18
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

Onlar bu medya için şehit oldular

ÇEAŞ ve KEPEZ’e el konulduktan sonra, Türk medyasında hareketlenme birdenbire yeniden başladı.

Etikçiler, tetikçiler, kendileri kalemini hiç satmamış, ak kaşıklar, hayatı boyunca kalemini satmış olan şerefsizler vs. vs....

Aradan çok uzun bir zaman geçmemiş olsa bile, yine de birkaç zamandır pek ortalıklarda görünmeyen, siperlerine sinmiş savaş neferleri, bu olaydan sonra yeniden savaş baltalarını çıkartarak, birbirlerine saldırmaya başladılar.

Sahiplerini koruma içgüdüsü ile birbirlerine acımasızca saldıran, dobermanlar, yine ortalığı öyle bir kan gölüne çevirdiler ki, sormayın gitsin!

Ama bir türlü anlamak istemedikleri bir şey var.

Bu akan kan, kendi kanları!

Evet Türk medyası kan kaybediyor!

Bu savaştan kimse galip çıkmıyor.

Kamuoyu, gazete okuyucusu, TV izleyicisi, bir tarafı protesto edip, öbür tarafı alkışlamıyor!

Çünkü bir taraf haklı olsa bile, artık inandırıcılıklarını yitirdiler!

Çünkü kavgalar, öyle vıcık vıcık, öyle belden aşağı olmaya başladı ki, seyredenlerin midesi bulanıyor, içi almıyor.

“Yeter artık, gelin hep birlikte dur diyelim! Gel kamuoyu bunlara haddini bildirelim!” sloganları ile arkasına kamuoyu desteğini almaya çalışan, ve ders vermeye çalıştığı rakibinden hiç bir farkı olmayan gerçekte tetikçi, görünüşte etikçi gazeteciler...

Millet gülerek, eğlence programı seyreder gibi seyrediyor tüm bu olanları...

Büyük bir halk çoğunluğu ise, hiç okumadan, izlemeden geçiyor.

Baş sayfaya bakıyorsunuz, sürmanşet, manşet, rakip medya kuruluşu, ekonomi sayfasını açıyorsunuz, rakip medya kuruluşu.. İnsanlar diyor ki, “okuyucu gözüyle olaylara baksanız, bu iğrençliğin farkına varırsınız”

Maalesef , sahipleri tarafından bunlara sağlanan yaşam standardı o kadar ayrıcalıklı ve reddedilemez ki, gözleri oylesine kocaman açılmış, kulakları öylesine hassalaşmış, dişleri öylesine keskinleşmiş ki, olaylara senin benim gibi bakamıyorlar haliyle...

 ..............

Gazetecinin görevi, düz bir aynanın görevi gibidir sevgili dostlar... Gazeteci, sadece olayları yansıtır. İnsanları yönlendirmeye, kendi ticari çıkarları için gazetelerini, hele hele okuyucusunu kullanmaya çalışmaz... En azından, Türk medyası, her bir medya kuruluşu, patron şirketlerinin lokomotifi olmadan önce böyleydi.

Bu dobermanlar o zamanlarda belki medyada vardı ama, sahipleri tarafından bilenen dişler bu kadar keskin değildi. Değildi çünkü, o zamanlar patronlar da sadece ve sadece gazeteciydi.

İşin en üzücü tarafı ne biliyor musunuz ? 

Abdi İpekçi’lerin, Çetin Emeç’lerin, bu medya uğrunda şehit olması...O gerçek savaşçıların kanlarının bu medya uğrunda akması 

Rahat uyuyun Saygıdeğer Ustalar...Çünkü siz hiç unutulmadınız. Dünya döndükçe, sizler daha da fazla efsaneleşeceksiniz.

Siz de unutmayın medya kılıfı içine sığınmış patron korumaları, dobermanlar, sahte savaşçılar...

Sizler bu mertebeye asla erişemeyeceksiniz!

KENTHABER
Yayın Tarihi : 9 Temmuz 2003 Çarşamba 00:00:10
Güncelleme :10 Temmuz 2003 Perşembe 20:34:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?