’ı Başbakan yapan? Altan, yazısını şöyle bitiriyor:
“Siyaset sahnesinin şu anda en cesur, en ilerici, en dürüst olanı sensin ama bu ülkedeki en dürüst, en cesur, en ilerici olan sen değilsin ve hayat sadece siyaset sahnesindekilerden ibaret değil.”

Ne demeli?

Türker Alkan - Radikal
Yayın Tarihi : 21 Mart 2010 Pazar 15:00:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?