9
Haziran
2025
Pazertesi
SİYASET

UMARIZ ASIL NEDEN, SİYASİ RANT DEĞİLDİR

PKK'nın da tasfiyesi sırasında yenilgiyi kabul etmesini beklemeyelim. PKK da kendini güçlü göstermeye gayret edecek. Gönderdiği insanları üniformalarıyla gönderecek, siyasi mesajlar vermelerini teşvik edecektir.

Başbakan Erdoğan, cumartesi günü Pakistan yolunda gazetecilerle konuşurken, "Diyarbakır'daki o süreç, bizim daha sonraki adımları daha dikkatli atmamızı gerektiriyor" demiş ve arzu edilmeyen görüntülerin açılıma ara vermeyi dayattığını söylemiş. Uzun sayılabilecek bir açıklamadan sonra da Avrupa'dan 28 Ekim'de beklenen grubun gelişinin ertelendiğini belirtmiş.

Bu açıklama Pakistan uçağındaki gazeteciler aracılığıyla sizlere zaten yansıdığı için detaylarına girmemize gerek yok. Ancak Başbakan'ın dönüşün niteliğine, yapılan gösterilerin biçimine duyulan tepkiden rahatsız olduğu belli oluyor. Anlaşılan, DTP'nin barışı zafer kazanılmış gibi kutlaması Başbakan ve yakın çevresinin hiç hoşuna gitmemiş.

Başbakan bu açıklamasıyla özelde DTP'ye ama genel olarak tüm Türkiye'ye açılım sürecinin patronunun kendisi olduğu mesajını veriyor. Sürecin yönetimini ellerinde tuttuklarını, aslında biraz da siyasi risk alarak vurguluyor. Anlattıklarından, koordinasyonun Ankara'nın inisiyatifinde yürüdüğü görülüyor.

Belli ki kontrol edemedikleri iki şey var. Birisi kutlamaların boyutları, ikincisi ise gelenlerin üniformaları ve siyasi mesajları. Başbakan, bir daha bunların tekrarlanmasını istemiyor. Sürecin biraz daha sessiz ve sakin işlemesinden yana. İstediği, bir yerlere pirince giderken evdeki bulgurdan olmamak.
* * *
Bunların hepsi anlaşılır şeyler. Başbakan'ın, Kürt sorununu çözerken başka sorunlar çıkmamasını sağlamaya çalışmasını anlayışla karşılamak gerek. Hassas bir dönemden geçen, her bahaneyle darbe planları yapılan, yapılan planlar kâğıt parçası olarak küçümsenen, sonra aslı ortaya çıkınca suçlular, planı yapanlar için hukuk hatırlanan bir ülkede Başbakan doğal olarak ihtiyatlı olmak zorunda.

Ancak, Başbakan'ın Meclis'teki tüm muhalefet partilerinin mantıksız bir çözümsüzlüğü savunarak çözüm sonrasında siyasi zemin kaybetmesini beklemesi de gerçekçi değil. DTP, tabii ki bu süreçten siyasi rant sağlamaya çalışacak, tabii ki kendini bölgeye ve Türkiye'ye barışı getiren parti olarak sunacaktır.

Eğer açılım sürecinin frenlenmesinin gerçek nedeni DTP'nin siyasi rant elde etmesi, kendisini barışın mimarı olarak sunması, bir savaş kazandım edasıyla ortalıkta dolaşmasıysa, AKP bunu içine sindirmek zorunda. DTP'nin kendini barışın mimarı olarak görmesi ve göstermesi, AKP için hoş olmayabilir; ama Türkiye için, PKK'nın silah bırakması, şiddetin meşruiyetini kaybetmesi için "iyidir".
* * *
PKK'nın da tasfiyesi sırasında yenilgiyi kabul etmesini beklemeyelim. PKK da kendini güçlü göstermeye gayret edecek. Gönderdiği insanları üniformalarıyla gönderecek, siyasi mesajlar vermelerini teşvik edecektir. Önemli olan ne şekilde geldikleri değil gelmeleri, tutuklanmadan ülkeye giriş yapmaları ve silahsızlanma sürecini desteklediklerini göstermeleridir.

Öcalan'ın bu sürecin içinde yer alması da yapıcı, destekleyici olduğu sürece kimseyi rahatsız etmemeli. Madem ki o da barış istiyor, madem ki öne sürdükleri zaten Türkiye'nin çoğunluğunun da istediği reformlar, Öcalan da en azından bir kanaat önderi olarak görülmeli.

Eminim ileride Türkiye'nin şu an yaşadıklarını inceleyecekler, Öcalan'ın dışarı sızmasına imkân tanınan mesajlarının ağırlığına da atıfta bulunacaklardır. Kulağa ve göze hiç hoş gelmese, standart aklın sınırlarını zorlasa da Öcalan'ın şu an için benimsediği pozisyon, sorunun çözümü, bir arada yaşama iradesinin güçlenmesi ve özellikle de PKK'nın tek parça olarak, emir komuta zinciri bozulmadan silahsızlanması açısından önemli.

Kabul edelim ki Öcalan, çoğumuzun anlayamayacağı "karizması" ile bu sürecin kazasız belasız, PKK çatlayıp parçalara bölünmeden, birtakım silahlı gruplar kendi başlarına eyleme kalkışıp süreci baltalamadan sona ermesini sağlayabilir.
Evet, Öcalan ve PKK'nın diğer lider kadroları birer kanlı katil olabilir, on binlerce insanının hayatından sorumlu da olabilirler. Fakat daha fazla can kaybının önüne ancak onların -en azından zımni- "işbirliği" ile geçilir.

Mensur Akgün - Referans
Yayın Tarihi : 26 Ekim 2009 Pazartesi 16:43:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?