29
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

SİYASETÇİ DEDİĞİN EVLİ Mİ OLMALI?


Göz önündeyken veya önemli bir görevdeyken evliliğini bitiren politikacılar kimilerine göre siyasi kariyerlerini tehlikeye atıyor. Kimileri ise “Özel hayat kimseyi ilgilendirmez” diyor

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün boşanması siyasetçilerin evlilikle ilişkisini yeniden gündeme getirdi. Acaba bir siyasetçinin göz önündeyken boşanmasının kamuoyu açısından önemi var mı? Boşanmış ya da bekar bir politikacıya halk oy verir mi? Bill Clinton gibi “çapkın” siyasetçi olmak oy kazandırır mı? Yoksa toplumların bilinçaltında “Ailesini idare edemeyen ülkeyi de idare edemez” önyargısı mı hakim? 

Sorularımızı siyaset ve toplum psikolojisiyle yakından ilgilenen uzmanlara yönelttik. Kimisi “Boşanmış olmanın önemi yok” derken kimisi de düzgün bir aile modelinin topluma örnek olmak açısından çok önemli olduğunu söyledi...

“Toplum neyi nasıl değerlendiriyor, bazen anlamıyorum”

Cem Mumcu (Psikiyatr)
Bizim insanlar artık başkalarının özel hayatıyla ilgilenmekten vazgeçmeli. İnsanların özel hayatı ayrı, iş hayatı ayrıdır. Bizim toplumun bilinçaltında o kadar saçma şeyler var ki, “Ailesini idare edemeyen, ülkeyi de idare edemez” fikri de vardır mutlaka.
Toplum önünde iş yapanların yaptıkları birilerinin kazanmasına neden olurken, birilerinin de kaybetmesine yol açar. Onların da özel hayatları var. Hayatlarını nasıl yönetecekleri onları ilgilendirir bence.
Yemek yapan bir aşçının, yemeği nasıl yaptığına ve bize nasıl sunduğuna bakmalıyız. “Bu aşçı gay’miş” demenin bir anlamı yok. Ayıp bunlar.
Evliliğin siyasetçiler açısından bir avantaj olup olmadığını bilemiyorum. Bizim toplumun neyi nasıl değerlendirdiğini bu kadar zamandır araştırıyorum ama bazen anlayamıyorum, gerçekçi bulmuyorum.

“Politikacı için ölçülü bir çapkınlığın zararı olmaz”

Güneri Cıvaoğlu (Gazeteci)
Bir siyasetçinin boşanmasının bence hiçbir önemi yok. Benim çevremde “Ailesini idare edemeyen toplumu da idare edemez” diye bir düşünce yok, başka insanları bilemiyorum.
Oy meselesi ise biraz farklı. Bill Clinton ikinci kez ABD Başkanı seçilmişti, hem de Monica meselesine rağmen. İnsanların zaman içinde değiştiğini görüyoruz aslında.
İş hayatıyla özel hayatı birbirinden ayırmamız gerekiyor. Kadın-erkek, herkeste biraz çapkınlık vardır. Bunu ölçülü yaşamanın bir zararı olmayacağını düşünüyorum.
Toplumumuzda evli siyasetçilere oy vermeyi tercih eden çok insan var. Ancak bunun aksini düşünenler de az değil.

“Beni idare eden kişi yüksek ahlaklı olmalı”

Kezban Hatemi (Avukat)
Kamuda görev yapan insanların farklı olması gerekir. Bunların zaaflarının olmaması gerekir. Zaafı olan insanların her şeye zaafı olur. Kiminin kadına, kiminin paraya. Oysa beni idare eden yüksek ahlaklı olmalı, karakteri yüksek olmalı. Bu insanlar topluma örnek olmalılar. “Bu benim özel hayatım” diyemiyor kamuya mâl olan. Hele bizde hiç diyemiyor. Ailesini idare edemeyen toplumu da idare edemez fikri Türkiye’de yaygın. Topluma iyi örnek olup olmadığına bakılıyor.
Siyasetçilerin boşanmaları diğer insanlardan daha farklı olmuyor. Diğer müvekillerim gibi onlar da gizli boşanmayı tercih ediyor.
Bir siyasetçinin çapkınlık yaparak oy kazanacağını tahmin etmiyorum. Çapkınlık kadına da erkeğe de sempatik gelmez bence.


“Oy toplamak için iyi bir aile tercih edilen unsurdur”

Mehmet Ali Birand (Gazeteci)
Türk toplumu genelde muhafazakar bir görünüm verir. Toplu halde konuşurken evlilik müessesesini yüceltir ve evlilik dışı ilişkilerden nefret ettiklerini söylerler. Aslında fırsat bulduklarında her türlü evlilik dışı işe karışmaya hazır olsalar bile böyle bir genel yaklaşımları var. Bundan dolayı bir siyasetçinin görevdeyken boşanması kötü görünür. Kimi “Bir kadını bile elinde tutamadı” der, kimi “Evini yönetemeyen ülkeyi mi yönetecek?” diye konuşur. Evlilik sanki bir namus güvencesiymiş gibi görünür.
Oy verirken bekar-evli ayrımı yapıldığını pek sanmıyorum. Genç siyasetçilerin bekar olmaları normal karşılanır ama yaşlılar için farklı bir tutum takınılır. Türkiye’de oy toplamak için iyi ve köklü bir aile tercih edilen unsurdur. 

“Boşanmak ya da çapkınlık yapmak oyu etkilemez”

Meral Tamer (Gazeteci)
Siyasetçi de insan. Eğer eşiyle anlaşamıyorsa boşanmasından daha doğal ne olabilir? Aksi, kamuoyunu aldatmak olmaz mı?
Toplumda genel eğilim belli bir yaşa gelen insanın evlenmesidir. Marjinal yaşamak isteyenler zaten siyaset gibi sürekli göz önünde bulunmayı gerektiren bir göreve talip olmazlar.
Seçmenin bekar siyasetçiye oy vermeme gibi bir önyargısı yok. Günümüz seçmeni, siyasi ve dini eğilimine ek olarak artık siyasetçinin karizmasına ve kendisine ne vereceğine bakıyor.
Boşanmak ya da çapkınlık yapmak siyasetçinin oyunu etkilemez. Mesela Başbakan Erdoğan her fırsatta ailesinin birliğine önem verdiğini ifade ediyor. Ama bu güçlü liderlik vasıfları, karizması ve AKP’nin dağıttığı paralarla aksi olsa da halktan oy alır.

“Türkiye’de insanlar evlenerek statü kazanıyor”

Prof. Dr. Nilüfer Narlı (Sosyolog)
Türkiye’de yaygın kanıya göre güvenilecek insan aile düzenini kurmuş, evlenmiş insandır. İnsanlar, özellikle de kadınlar bekarsa onlarla ilgili çok fazla sorgulama oluyor.
Türkiye’de konformist bir kültür var. Böyle bir kültürde sizin toplumsal kurallardan farklı bir davranış sergilemeniz sempatiyle karşılanmıyor. Bence bir siyasetçinin bekar ya da boşanmış olmasının hiçbir önemi yok. Ancak Türkiye’de insanlar evlenerek statü kazanıyor, daha saygın görülüyor. Böyle bir toplum bekara oy da vermeyebilir.
Türkiye’de evli bir erkeğin evlilik dışı ilişkileri siyasi yaşamını da iş yaşamını da çok fazla etkilemiyor. Bizde hâlâ erkeğin evlilik dışı ilişkileri bir hak olarak görülüyor. Kadında ise böyle bir şey skandal olabiliyor.

“Evli politikacıları da gördük. Önce adam olsunlar”

Prof. Dr. Ünsal Oskay (Sosyolog)
Bir siyasetçinin evli ya da boşanmış olmasının önemli olduğuna inanmıyorum. Önemli olan insanın hayatını aklı ve fikriyle, genel kültürüyle, eğitimiyle olgunlaştırmasıdır. Kişi, doğru dürüst bir insan değilse evli de olsa bekar da olsa toplumun başına bela olur.
Bekar politikacılar arasında kötüleri var da evliler arasında yok mu? Belki evli olanların çok daha kemikleşmiş sorunları var. Bunlar toplumu çok daha kötü etkiler.
Çoğu siyasetçi evli çünkü evlilikten yana bizim toplum. Evli ve düzgün bir aile düzeni olan politikacılar iyidir demek bence yanlış. Evli politikacıları da gördük. Önce adam olsunlar.
Bekarlığın ya da çapkınlığın oy kaybettireceğini düşünmüyorum. Her şeyin bir üslubu vardır. Önemli olan terbiyesiz olmamak. Ancak evli insanların çapkın olması çok da doğru değil.

“Atatürk boşanmış bir adamdı ama en büyük lider seçildi”

Zeynep Göğüş (Gazeteci)
Siyasetçinin boşanması da evlenmesi de dünyanın her yerinde kamuoyunu konuşturur. Ama bu, eğer varsa onun liderlik vasfını zayıflatmaz. Atatürk boşanmış bir adamdı ama dünya fikir önderleri tarafından geçen yüzyılın en büyük lideri seçildi.
Seçmenin bekar ya da boşanmış siyasetçiye oy vermemesi aslında önyargıdan çok bunun kamuoyu önünde ne kadar kurcalandığıyla ve tabii ki o siyasetçinin buna ne kadar fırsat tanıdığıyla ilgili.
Siyasetçilerin oy toplamaları onların kişiliklerine ve boşanmayı ya da çapkınlığı nasıl yaşadıklarına bağlı. Genelde insanlar her ikisini de rezalet çıkararak yapandan hoşlanmıyor.
Bilinçdışı bir şekilde “Ailesini idare edemeyen ülkeyi mi idare edecek?” anlayışı toplumlarda yerleşmiş olabilir. Ama siyasetçi eğer gerçekten liderse bunu aşar.

 

BADE GÜRLEYEN / Milliyet
Yayın Tarihi : 23 Haziran 2008 Pazartesi 12:19:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?