20
Mayıs
2024
Pazertesi
SİYASET

İDDİANAMEDEN AKLIMIZA TAKILAN SORULAR

Günlerdir beklenen Ergenekon iddianamesi sonunda açıklandı. Peki bu gerçekten hukuki bir metin mi yoksa savcı "süper savcı"lığa soyunup siyaset mi yapıyor?

* İddianamede, "Mehmet Fikri Karadağ - Kuvayı Milliye Derneği (1919)" şeklinde geçen ibare ne anlam ifade ediyor? Ülkeyi düşman işgalinden kurtaran Kuvayı Milliye güçleri de mi soruşturmaya dahil edildi? 

* Ankara'daki mahkeme, Ümraniye'de bulunan el bombalarıyla, Danıştay saldırısı arasında bir bağ kuramamıştı. Açıklanan iddianamede ise sanıklar doğrudan saldırıyı gerçekleştirmekle suçlanıyor. Hangisi doğru? 

* İlhan Selçuk'un örgütü köşe yazılarıyla yönlendirdiği ve yöneticilik yaptığı iddia ediliyor. Basın ve düşünce özgürlüğü bir yana, İlhan Selçuk bu isnad edilen fiilleri kamuya açık şekilde işlediğine göre Ergenekon savcısı o zaman neredeydi. Savcı, bu yazıların yazıldığı dönemde dava açma gereği görmeyen basın savcılarından yetki olarak daha mı üsttedir, yoksa zorlama yorumlarla İlhan Selçuk nezdinde Cumhuriyet Gazetesi ve cumhuriyetçilere göz dağı mı veriliyor? 

* Soruşturmanın temelini oluşturan bombaların imha edildiği doğru mudur? Delillerin karartılması suçu işlenmiş midir? 

* Sanıklara hükümete karşı darbe tertibi, halka isyana teşvik gibi ciddi suçlamalar yöneltiliyor. 87 kişi bütün halkı yönlendirmek ve darbe organize etmek için yeterli bir rakam mıdır? 

* Darbe yapacağı iddia edilen kişilerin aynı zamanda Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ve bazı askerlere suikast planladıklarından bahsediliyor. Peki bu insanlar darbeyi kendileri mi yapacaklardı, ordu komutanlarını öldürüp orduyu karşınıza alarak darbe yapmak nerede görülmüş? 

* Hizbullah Örgütü'nü Veli Küçük'ün kurduğu söyleniyor. Halbuki iddianamede bununla ilgili tek delil olarak, Ulusal Kanal'da bulunan bir ajandada yer alan "Refet: Hizb V.Küçük kurdu" şeklindeki not gösterilmiş. Türkiye'nin bir dönemine damgasını vuran aşırı dinci bir örgütü tanımlamak bu kadar basit mi? 4 kelime yetiyor mu? 

* İddianamedeki bazı delillerin kanuna aykırı şekilde toplandığı şüphelieri ne kadar göz önüne alındı?

* 3-5 kişiden oluşan bir mahkeme heyetini, bütün sanıkları, müdafileri 2500 (iki bin beş yüz) sayfadan oluşan bir metinle suçlamak ne kadar doğrudur? Bu durum, dillere pelesenk edilen anlı şanlı AB'de var olan ve bizim de kabul ettiğimiz "adil yargılama" kuralıyla ne derece bağdaşır?

Sonuçta kararı bağımsız mahkeme heyeti verecek. Türk yargısının bütün siyasi etkileme çabalarından bağımsız bir şekilde doğru kararı vereceğine Türk milleti olarak hiçbir şüphemiz yok.

Kenthaber
Yayın Tarihi : 25 Temmuz 2008 Cuma 22:30:31
Güncelleme :31 Temmuz 2008 Perşembe 14:57:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?